RİSK VE SORUMLULUK

Size ilginç gelebilir ama insanın frenlenemeyen hırsı ve “ her şey benim olsun “ anlayışıyla dünya  hızlı bir biçimde felakete doğru gidiyor ! İnsan kendisi ile birlikte tüm canlıları ve doğayı adeta riske atıyor ! Çoğunlukla insanlar farkında olmasalar bile , dünyayı değiştirme çaba ve gayreti içerisinde olan anlayışları günümüzde belirli bir dönüm noktasına gelmiştir […]

Yayınlama: 28.09.2022
A+
A-

Size ilginç gelebilir ama insanın frenlenemeyen hırsı ve “ her şey benim olsun “ anlayışıyla dünya  hızlı bir biçimde felakete doğru gidiyor !

İnsan kendisi ile birlikte tüm canlıları ve doğayı adeta riske atıyor ! Çoğunlukla insanlar farkında olmasalar bile , dünyayı değiştirme çaba ve gayreti içerisinde olan anlayışları günümüzde belirli bir dönüm noktasına gelmiştir !

İçinde bulunduğu an itibari ile yapacağı seçimlerde ya kendisi ile birlikte tüm dünyayı da sıkıntıya sokacak kendisi ve bir çok canlı yok olacak veya akla yatkın, kabul edilebilir, insani değerlerle dolu hayat felsefesini ilke edinerek yaşamını ve gelişimini olumlu biçimde sürdürmeye devam edecektir.

Bu ciddi durumdan  kurtula bilmenin yolu ise ,  zihinsel bir devrime ihtiyaç olduğu gerçeği ve  bunun da farkında olmaktır ! Daha açık bir ifade biçimi ile ; insanların ve onları yönlendiren toplumsal anlayışların , yapıların temelden değiştirilmesidir !

Yani yepyeni bir perspektiften bakış açısı , insana  yakışır bir ahlak anlayışı , yeni bir vicdani boyutlarda dünya görüşü açıkçası yeni bir ruhla insan denebilecek yapıda bir birey ve bu bireylerin oluşturduğu toplum kurmak zorunluluğudur ! Böylesine ciddi bir görev ve sorumluluğu  alacak olan insanların , İnsanın  doğru yolu bulabilmesi için , davranışlarını ve inançlarını her şey benim olsun anlayışına göre değil ;  akıl , izan mantık , vicdan , ahlak ilkesine göre ayarlamaları gerekir .

Yaşadığımız dünyada insanların ;  makam mevki mal mülk şöhret sahibi olmak ve onları ele geçirmek, kendine mal etmek onlara egemen olmak ve dilediğince kullanmak anlamına gelen anlayışını değiştirmesi gerekir !

 Farkında mısınız? İnsan hayatın hiçbir bölümünde hiçbir boyutunda hiçbir zaman diliminde yeterince şeye sahip olamayacaktır ve olamaz da  ! Çünkü madde ile  ifade edilen şey , elle tutulur sahip olunduğu zannedilen aslında aldatıcı  ve geçici bir şeydir!

Bu bakış açısı ve anlayış insanları hep kendinden fazla şeye sahip olanları kıskanmasına , kendisinden daha az şeye sahip olanların  ise kendi malına göz koyacak elinden alacak telaşı ve korkusuyla yaşamamasına neden olacaktır ! Oysa geçici diye niteleyen dünyada insan her şeyi elde etmeye kendisine ait olmasını sağlamaya daha açık bir ifade biçimi de kendisine mal etmeye ve ona her boyutuyla egemen olmaya çalışmaz !

Olması gereken her şeyi kendi canlılığı bütünlüğü yaşama ve gelişimi içerisinde sevebilmek ve öyle kabullenmek demektir . Bu hayat felsefesine sahip olan insan dünyaya ve çevreye maddesel boyutta bağlanmaksızın kendisini değiştirip geliştirip evrimleştirmeye çalışır ve sorumluk sahibi insanlık bilinci ile diğer insanları sevme onlarla ortak hareket edebilme onlara yardımcı olma onlara Öncü ve kılavuz olma arzu ve isteği taşır.

Bugünkü geldiğimiz noktada toplumsal uyum ve düzen, toplumun  sosyal ve ekonomik kurumları , toplumun ahlak anlayışı ciddi boyutu önem arz eder ve toplum her şeye sahip olma her şey benim olsun anlayışı veya gerçek anlamda adaletli bir biçimde paylaşma birlikte yaşama sırtsırta verme kolkola olma anlayışlarında karakter ve davranış biçimlerinden hangisini benimser ve desteklerse, o toplumun insanların da bu hayat felsefesi bu karakter özelliği ağırlık ve önem kazanacaktır !

Buradaki tez tamamen bireylerin ve toplumların tercihiyle doğru orantılıdır !

Maalesef günümüzde toplumlar her şey benim olsun her şeye ben sahip olayım her şey benim hakkım her şey benimle güzel hoş hayat felsefesi ve anlayışıyla yaşamlarını devam ediyorlar ….

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.