Bizler hocalar olarak meslek icabı cemaatin arka saflarda ne yaptığını bilemiyoruz ; ama izinde olduğum bir yaz günü Cuma namazında bazı şeyleri gözlemleme fırsatı buldum; 1)Cami dolmadığı halde insanlar bahçede her ağacın altında birkaç kişi adeta piknik havasında seccade sermiş namaz kılıyorlar. Saf düzeni olmadığı gibi cami ile tamamen kopuk orada takılıyorlar. Bu yapılan mekruhtur. […]
Bizler hocalar olarak meslek icabı cemaatin arka saflarda ne yaptığını bilemiyoruz ; ama izinde olduğum bir yaz günü Cuma namazında bazı şeyleri gözlemleme fırsatı buldum;
1)Cami dolmadığı halde insanlar bahçede her ağacın altında birkaç kişi adeta piknik havasında seccade sermiş namaz kılıyorlar. Saf düzeni olmadığı gibi cami ile tamamen kopuk orada takılıyorlar. Bu yapılan mekruhtur.
2) Camiye girdiğimiz andan itibaren aynı durumun camide de devam ettiğini gördüm .Ön saflar boş, herkes rastgele ve düzensizlik içerisinde oturmuş ve arka tarafta aşırı yığılma var.(sebebini biliyorsunuz; bir an önce kaçmak)
3) Özellikle gençler ve çocuklar şortlu ya da kısa pantolonlu, namaza uygun olmayan kıyafetlerle geliyorlar; avret yerleri açılıyor. Anne babalar bu konuda niçin bilinçli davranmıyor !
4) Sünnet kılındı sonra iç ezan başladı ve çok uzun bir ezan okundu bu da yanlış; Çünkü milletin bu sıcakta zaten camide kalmaya tahammülü yok .
En kısa ve güzel makam olan akşam makamıyla segah ezanla iş bitirilmeliydi.
5) Hoca hutbeye başladı maalesef mikrofonların sesi çok düşük ve ayarsızdı. Yankıdan hiç bir şey anlamıyorsun.
6)Hoca cemaatin tam tersi istikamete mikrofon koymuş ve o tarafa bakıyor cemaatle iletişimi yok ve mikrofon yankı yapıyor. Hiçbir şekilde anlaşılmıyor.
7) Çocuklar da üst kata doluşmuşlar karate yapıyorlar pat, küt sesler geliyor ,bağırıp çağırıyorlar ve Hoca bunların hiçbirine müdahale etmiyor.
8)İmam uyutucu bir ses tonuyla konuşuyor,Cemaâta hutbe dinleme âdâbını anlatmıyor.
9) Bütün bu sebeplerden ötürü cemaat ,bitse de gitsek havasında. Etrafıma şöyle bir baktım telefonla meşgul olanlar da çok.
10)Kamet getirildi yine saf düzeni yok. İnsanlar arasında en az iki karış mesafe var.Kapı önü çok yoğun. Saflar düzgün değil; Âdetâ çarşı pazar kalabalığı gibi. Hoca,safları düzeltmeden namaza başlamamalıydı.
11)Namaz başladı. Hoca okuyor yine ses yankı yapıyor. Çocukların uğultusu ve bağırtısı devam ediyor.
12) Son sünnete geçtik bazıları ayaklarını tamamen yerden kesiyor.Belleri açılıyor.
13) Şimdi çocuklara bir şey desen bazıları sen çocukları camide istemiyor musun! Nasıl kovarsın! diye bize laf ederler ;
Çocuklar, tabii ki camiye gelsin; ama caminin âdab ve erkânına uygun gelsin; anne babalar çocuklarına öğüt versin ;dedeler ,babalar evlatlarını yanında alıştırsın.
Maalesef günümüzde bazı insanlar çocuklarını adeta ilah gibi gözünde büyütüp şımartıyor .
“Benim paşam yada kız ise prensesim her yaramazlığı yapacak, sağı solu kirletecek, kıracak, çizecek ,gürültü yapacak,rahatsız edecek; ama kimse o çocuğa en ufak bir şey demeyecek.!”
Kusura bakmayın! böyle bir dünya yok .
Böyle yaparsanız bu çocuk ileride başta bu şekilde kendisini şımartan ailesine olmak üzere tüm topluma zararlı doyumsuz, narsist bir zalim haline dönüşmesi kaçınılmazdır.
14) Tabii ki de geleceğimiz için çocuklarımızın camiye gelmesi çok önemli ama bunun bir âdâbı olmalı.
Hiç halı sahaya takım elbiseyle, kundurayla gideni gördünüz mü!
Okula pijamayla gideni gördünüz mü !
Tiyatro ve sinemada kahkaha atanı, bağıranı, çağıranı gördünüz mü!
15) Her yerin bir âdâbı var değil mi !
Peki câmiye gelince bu niye unutuluyor!
16) Ben; Bu ülkede düzeni bozulmamış tek yer camiler diyordum;
Meğer orası da bozulmaya başlamış.
17) Bu bilinçsizlik, şuursuzluk bitsin artık !
Anne babalar ,dedeler, nineler şuurlu olsun, öğretmenler ,İmamlar, vaizler nasıl şuurlu olunur anlatsın!
Bu milleti ayağa kaldırsın, şahlandırsın uyandırsın !
Çok mu şey istiyoruz?