MATEMATİK SEFERBERLİĞİ SORUNU ÇÖZECEK Mİ?

Matematik kâbus olmaktan çıkacak. Milyonlarca matematik mağdurunu yüreklendiren bir ifade bu açıklama. Milli Eğitim Bakanlığı  “Matematik Seferberliği” başlattı. İnsanların hayatlarını doğrudan etkileyen bir konudur matematik konusu. Akademik anlamda öğrencilerin sıralanmasında, elenmesinde ve yerleşmesinde en etkili derstir matematik.

2021 yılında LGS testlerindeki matematik soruları öğrencilere “Benden adam olmaz, ben matematik yapamam, benim matematik zekâm yetersiz “duygunu başarıyla yerleştirdi. Ya da farklı bir bakışla velilere, “ Bizim çocuk matematik yapamıyor, matematik zekâmız yetersiz, ailece bizde bir problem mi var” gibi soruları sordurdu.

TYT ve AYT testlerinde çıkan matematik soruları öğrencilerin hayallerini törpüleyen setlere dönüşüyor. ÖSYM’nin verilerine göre matematik netleri 40 soruda 5.2, yani matematiksel düşünemiyoruz, matematik zekamız zayıf, öğretmenlerimiz matematik öğretemiyor, ya da öğretmenlerimiz öğretiyor da öğrenciler öğrenemiyor, belki de suçlu her zaman olduğu gibi sistem.

Matematik meselesi memleket meselesi. Milli Eğitim Bakanı Sayın  Mahmut Özer, konuyla ilgili açıklamalarda bulunuyor, Matematik eğitimi platformu kuruluyor, matematik öğretimi ile ilgili yeni materyaller hazırlanıyor. Artık çocuklarımız oyunla, müzikle, dansla, drama etkinlikleriyle korkulu rüyaları olan matematik eğitimi sorunu çözüyorlar.

Bu haber eğitimciler arasında bir heyecan oluşturdu mu bilinmez ama sorunun çözüleceği ile ilgili ciddi bir iyimserlik yok maalesef. Özellikle sınavların matematikle öğrenci elemesi anlayışı değişmeli. Matematik öğretmenleri gündüz okullarda ter dökmekte, gece ev eve dolaşarak özel çalışmalarıyla matematik öğretme aşkıyla yollarda. Veliler, tüm dersleri bir kenara bıraktı matematik desteği sağlamanın derdiyle dertlenmekte.

Özellikle hukuk, siyasal bilgiler, psikoloji, PDR gibi alanlarda belirleyici ders matematik. Fakat bu alanların lisans müfredatında matematik dersi yok. Felsefe, mantık, psikoloji gibi derslerin eşit ağırlık öğrencilerinde belirleyici olması düşünülmeli. Edebiyat, sanat, sözel mantık, tarih gibi derslerin etkinliği iyice azaltıldı.

Sayısal öğrenciler sadece fen grubu dersleri ve matematik çalışmak zorunda kalıyor zira sınavda eleyici dersler bu dersler olarak planlanmış. Bir öğrenci ilkokuldan lise son sınıfa kadar 12 yıl matematik dersi görmekte ve 12 yılın sonunda yapılan sınavda 40 soruda 5 net ancak yapabilmekte.

 8 yıl İngilizce dersi gördüğü halde 8 kelime öğrenemeyen ve bir arpa boyu yol kat edemeyen öğrenciler de bizim öğrencilerimiz. MEB, bir seferberlik de İngilizce için başlatmalı. Okullarımızda yıllarca İngilizce dersine giriyor öğrenciler. Fakat yurt dışına çıktıklarında ya da bir yabancı ile karşılaştıklarında dilleri düğümleniyor da meramını anlatamıyor.

Yine sistem sorunlu diyenleri duyuyor gibiyim. Hemen her konuda günah keçisi sistem. Sistem iyi olsa öğretilecek matematik ve İngilizce. Artık eğitimin her kademesindeki bireyler ellerine kocaman bir çuvaldız almalı ve önce çuvaldızı en acı verecek yerlerine saplamalı. Sınıf, materyal, öğrenci, öğretmen, okul var ama başarı ideal noktanın çok altında.

Heyecanla matematik platformunun çalışmalarını bekliyoruz. Sıranın İngilizceye gelmesini de…