İlk insan Hz. Adem atamızdan bu yana Dünyada yaşayan insanlar hep hayatlarına yön veren bir dine (Hayat kuralına) inana gelmişlerdir. Din, insanın bu dünya hayatına yön veren kuralların bütünüdür diye ilahiyatçılar görüş bildirirler.Dinlerde kendi arasında ikiye ayrılır, ilahi olan dinler (Allah’ın peygamberinin getirip tebliğ ettiği), beşeri dinler, ilahi olmayan insanların kendi görüş ve anlayışları ile […]
İlk insan Hz. Adem atamızdan bu yana Dünyada yaşayan insanlar hep hayatlarına yön veren bir dine (Hayat kuralına) inana gelmişlerdir.
Din, insanın bu dünya hayatına yön veren kuralların bütünüdür diye ilahiyatçılar görüş bildirirler.Dinlerde kendi arasında ikiye ayrılır, ilahi olan dinler (Allah’ın peygamberinin getirip tebliğ ettiği), beşeri dinler, ilahi olmayan insanların kendi görüş ve anlayışları ile hayata yön veren kuralların tamamı. (Komünizm, Nazizm,Liberalizm ve diğerleri)
Bugün ne yazık ki ister ilahi ister beşeri dinlerin mensubu olan insanların büyük bir kısmı dinlerini samimiyetle yaşamamakta,din konusunda iki yüzlü davranmaktadırlar yani mensubu olduklarını iddia ettikleri dinlerini hayatlarına aktarmamakta, benimsediğini söylediği dinin emirlerini yaşamamaktadırlar.
İslam dinine mensup olan insanlarda İslam’ın emrettiği ibadet, giyim, kadın erkek ilişkileri, aile, ticaret ve sosyal hayatta inandıkları dinin emirlerine uygun olarak hayatlarını düzenlemek durumundadırlar. Eğer ben Müslümanım diyor ve dininin emrettiği ahlaki kuralları yaşamıyorlarsa Allah’a karşı itaatsizlik yapıyor ve karşı geliyorlar demektir. Bu insanlar ya inandım ben de Müslümanlardan’ım demekle kendi kendine ve Allah’a karşı yalan söylüyor ya da Allah’a verdiği sözün ne anlama geldiğini bilmiyor Müslüman olup olmadığının farkında değil demektir.
Son yıllarda ve aylarda ülkemizde parklar, duraklar, piknik alanları, AVM’ler, okullar ve insanların topluca yaşadığı yerlerde iki manzara dikkat çekiyor.
Gençler arasında kız ve erkek arkadaşı olmayan ve birlikte gezmeyen yok gibi.
İslam dinimizin kadınlar vücutlarını teşhir etmesinler çarşıda, pazarda elbisesiz olmasınlar uyarısına meydan okurcasına genç kızlar ve kadınlar vücutlarının özellikle üst kısımlarını göğüsleri dışında teşhir etmeye iç çamaşırı giymemeye başladılar.
Hepsi de bu milletin evladı geleceğin iffetli, namuslu hanımefendileri anneleri olmaya aday bu genç kız ve kadınlarımız acaba hangi dinin emrini çekinmeden Allah ve kullarının kınamasına aldırış etmeden yerine getiriyorlar, anlamakta gerçekten zorlanıyoruz. Yoksa bu insanlarımız herhangi bir dine inandığının farkında değil de ya da dininin emirlerini yerine getirerek heva hevesini de din edinerek ona mı itaat ederek Allah’ın haram kıldığını ona kafa tutarak kendilerine helal mi kılıyorlar.
Son yıllarda yukarıda da belirttiğim Allah inancı ve Müslümanlık mensubiyeti hiç düşünülüp akla getirilmeden yaşanan yozlaşma kadın erkek ilişkilerindeki dinin emirlerinden uzaklaşma ve ahlaki çöküntü, buna bağlı olarak da hızla artan kadın cinayetlerieğer el atılmaz ise dünyanın süper gücü de olsak bizi bitime ve felakete doğru götürüyor.
Diyanet İşleri Başkanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, sivil toplum kurumlarımız ve dahası Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz bunlar bizi ilgilendiriyor ise ki öyledir. Ne duruyoruz, neyi bekliyoruz harekete geçmek için. Kıyametimizi mi bekliyoruz.
Selam ve dua ile