Türkiye’de 1970’li yıllarda başlatılan ve” Yeniden Milli Mücadeleciler” olarak bilinen; merhum bilge lider Aykut Edibali ve arkadaşlarının önderliğinde, milli uyanış, milli Rönesans ve milli mücadele çağrıları Türk milleti tarafından büyük ekseriyetle kabul görmüştür.
Türkiye’mizin son günlerde içinde bulunduğu kargaşa ve kaos acı ,deneyimlerle, birçok ibretli olaylarla ispatlamıştır ki, Türk milletinin kurtuluşu, şahlanışı Türk milletinin ve Türkiye’nin tarihi misyonuna yeniden dönerek, Ankara merkezli ve Türk milletinin hiçbir baskı ve tesir altında kalmadan ,kendi öz iradesiyle yapacağı tercihler, dış güçlerin plan ve hesaplarında göz önüne alarak yöneticilerini hassas ve titiz bir şekilde seçmeleriyle gerçekleşmesi mümkündür.
Yani, artık Türkiye’mizde gelinen seviye ve durum milli Rönesans yapmamızı şart göstermektedir. O,bir avuç vatanseverin başlattıkları milli uyanış bugün milli Rönesans’a yol açacak kilometre taşlarını ve raylarını döşeyerek gelmiş ve büyük bir güç olmuştur. Şu anda Türkiye’de en büyük güç bu milli uyanışın ortaya koyduğu güçtür.
Çünkü, milliyetçilik fikirleri kitleleşmiş halk tarafından kabul görmüştür. Bu milli uyanış çalışmaları, milli kadrolarını çok ince eleyip, sık dokuyarak yetiştirmiş durumdadır. Artık söz büyük Türk milletinindir.
Bu kadrolara sahip çıkarak, önünü açarak, destekleyerek ve işi ehline vererek kendi kurtuluşunu sağlaması mümkündür. İç ve dış karanlık güçleri ve fitne odakları bu kutlu yürüyüşü ve milli uyanışı asla durduramayacaktır. Şuan dağınık halde bulunan bu milli ve yerli milli kadro güçleri vakit kaybetmeden bir araya gelmeli, güçlerini birleştirmeli ve kaldıkları yerden kutlu yürüyüşlerine devam etmelidirler.
Bu milli kadrolar birçok büyük imtihandan geçmiş ve bedeller ödemişlerdir. O zaman milli vazifelerini gerçek bir liyakatle ve büyük bir fedakârlıkla yerine getirmeleri , zaferle taçlandırmaları artık onlar için şart olmuştur. Bu büyük milli heyecan tufanını, aziz Türk milletine her fırsat ve ortamda anlatmanın yolları açılmalıdır. Türk milleti artık şunu kesinlikle kabul etmelidir ki kurtuluşumuz ve milli meselelerimizin çözümü Allah’ın ve Kur-an’ın emri olan kardeşlikten ve birlikten geçmektedir.
“Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” yüce söylemini artık gerçekleştirme zamanı gelmiş hatta geçmektedir bile.
Bundan kaçınanlar bunun bedelini ödemeye hazır olmalılar. Türkiye’mizde binlerce vatan sevdalısı ve millet evlatları seneler süren birçok çileler ve engellere rağmen bu davalarından asla ödün vermemişler, sağa sola sapmamışlar davalarını el üstünde tutarak ve yüreklerinde saklayarak bu güne kavuşturmuşlardır.
Artık bugün Türkiye’mizde milli birikim, milli uyanış Türk milletinin temel politik tercihleri arasına girmiştir.
Aziz Türk milleti şunu çok acı olarak görmüş ve yaşamıştır ki “el atına binen çabuk iner” ve “el senin yitiğini ıslık çalarak arar” yani dışa bağımlılık bugüne kadar hiç bir sonuç vermemiştir.
Artık kendi özümüze dönmek, sahip çıkmak, korumak ve geliştirmek şarttır. Türkiye’deki bu milli uyanış iç ve dış düşmanlara korku salmış Türk milletine ise güven vermiştir.