Tarih boyunca toplumlar ve insanlar geleceğe hazırladıkları, geleceklerini inşa edeceklerini hayal ettikleri yeni nesilleri okullara göndererek ya da özel eğitim vererek donatmışlardır. İslam toplumlarında ve diğer toplumlarda tarih boyunca kız çocukları ve erkek çocukları için genellikle ayrı ayrı (Kız ve erkek) okullar açılmış nesiller buralarda hem cinsleri ile birlikte eğitim almışlardır. Selçuklu, Osmanlı ve diğer […]
Tarih boyunca toplumlar ve insanlar geleceğe hazırladıkları, geleceklerini inşa edeceklerini hayal ettikleri yeni nesilleri okullara göndererek ya da özel eğitim vererek donatmışlardır.
İslam toplumlarında ve diğer toplumlarda tarih boyunca kız çocukları ve erkek çocukları için genellikle ayrı ayrı (Kız ve erkek) okullar açılmış nesiller buralarda hem cinsleri ile birlikte eğitim almışlardır.
Selçuklu, Osmanlı ve diğer Müslüman Türk toplumlarında ve diğer İslam toplumlarında Bu gelenek devam etmiş, herhangi bir zararı da görülmemiştir. Cumhuriyet döneminde de bu uygulamanın örnekleri vardır. (Adana Kız Lisesi, Adana Erkek Lisesi gibi.)
Cumhuriyet döneminde Batının bize dayattığı karma eğitim modeli, sanki olmazsa olmaz bir emir gibi telakki edilip, yorumlanıp daha medeni olunacağı düşünülerek uygulamaya konulmuştur.İlk okuldan başlayıp ortaokul, lise ve üniversitelerde bu model halen uygulanmaya devam etmektedir.
Ama Müslüman inancına da geleneklerine bağlı Anadolu insanı bu modelden memnun olmamıştır. Uzun süre kız çocuklarını bu sebeple okula göndermemiş, yerine göre gerici, irticacı diye haksızca suçlanmıştır. 1980’lerden sonra İmam Hatip Liselerinin kız bölümleri açılınca buralara kız çocukları umutla gönderilmiş ve buralarda çok başarılı öğrenciler, insanlık ve ülke hizmetine yetişmiştir.
Tüm bu gerçekler ortada duruyor iken geçen günlerde yeni Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin’in bir konuşmasında ihtiyaç durumunda kız okulları da açılmalı sözleri toplumun bazı kesimlerinde tepki ile karşılandı. Vay efendim laikliğe aykırı imiş, çağdışı imiş gibi sataşmalar ortaya yayıldı.
Bakanın beyanatı veli’nin talebi doğrultusunda ve ihtiyaç duyulursa böyle bir okullaşmanın olabileceği idi. Hukuken de toplumun vicdanının sesi olarak da yerinde bir beyanattı bakanın sözleri. Zaten şu anda sayıları çok olmasa da ülkemizde kız ve erkek liseleri,kız ve erkek imam hatip lise ve ortaokulları var ve hiç de sakıncası yok, gayet güzel eğitim ve öğretim hayatına devam ediyorlar. Lise giriş ve üniversite giriş sınavlarında da oldukça başarılı oluyorlar. Geçmişte ve bugün karma eğitim veren okullarımızda kız ve erkek çocuklarının fıtratlarına uygun olmayan ortamlarda eğitim görmelerinin onların kişilik kazanma ve geleceğe hazırlanma konusunda çektikleri sıkıntıları saymakla bitirmek mümkün değil. Asıl karma eğitimin nesillerimize ve ülkemize zararlarını bir sempozyumda ele alıp sonucu Milli Eğitim Şurasına tavsiye etmek gerekiyor.
Sözün özü yeni Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin Bey kız ve erkek liseleri açılabilmeli görüşü ile milletimizin gönlüne tercüman olmuştur. Kendisini tebrik ediyor, hayırlı hizmetler diliyorum. Bu okulları istemeyenlerin zaten çocuklarını karma eğitim kurumlarına gönderme hakları var, bu haklarına saygı duyarız; ama kız ve erkek okullarını isteyen, tercih edeninsanlarımızın çocukları üzerine hesap yapmasınlar yeter. İnşallah bakanın görüşleri kısa zamanda uygulanma imkanı bulur.