Farkında mısın? İnsana temel anlamda – yapısal olarak biyolojik bir organizmada denilebilir ! Yeryüzünde şu anda varolan milyonlarca farklı türden birisidir insan ! Temel donanım açısından baktığımızda neredeyse diğer canlılarla aynı gibidir. Bitki hücreleri ile dahi insanın karaciğer hücresi arasında bir kaç ayrıntı dışında pek de bir fark yoktur aslında ! Temel yapımızı , davranışlarımızı […]
Farkında mısın?
İnsana temel anlamda – yapısal olarak biyolojik bir organizmada denilebilir ! Yeryüzünde şu anda varolan milyonlarca farklı türden birisidir insan !
Temel donanım açısından baktığımızda neredeyse diğer canlılarla aynı gibidir. Bitki hücreleri ile dahi insanın karaciğer hücresi arasında bir kaç ayrıntı dışında pek de bir fark yoktur aslında !
Temel yapımızı , davranışlarımızı kontrol eden sinir sistemimiz ve hücrelerine baktığımızda beyni olan her canlıyla neredeyse aynı şeyleri paylaşıyor gibiyiz ! Ancak işe farklı boyutlarda baktığımızda anlayacağımız gibi , dış görünüş olarak diğer canlılardan pek çok eksiklerimiz var !
İşin bir diğer ilginç yanı ise , içsel donanım olarak da gereksiz addedilecek kadar dertliyiz ! Başımızı kaldırıp neler oluyor diye kendimize şu soruyu sormamız gerekir ! “ Ben ne yapmaya çalışıyorum, hedefim nedir, ben kimim, ne amaca hizmet etmeliyim – yahut yönelmeliyim “ Donanımdan söz ediyoruz ama beyin tıpkı bizde olduğu gibi farklı hayvanlarda da karşımıza çıkınca bir şeyleri açıklama noktasında ya susuyoruz veya konuşamıyoruz !
Dolayısıyla bu noktada hem diğer bilgi alanları ile yakın iletişim içerisinde olmamız gerekiyor hem de diğer bilgi alanlarından da istifade etmemiz gerekiyor !
Dostum insandaki beyni anlayabilmek için farklı bir kısım özelliklere de sahip olmak gerekiyor !
Mesela beyni kavrayabilmek için ; felsefe bilmeli , hastalıklarla ilgili bilgi sahibi olmak gerekir, hangi dine mensup olursanız olun dini inançlar ve dini kurallarla ilgili bilgi sahibi olmak gerekiyor !
Günlük hayatımızdaki davranış kalıplarına gerek kültürel gerek biyolojik gerek evrimsel boyutlarda kavramamız gerekiyor . Daha açık bir ifade biçimi ile işin içerisine antropolojide giriyor ve hissetme idrak etme durumu oluşuyor !
Bir diğer açıdan eğitim bizi dar bir alanda uzlaşmaya zorladığı için dünyaya da maalesef dar bir anahtar deliğinden bakmak zorunda kalıyoruz ! Öyle ilginçlikler yaşıyoruz ki , çevremizi pek fazla umursamaz duruma gelince beyin konusunu dillendiren ; insanı yalnızca beyin olarak algılıyor veya hastalık konularından söz edenler insanı yalnızca hastalık ve sağlıktan ibaret diye algılıyor !
Açıkçası bu tip yanlış yargılardan – yanılgılardan kendimizi kurtarmak zorundayız ! insanın duyguları – bedeni – aklı – ruhu – fiziksel boyutları birbirinden kopuk olamaz !
Bu kriterler birbirini farklı biçimde tamamlayan değerlerdir . Dolayısıyla bunların hepsini bir bütün olarak görebilmek gerekir ! Her şeyi madde ve akıl olarak görmekte yanlış aslında !
İnsan yalnızca maddeden ibaret bir canlı değildir ki , her şeyden önce duygulara sahip duyguların bireye kattığı çok ciddi özellik ve nitelikler var . İnsan olarak düşüncelerimize duygularımıza da katarsak gerçek manada bir çok şeyi çıplak gözle algılayabilir ve görebiliriz !
Daha açık bir ifade biçimiyle ; insanı yalnızca bedensel, maddesel ve akıldan ibaret zannetmek , materyalist düşüncenin günümüzdeki yansımasından başka bir şey değildir !
Biz yaratılmışların en mükemmeli olarak ; fiziksel – ruhsal – zihinsel ve duygusal boyutlarımızla bir bütün olarak gerçek insan olduğumuzun idrakı ve sorumluluğuyla hareket etmek mecburiyetinde olduğumuzu bilmeliyiz !