KOD ADI SEDEF KABAŞ

Furkan Yılmaz ALTUNÖZ

Sibersavaş yöntemiyle karşı karşıya ülke. Psikolojik savaş yöntemiyle. Sosyolojik/toplumun fay hatlarını tahrip etmek yöntemiyle; karşı karşıya bu ülke.  Sosyal sermaye olan; güven, inanç, tarih ve kültürüne yönelik; bir başka ifadeyle toplumu millet ve devlet yapan değerlere karşı yürütülen bir savaş.

Kod adı Sedef Kabaş. Kabaş’ın hayat hikayesine bakıldığında İslami değerlerden uzak, Türk kültür, örf adet ve gelenek anlayışından yoksun olduğu görülmektedir. Çünkü İslam ve Türk kültürü ahlak, edep, saygı ve devletin makamlarına saygı üzerine inşa edilmiştir.  Kabaş, cumhurbaşkanın konu edildiği bir Tv. programında, “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur” ifadelerini kullanarak T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret etti.

Fuzuli’ye veya anonim olduğu söylenen “Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır’’. Diploma insanın cehlini alsa da. Hamurunda varsa eşeklik baki kalır” dizeler; sanki Sedef Kabaş için söylenmiş. Aslında küresel sistemin öğrencisi olan bu kadından başka bir şey beklemekte saf dillik olur. Küresel sistem edebiyatıyla sanatıyla, ekonomi siyasetiyle, barış anlayışından savaşına kadar; insan tanımından Allah tanımına kadar; defolu, problemli ve anarşist bir üretimde bulunmaktadır. 7 kıtada ki insan hali; Avustralya’danÇine, Hindistan’danAmerika’ya, Avrupa’danAfrika’ya kadar; solucanlar gibi yaşayan ve ölen insan manzaraları bunu göstermektedir. İşte Kabaş bu küresel sistemin ürünüdür. Anarşist bir ruh.

Kabaş’ın saldırı tipi ve hedefi sanıldığı gibi sadece cumhurbaşkanı değildir. Cumhurbaşkanın üzerinden yapılan saldırının etki ve tahrip alanı; ülkenin huzuru ve milli güvenliğidir. Türkiye’nin güvenlik ağına yönelik bir siber saldırıdır. Erdoğan’ın üzerinden din, tarih, kültür ve özgürlük karşıtları; küresel zalimlerin yanında yer alan çevrelerin yürüttüğü operasyonun kod adıdır; Sedef Kabaş.

Ancak sağduyu sahipleri; halk ve yönetenler “eşekliği baki olanların” çukur yöntemine ve siyaset tarzına yenik düşmemesi gerekir. Ama daha önemlisi “Münevverlerin/aydınların aydınlatamadığı toplumu, şarlatanlar şarlatır” kuralı gereği; nitelikli insanlar toplumu “eşeklerin” eline bırakmaması gerekir. Bu da karanlığa küfretmekle değil bir mum yakmakla mümkün olacaktır.