Son zamanlarda “TÜRKİYE YÜZYILI” temalı reklamları, bilbordları,afişleri görüyoruz. İkinci yüzyılda her alanda başarıya ulaşmasının yolu çoğulculuk,özgürlük,demokrasi ve daha çok insan haklarına değer vermekten geçiyor. Diğer bir ifadeyle toplumu birleştirmek,ortak noktaları çoğaltmak, milli manevi değerlere sahip çıkmak gerekiyor.Bu değerlerden biride Atatürk’ü anlama ve Onun emanet ettiği Cumhuriyeti nice yüz yıllara taşımak. Bilindiği üzere NUTUK,Gazi Mustafa Kemal […]
Son zamanlarda “TÜRKİYE YÜZYILI” temalı reklamları, bilbordları,afişleri görüyoruz. İkinci yüzyılda her alanda başarıya ulaşmasının yolu çoğulculuk,özgürlük,demokrasi ve daha çok insan haklarına değer vermekten geçiyor.
Diğer bir ifadeyle toplumu birleştirmek,ortak noktaları çoğaltmak, milli manevi değerlere sahip çıkmak gerekiyor.Bu değerlerden biride Atatürk’ü anlama ve Onun emanet ettiği Cumhuriyeti nice yüz yıllara taşımak.
Bilindiği üzere NUTUK,Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919 ile 1927 yılları arası kendisinin ve silah arkadaşlarının faaliyetlerinin özetle anlatıldığı bir kitabın adıdır. Kitapta Gazi Mustafa Kemal’in GENÇLİĞE HİTABESİ de yer alıyor. Atatürk şöyle sesleniyor.
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklâlini,Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetin ve istikbalin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahil ve harici bedbahtların olacaktır…
…..
Ey Türk gençliği! Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki akan asil kanda mevcuttur.
EN BÜYÜK KAZANIM: Cumhuriyetin üzerinden bir asır geçmiş. Bu sene de cumhuriyetimizi Edirne’den Kars’a Hatay’dan Sinop’a Ankara’dan Hakkari’ye coşkuyla gururla kutladık. Bizlere bu cennet vatanı bırakan şehitlerimizi, gazilerimiz, devlet büyüklerimizi rahmet minnet ve şükranla yâd ediyoruz. Nice yüz yıllara diyoruz.
Köylü Ayşe teyze,taşralı Hatice hanım muhtar olduysa, şehirdeki Hasan Ağa, Veli bey milletvekili olduysa, Isparta da İslam köylü Süleyman Demirel “Çoban Sülo” diye dalga geçenlere inat Cumhurbaşkanı olduysa, Recep Tayyip Erdoğan’a sen imam hatiplisin “sen muhtar bile
olamazsın” diyenlerin aksine başbakan, Cumhurbaşkanı olabildiyse bunu cumhuriyete borçluyuz,sevgili dostlar!
Bir kaç yıl sönük geçtiğini söylemem lazım. Bunda elbette pandeminin de etkisi var.Ama bu yıl çok güzel hazırlıklar yapılmış.İletişim başkanlığından tutun belediyeler, okullar, vatandaşların ilgisi…olması gerekende bu.
Kitaplar birden çok yönetim şeklinin olduğundan bahseder.Krallık, Monarşi, Oligarşi,Teokrasi gibi. Cumhuriyette bir yönetim şeklidir.Atatürk yüce Türk milletinin karakterine uygun olduğu için bu yönetimde karar kılmış. Çünkü CUMHUR HALK DEMEK. Cumhuriyet halkın kendi kendini yönetmesi demek. Cumhuriyet Atatürk demek, özgürlük demek,yeni devlet demek.
Her ne kadar yeni devlet desem de bunun birde kökleri var, mazisi var. Dolayısıyla Osmanlıyı Selçukluyu ve diğer Türk devletlerini de unutmamak gerek. Geleceği sahiplenirken geçmişi silip atamayız.Geçmişle gurur duyduğumuz kadar İstikbale de sahip çıkmalıyız.
Birilerinin 1920-1923’ü baz alarak sanki bu tarihten itibaren var olmuş gibi geçmişi silmesi görmezden gelmesi vahim bir hatadır.Bir başkası da Osmanlının bittiği yerde bizimde tarihimiz bitmiştir diyerek Atatürk tarafından kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetini sahiplenemiyorsa kusurabakmasın o da halt etmiş.Türk’ün töresidir ‘devlet-i-ebet müddet’ duası.
GENÇLERE TAVSİYEMİZ: Geçmişin kısır çekişmelerinden vazgeçelim. Toplumu fay hatlarıyla ayrıştırmayalım. Kutuplaştırmanın kimseye bir faydası yok. Atatürk’ü sevin, O’nu anlayın, O’na değer verin. Türk milleti olarak Cihân şümul bir milletiz.Nice devletler yıkmış nice devletler kurmuşuz. Sonuncusu da Türkiye Cumhuriyeti’dir. Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.Kendisi aramızda değil ancak eserleriyle bizimle beraber yaşıyor.
Kurtuluş savaşında verdiği mücadelesini ,günümüze ışık tutan fikirlerini önemseyelim.
Onun muassır medeniyetler seviyesine çıkarmak için verdiği çabayı bugün bizler vermeliyiz.İstismar edenlere karşı olduğumuz gibi itibarsızlaştırmak isteyenlere de karşı duralım.
Meydanlarda ve devlet dairelerindeki anıtlara, büstlere saldıranlara, yakıp yıkmak isteyenlere bakmayın.Kendini bilmez bir kaç meczubun akıl ve mantık dışı yaptıklarını kimse tasvip etmiyor.Eserlere sanat ve sanatçı gözüyle bakın.Bunları kültürel ve mimari değerlerimiz olarak
düşünün. Devlet büyükleri bizim tarihi değerimizdir. Bu vesile ile her 10 Kasımda devletimizin kurucusunu rahmetle analım.
O’nun bizlere emanet ettiği Cumhuriyete sahip çıkalım. Bunları yaparsak bir şey kaybetmeyiz. Zîra bütün bunlar bizim millet olmamızda âdeta çimento görevi görmekte.
Sevgili genç kardeşim! Kendini muhafazakar ve mütedeyyin olarak tanımlayabilirsin. Ne âla ne hoş.
Ancak dindar müslüman olayım derken kindarlığınızın vereceği büyük zararı unutmayın.