HABİBİ NECCAR GİBİ OLABİLMEK

Birgün şehrimize tanınmadık simalar gelse: Ey şehir halkı! Yediğiniz yanlış. Giydiğiniz yanlış. Yaptığınız yanlış. Taptığınız yanlış. Yaşantınız yanlış.Siz kime/kimlere inanırsınız? Hangi yol üzerinesiniz? Gelin bu düzenden vaz geçin. Hatanızda ısrar etmeyin. Hem biz gönderilmiş hak elçileriyiz. Sizden ücrette istemiyoruz. Bize tabi olun ki kurtuluşa eresiniz’ dense ne yapardık acaba?   Bilirsiniz şehirler heterojen yapıya sahiptir.Her […]

Yayınlama: 25.09.2023
A+
A-

Birgün şehrimize tanınmadık simalar gelse: Ey şehir halkı! Yediğiniz yanlış. Giydiğiniz yanlış. Yaptığınız yanlış. Taptığınız yanlış. Yaşantınız yanlış.Siz kime/kimlere inanırsınız? Hangi yol üzerinesiniz? Gelin bu düzenden vaz geçin. Hatanızda ısrar etmeyin. Hem biz gönderilmiş hak elçileriyiz. Sizden ücrette istemiyoruz. Bize tabi olun ki kurtuluşa eresiniz’ dense ne yapardık acaba?

 

Bilirsiniz şehirler heterojen yapıya sahiptir.Her türlü kavim gardaşda rastlayabilirsiniz.. Halklar ne mi yapar? Hemen söyleyeyim. İçlerinden bazıları “siz de bizim gibi beşerden başka bir şey değilsiniz ‘diyerek tepki gösterir. İlk önce ekâbirleri ,zengin ağbabaları,sosyeteleri, modaperestleri, ekonomistleri karşı çıkar.Çünkü kimi otorite kaybına uğramaktan kimi işgücü ve sermaye kaybına uğrayıp köle çalıştıramayacağından korkar. Hatta Siz yalan söylüyorsunuz “diyerek küstahlık yapanlarda olur. Bazıları daha da ileri giderek sözlerini keser. Bulundukları yeri derhal terk etmelerini aksi taktirde “taşlayacaklarını ve acı bir azap yaşatacaklarını söylerler.

 

Halbü ki elçilerin işi “sadece duyurmak ve hidayete çağırmaktır” Genelde elçilerin sözüne ilk uyanlarsa fakir fukara garip guraba kesimden oluşmuştur.

 

Habibi Neccar: Arapçada Habib, sevgili demek.Neccar ise marangoz. Bu zatın Antakya/ Hatay da yaşadığı ileri sürülmekte. Kuaranı kerimde Yasin suresinin ikinci sayfasında iman eden, elçileri destekleyen, ehli küffarın karşısına dikilip imana davet eden yol gösteren kişinin Habibi Neccar adında bir kişi olduğu düşünülmekte.

 

Olay şöyle geçmektedir. Şehrin uzak bir yerinden bir adam koşarak gelir. Ey kavmim! Ey halkım! Elçilere tabi olun/onlara uyun. Onlar doğru yoldadır. Sizden bir ücrette istemiyorlar. Ben niçin beni yaratana kulluk etmiyeyim?Sizlerde ona döndürüleceksiniz.O’ndan başka tanrılar edinir miyim hiç?

 

Ey kavmim! Ben sizin rabbinize inandım. Beni dinleyin!(Melekler) “Gıled-hulül cennet” Cennete gir dediği zaman Habibi Neccar:Gale ya leyte gavmi ye’alemün /Keşke kavmim bilseydi. Rabbimin beni bağışladığını ve (Cennette) ağırlanacağımı bir bilselerdi.

 

Evet,Bugün hepimiz Habibi Neccar gibi olmalıyız.Başta ailemizi akrabalarımızı kavmimizi köylümüzü uyarmalı, yanlışlıkları söylemeliyiz. Başka elçiler gelmeyeceğine göre yeniden Hazreti Kurana ve Hazreti resule dönmeliyiz. Kıssalardan ders çıkarmalıyız.

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.