Z KUŞAĞI DERT KUŞAĞI MI UMUT KUŞAĞI MI?

Gençler, gelecek inşasının demirbaşlarıdır. Toplumlar çocuklarıyla hayatı tüm renkleriyle yaşar, gençleriyle hayallerinin peşinden koşar, orta yaşlılarıyla üretir, yaşlılarıyla kıvanç duyar. Doğumdan ölüme kadar geçen sürenin departmanlarıdır sosyolojik kuşaklar. Her bir kuşağın nevi şahsına münhasır öncelikleri ve özellikleri vardır. Hiçbir yaş grubu diğer yaş gruplarından bağımsız değildir ve bahse konu kuşaklar her daim etkileşim halindedir.  Dünya […]

Yayınlama: 10.04.2023
A+
A-

Gençler, gelecek inşasının demirbaşlarıdır. Toplumlar çocuklarıyla hayatı tüm renkleriyle yaşar, gençleriyle hayallerinin peşinden koşar, orta yaşlılarıyla üretir, yaşlılarıyla kıvanç duyar.

Doğumdan ölüme kadar geçen sürenin departmanlarıdır sosyolojik kuşaklar. Her bir kuşağın nevi şahsına münhasır öncelikleri ve özellikleri vardır. Hiçbir yaş grubu diğer yaş gruplarından bağımsız değildir ve bahse konu kuşaklar her daim etkileşim halindedir.

 Dünya çok hızlı gelişmelere av sahipliği yapmaktadır. Son 30 yılda yaşanan teknolojik gelişmeler, iletişim çağının mutlak hâkimiyeti, küresel sistemin oluşturmaya çalıştığı Dünya Vatandaşı” projesi mikro milliyetçiliği ve dinsel özgünlükleri tehdit etmektedir.

Artık İngiliz genci, Türk genci, Arap genci tanımlarında farklılıklardan ziyade küresel ve popüler kültürün etkisiyle ortak noktalar daha fazla durumdadır. Aynı düşünen, aynı tepkileri veren, aynı futbol takımını tutan, aynı müzik türünü dinleyen, aynı tarzda beslenen dünya gençlerinden bahsetmek mümkündür.

1965-1979 yılları arasında doğanlar x kuşağı, 1980-1999 yıllar arasında doğanlar Y kuşağı, 2000 yılından sonra doğanlar ise Z kuşağı olarak kabul edilmektedir.

Z Kuşağını Tanıyor muyuz?

Teknoloji kuşağı olarak da tarif edilen Z kuşağının birkaç özelliğini paylaşmakla tartışmaya başlayalım. Z Kuşağı küçük yaşlardan itibaren teknolojinin içinde bulunmaktalar, dolayısı ile hayatları sokakta değil bilgisayar ve dijital aletlerin sarmalında devam etmektedir.

Bireyci yaşamayı seven, bağımsızlıklarına düşkün insanlardır bu kuşaktaki gençler. Bundan dolayı özgüvenleri fazladır, bazen isyankâr olabiliyorlar, odaklanma problemi yaşayanlar oldukça fazladır. Otoriteye bağlılık düzeyleri oldukça zayıftır.

Çatışmalı mı, Tartışmalı mı?

Bir ailenin neslinin devamı, bir ülkenin maddi ve manevi değerlerinin varisleri olan  gençlerin durumları bu şekilde. Özelde çocuklarımızla genelde ülkenin gençleri ile sosyolojik gerçeklerin gerektirdiği yöntemler geliştirerek iletişim kanalları oluşturmak zorundayız. Kızarak, tehdit ve tahkir ederek, cezalandırarak gençlerin dünyalarına misafir olmak mümkün değil.

Belki biraz zor olacak ama Z kuşağı ile çatışmaktan uzak durmak gibi zor bir görevimiz bulunmakta. Onlarla duygusal birliktelik ve eylem ortak paydaları bulabiliyorsak bu kanaldan devam edilmeli. Fakat gençlerin tercihlerinden dolayı onları değerlerimize mesafeli hatta düşman bireylere dönüştürmemeliyiz.

Çocuklarımızın ve gençlerin her itirazı isyan olarak değerlendirilmemeli, onlarla çok farklı düşünsek bile tartışmayı öğrenmeliyiz. Dünyanın hakim hayat anlayışını değiştirme imkanınız olmadığına göre kendinizi kendi değerlerinizi de dikkate alarak değiştirmek durumundasınız.

Geleceğimiz Z Kuşağına Emanet

Kabul etsek de etmesek de ülkemizin geleceği eleştirdiğimiz gençlere emanet.  Bu gençler Türk ve Müslüman kimliği ile ülkesini yönetecek. Başka ülkelerden istediğimiz formatta bir nesil inşa edemeyeceğimize göre kendi gençlerimizi anlama, onlara değer verme, onlarla daha fazla vakit geçirme, onların görüşlerini ifade etmelerine imkan verme zorunluluğumuz bulunmaktadır.

Devlete ve millete düşen görev, gençlerini ihmal etmeden, onları çağın gerektirdiği donanımlarla ve elbette milli ve manevi değerlerle hayata hazırlamaktır.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.