Kitaplar olmasa diye düşünen birileri var mıdır? Böyle bir cümle çok korkunç geliyor bana. Çünkü Kitapsız olmak! Kitapsız olmak kalpsiz olmak; kitapsız olmak akılsız olmak; kitapsız olmak solucanlar gibi olmaktır. Yeryüzünde yazıyı diğer bir deyimle ilk kitap yazarı Allah’dır. “oku” diyen ve “size bilmediğinizi öğreten O’dur” diyen; Allah. Öyleyse nitelikli bir Müslüman asla kitapsız olsun […]
Kitaplar olmasa diye düşünen birileri var mıdır? Böyle bir cümle çok korkunç geliyor bana. Çünkü Kitapsız olmak! Kitapsız olmak kalpsiz olmak; kitapsız olmak akılsız olmak; kitapsız olmak solucanlar gibi olmaktır. Yeryüzünde yazıyı diğer bir deyimle ilk kitap yazarı Allah’dır. “oku” diyen ve “size bilmediğinizi öğreten O’dur” diyen; Allah. Öyleyse nitelikli bir Müslüman asla kitapsız olsun diyemez. Kimler der? Asalak, kan emici ve tembeller; kitapsız bir hayatı düşlerler.
Yazan biri olarak, adıma yayımlanan kitaplarım ve geniş bir kütüphanemin olduğunu söyleyebilirim. Ve biraz da arşivim… Normal bir insanın günde en az bir bardak su içer. Susuz olmaz; ben de kitapsız. Kitaplarımın yanı sıra, elde edemediğim kitapların önemli gördüğüm sayfalarının fotokopilerini arşivledim.Arşivim de bulunan fotokopi çalışmalarından bir kaçını sizinle paylaşabilirim.
Dr. Richard Carlson’un “Küçük şeyleri dert edinmeyin” kitabının özeti. Erol Bilbilik’in “Türk Bilderbergleri” ve “İşgal Örgütleri CIA, NATO, AB” iki çalışması. Münire Daniş’in “Tahir ile Zühre”si. Semiha Ayverdi’nin “İbrahim Efendi Konağı” Cemil Meriç’in “Bu Ülke”si, Arnold J. Toynbee’nin “Türkiye” isimli çalışması, Platon’un “Devlet”i, Ümit Hassan’ın “Osmanlı: Örgüt-İnanç-Davranış’tanhukuk-İdeoloji” isimli çalışması; arşivimden bazıları.
Fotokopilerin üzerine kitapla ilgili düşüncelerimi yazmışım. Platon’un Devlet adlı kitabı için; “Platon tanrılar, din ve devlet ekseninde bir çalışma yapmış. Doğruluk ve eğrilik karşılaştırması, doğruluğun üstünlüğü, çıkar karşısında insan tutumu, felsefik yaklaşımlar, hikmet içerikli söylemler, nefsin tutumu, cennet ve cehennem değerlendirmesi ve hesap, kadın ve aile” konularından bahsettiğini; ayrıca “kitap genel anlamıyla müsbet okunmaya değer. Ancak yazarın en korkunç teklifi; kadının orta malı olması, evliliğe sınır getirmesi; insan soyu için üreme çiftliği kurması. Kitabın diğer bölümleriyle büyük bir çelişki içeriyor.” Notunu düşmüşüm.
Eğer Platon vahiy yani İslam ile tanışmış olsaydı. Kitabının eksik ve yanlış yaklaşımları ve çelişkileri elbette olmazdı. Okumak güzel bir şey. Eğer güzel olmasaydı; adı okunan olan Kur’an-ı Kerim iner miydi!
Sizin elinizde hangi kitaplar var bilemem. Ama benim elimde değişmeyen ve eskimeyen kitabın yanı sıra; Sinema üzerine hazırlanmış, panel içerikli bir çalışma var.
Bir nostalji olsun; kurban bayramında, kurban kesim yerine gittim. Yanımda bir kitapla birlikte. Kurbanım kesilip bana teslim edilinceye kadar; ben elimde kalem kitap sayfalarıyla birlikteydim.