Suriyeli 3 çocuğun vicdanları füze gibi delen sözlerini üç yıl önce hatırlatmıştık. Acaba cani İsrail’in bombaları altından ne dramlar, ne figanlar, ne feryatlar, ne yürekleri dağlayan yaşanmışlar çıkacak, göreceğiz! Bombalar altında kalan Suriyeli çocukların sözleri şöyleydi: Sizi Allah’a şikayet edeceğim (son nefesini verirken). İkincisi: Allah’ım çok açım, cennetine koy da doyayım.. Üçüncüsü: enkaz altından çıkan […]
Suriyeli 3 çocuğun vicdanları füze gibi delen sözlerini üç yıl önce hatırlatmıştık.
Acaba cani İsrail’in bombaları altından ne dramlar, ne figanlar, ne feryatlar, ne yürekleri dağlayan yaşanmışlar çıkacak, göreceğiz!
Bombalar altında kalan Suriyeli çocukların sözleri şöyleydi:
Sizi Allah’a şikayet edeceğim (son nefesini verirken). İkincisi: Allah’ım çok açım, cennetine koy da doyayım.. Üçüncüsü: enkaz altından çıkan bir kız çocuğu resimlerini çekmek istediklerinde: Amca çekmeyin, üstüm açık…
Lokma boğazımıza tıkanmıyor, uykumuz kaçmıyorsa, insanlığımızı ve imanımızı gözden geçirelim.
Elimizle mümkünse elimizle, değilse dilimizle; onu da yapamıyorsak kinimizle, duruşumuzla, dualarımızla yardımcı olmaya çalışalım. Kamuoyu oluşturalım.
Bu zulümden hepimiz sorumluyuz ve vebalini dünya ahiret çekeceğiz.
Dışarıdaki gevurlar, daha doğrusu itler belli; havlayacaklar, birbirlerini ısırmayacaklar.
Bizi kahreden; içimizdeki gevurlar, havlayan itler, satılık malların; “ama Hamaslı teröristler başlattı bu sivil katliamı” demeleridir. Oysa Hamas, Gazzenin yerleşik halkından oluşuyor, vatanını savunuyor.
Sanki daha önce binlerce kere sivilleri bombalayan İsrail’e bir çift laf ettiler şeref yoksunları!
Bu arada, sürekli müslüman katliamı yapan, sömüren, işgal eden Batıya, hala medeni diyen, gençlerin oralara gitmesini bir kurtuluş olarak gören kişiliksizlere de yuh olsun!