Elbette ki herkes tinetinin gereğini yapar, ne malı varsa onu pazarlayıp satmaya çalışır. Bir kaç gündür mesleği, pazarladığı ürünü, seviyesi ve kulvarı belli olan bir yaratığın sözü üzerinden koskoca ülkenin gündemi bir anda değişti. Bana göre hiç bir değeri olmayan, ürünü şehvet olan birisine; bu kadar değer yükleyen, hop oturup hop kalkan, sosyal medyada ağır […]
Elbette ki herkes tinetinin gereğini yapar, ne malı varsa onu pazarlayıp satmaya çalışır.
Bir kaç gündür mesleği, pazarladığı ürünü, seviyesi ve kulvarı belli olan bir yaratığın sözü üzerinden koskoca ülkenin gündemi bir anda değişti.
Bana göre hiç bir değeri olmayan, ürünü şehvet olan birisine; bu kadar değer yükleyen, hop oturup hop kalkan, sosyal medyada ağır ifadeler kullanan bizim cenahın,ortaya koyduğu tavır karşısında kahroluyoruz asıl!
Kişi belli; hitap ettiği kesim, izleyen hayranları, koruyanları, kollayanları belli. Her bir ahlaksız hareketini sanat, çağdaşlık olarak benimseyen milyonlar var; zaten desteklerini de veriyorlar.
Söylediği sözlerin hukukî bir yaptırımı varsa mahkeme devreye girer ve gereği yapılır.
Ah kompleksli, düşüncesi hala ergen çağında, sloganlara dört elle sarılan, davalarını ve inançlarını savunma çıtasını aşağıya indirgeyen, oyunlara kolay gelen , basit bir soyunuğun bir kaç kıvırması karşısında darmadağın olan bizim taraf! Vallahi tutumunuz ve davranışınız ibretlik bir hal!
O kişinin mesleği, hayatı, yaşantısı, sermayesi belli, geçmişi iyi biliniyor. Bu yaşantısı da gizli,- saklı değil zaten.
Dini değerlere, ahlaka, edebe karşı savaş açmış gerek sanatçı, gerek gazeteci, gerek iş adamı, gerekse siyasetçilerden oluşan bir kesim var bu memlekette; hayli de fazla,!
Tüm bunları bildiğiniz halde, sizin değerinizi kabul etmeyen, hayasızlığı ve edepsizliği bir yaşam biçimi olarak seçmiş birinin sözüne bu kadar değer vermek; sizin, davanızın kıymetinin ve değerinin farkında olmadığınızı gösterir.
Söyleyene bak, söze bak; sonra at gitsin çukura! Bu davranışınız öyle ya da böyle , o kişiye prim kazandırdı ve de emelinde başarı sağladı.
Bize düşen; kendi değerlerimizi öğrenmek, yaşamak, yaşatmak ve günlük hayatımıza pratik olarak aktarabilmektir.
Gençlerimizi, sözde sanatsal etkinliklerle, kolay avlama, dejenere etme, kültürden uzaklaştırma yöntemleri dikkate alınmalı; bize uygun kültür – sanat etkinliklerine önem verip sanatçılar yetiştirmeliyiz.
Onlar bu alanları ellerinde tutarken, bizim hamasi tavırlar sergilememiz beyhude bir tutum olacaktır.
Koskoca bir dava, camia basit bir yırtığın salyasıyla sel olup akıyorsa, depreme tutuluyor sa, kendimizi sorgulayalım, silkelenelim…
Bu davanın değerini ve kıymetini idrak edelim.
Elbette ki, yerleri kirleten kusmuklarını da yalatmalıdır.
Değerlerimizin farkına varmanız yeterli!