Bir cezaevinin duvarında şu ibare yazıyordu.”Her suçun/suçlunun altında insan yatar”. Geçen haftalarda Bünyan Ceza infaz kurumuna (hapishaneye) bir yakınımın açık görüşüne gittim.En son pandemi hastalığı başlamadan önce gitmiştim. Yaklaşık üç yıl olmuş. Hapishane yapılsın mı yapılmasın mı?Faydası mı olur zararı mı gibi tartışmalar süredursun siyasi irade ve ihaleyi alan firma tarafından çoktan yapılmış durumda. Hapishanenin […]
Bir cezaevinin duvarında şu ibare yazıyordu.”Her suçun/suçlunun altında insan yatar”.
Geçen haftalarda Bünyan Ceza infaz kurumuna (hapishaneye) bir yakınımın açık görüşüne gittim.En son pandemi hastalığı başlamadan önce gitmiştim. Yaklaşık üç yıl olmuş.
Hapishane yapılsın mı yapılmasın mı?Faydası mı olur zararı mı gibi tartışmalar süredursun siyasi irade ve ihaleyi alan firma tarafından çoktan yapılmış durumda.
Hapishanenin açılmasıyla beraber ilçe nüfusunda yaklaşık 5 bin kişilik bir artış olmuş. Bunu ilçe girişindeki tabeladan da rahatlıkla görebilirsiniz.Bu da ilçenin toplam nüfusuna oranla kişi başınaalacağı milli gelirdeki payına katkı sunmakta.
Cezaevinin olduğu yerleşim yerinde yeni bir mahalle oluşturulmuş.Sanırsam milletvekili Sadık Yakut ağırlığını koymasından ötürü hem hapishane Bünyan’a yapılmış hem de O’na bir jest olsun diye mahalleye Yakutiye mahallesi adı verilmiş.
Ancak Bünyan esnafını dinlersen onlar dertliler ve hapishanenin bir avantaj sağlamadığı görüşündeler. Nedeni ise gardiyanların Kayseri’ye gidiş geliş yapması. Kalanların ise zincir marketlerinden alışveriş yapıyor olması.Ziyaretçiler de dışarıdan ihtiyaçlarını karşılayıp geldiği için “Onların da esnafa bir katkısı yok” diyorlar.
Hapishane yeni olması sebebiyle havalandırması, ışığı, temizliği yerinde.Son zamanlarda yapılan güvenlik ve teknolojik yenilikleri hat safhada olan bir cezaevi.Zira içeri girerken sadece kimlik kontrolü yapılmıyor, X-Ray cihazları kullanılıyor. Turnikelerden geçerken göz taraması yapılıyor.
Tabiki bütün bunlar mahkumların güvenlik ve salahiyeti için.
Mahkumlara sağlık,kütüphane,mescid, psikolog ve vaizler tarafından yapılan sohbetlere katılma gibi imkanlar sunuluyor. Aynı şekilde cezaevi bünyesinde meslek edindirme kurslarından fırıncı,terzi, kuaför, müzik aletlerini kullanabilme,Kur’an öğrenme gibi kurslarda açılıyormuş.
Gözlemlediğim ve hoşuma giden bir başka güzellik ise Koridorları ve ziyaretçi odasını çeşitli hayvan fügürleriyle, doğa resimleriyle (ağaç,çiçek su ve gökkuşağı gibi) süslenmesi. Bu boyamalar, çizilen resimler insana bir nebzede olsa huzur veriyor.Birde İdare tarafından görevlendirilen fotoğrafçı var. İsteyen günün anısına çekilip saklayabilir..
Hapishane denilince akla elbette mahkum gelir.Dört duvar gelir, mazgallar gelir,ranzalar gelir,demir parmaklıklar gelir,sürgülü kapılar gelir, içtimalar-sayımlar gelir. Ha birde Abdullah Papur’un derli dertli çalıp söylediği çift camlardan ses gelmiyor, Yavrum yüzün görünmüyor türküsü ile Adanalı Ayhan’ın Aç kapıyı Gardiyan aç…türküsü gelir.
Bir mahkumun en büyük tesellisi ziyaretçisidir. Ben bu ziyarette hasret gördüm,Umut gördüm, buğulu gözler gördüm, kelimelere ve zamana sığmayan duygular gördüm. Sevinçten titreyen dudaklar gördüm. Ne olursa olsun bir mahkumun bitmeyen umudunu gördüm.
Ben bu ziyaretimde vefayı hatırladım, sıkı sıkı sarılmanın güven verdiğini ve ne kadar özlenildiğini/sevildiğini anladım. Ve sılayı rahimin önemini,bitmediğini bir kez daha anladım.
Evet, bir saat boyunca bizden uzak ama o kocaman güzel yüreği hep bizimle olan bir yakınımız bizimle konuşuyordu.Hep biz dinledik.Artık onlar bizi teselli ediyordu.Saz çalmayı öğrenmiş.Namaz dualarını, boncuklarla el işi yapmasını. Sabrı, tahammülü, uzleti öğrenmiş dört duvar arasında…Hâ birde liseye kayıt yaptırmış uzaktan da olsa okumaya çalıştığını, son sınıfa geldiğinin müjdesini vermişti bizlere.
Bir mahkum için bitmeyen en güzel his UMUTTUR. En çok zikredilen ve beklenilen ise AFTIR.Son cümlelerini yutkunarak şöyle demişti. Allah’tan ümit kesilmez! 2023’te seçim var belki AF çıkar.
Değerli okuyucularım! Bizlerde affedilmeyi beklemiyor muyuz? Hem de her duada her kandil gecesinde.Ne diyoruz.İlahi bizi BERATİNİ alanlardan eyle! Günahkarda olsak kapına geldik bizi AFFEYLE!!! Kimimiz içerde kimimiz dışarıda ortak beklentimiz AFFEDİLMEK!
Devlet her seçim öncesi bakın kimleri affediyor neleri öteliyor. Öğrencilerin KYK borçlarını, çiftçilerin elektrik borcunu, esnafın kredi ve kefalet borcunu,şirketlerin vergi borcunu…Üniversiteyi kazanıp da kayıt yaptıramayanlara AF geliyor,çeşitli cezalara AF geliyor…Haliyle mahkumlarda AF bekliyor.
AF konusu Adalet Bakanlığı’nın üzerinde titizlikle çalıştığı kapsamlı bir konu.Kimse RAHŞAN affı gibi genel bir af beklemiyor. Ancak Aynı suça verilen farklı cezalarda bir düzenleme yapılması mümkün. Adi suçluların içeride geçirdiği süreler ve iyi halleri göz önünde bulundurularak bir düzenleme yapılabilir. Bu hem devletin, hapishanelerin iş yükünü,maliyetini azaltacak hem de binlerce tutuklu yakınlarını sevince gark edecektir.
Her AF gündeme geldiğinde vicdanları sızlatmamakta başka bir önem arz etmektedir