VER ELİNİ ÖPEYİM ÖZGÜR ÖZEL!

Sen bir kahramansın, bir vatanperversin, bir yiğitsin, bir millet aşığısın, bu milletin birliği için çalışansın, milli manevî duygulara katkı sağlayansın, bu milletin dini değerlerine en büyük hizmeti yapansın, uyutulan bu milleti uyaransın, gerçekleri ortaya çıkaransın! Gerçek niyeti ortaya koyansın, bir makyajı döküp gerçek yüzü ortaya çıkaransın, vitrini ters-yüz edensin! Tuzağa saçılan yemleri ifşa edensin, yakalanan […]

Yayınlama: 05.01.2022
A+
A-

Sen bir kahramansın, bir vatanperversin, bir yiğitsin, bir millet aşığısın, bu milletin birliği için çalışansın, milli manevî duygulara katkı sağlayansın, bu milletin dini değerlerine en büyük hizmeti yapansın, uyutulan bu milleti uyaransın, gerçekleri ortaya çıkaransın!

Gerçek niyeti ortaya koyansın, bir makyajı döküp gerçek yüzü ortaya çıkaransın, vitrini ters-yüz edensin!

Tuzağa saçılan yemleri ifşa edensin, yakalanan avların kaçmasına yardım edensin, Sırçalı, renkli bardağı kırarak içerisindeki ağunun( zehirin) dökülmesine sebep olansın!

Sahte aşıkları ayıran, ya da kör aşk bağını gevşeten ya da  çözensin! Olamayacak, benzemeyecek aşkların gerçekçi olmayacağını, bu bağın sağlam düğüm olmayacağını, zoraki gülücüklerin ve iltifatların köprüyü geçene kadar olduğunu ortaya çıkaransın!

Sen bir kahramansın, ödüllere layıksın. Eğer Nobel ödülüne benzer bir Türk ödül sistemi olacaksa, bu ödül ittifakla Özgür Özel’e verilmelidir!

“Sen neymişsin Özgür Özel?”   ya da, “sen aklını mı yedin, yoksa sende mi yoldan çıktın” dediğinizi duyar gibiyim.

Yoo, yoo. Ciddi söylüyorum: Özgür Özel bir kahraman olmuştur, millete ve vatana çok büyük hizmetler etmiştir.

Ne demişti bu kahraman! 04-06 yaş aralığındaki çocuklar  Kuran kurslarına gidiyordu. Bu çağdışı, ortaçağ dönemine dönmekti, bilimden, fenden uzak eğitim sistemi idi.

Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığı bu işin sorumlusu idi ve çok tehlikeli bir gidişattı; derhal vazgeçilmeliydi. Bunun için elimizden geleni yapmalıyız, yapacağız diye kamuoyunda feveran etmişti.

Hala kahramansın ve iltifatım devam ediyor. Çünkü istesen de, istemesen de,  farklı niyet ve amaç taşısan da; sonuçta amaçladığın şeyin tersi yönde bir katkı ve fayda sağladın, kahramansın!

Küp, içerisindekini sızdırıyor, yeter ki çatlamasın, kırılmasın. İçerdeki yabancı maddeleri daha fazla tutamıyorsunuz, bir şekilde çatlatıyor ve sızdırma yapıyor.

Bazen de bir yaramaz çocuk bir taş vurarak küpü kırıyor ve sızdırma yapıyor, pis kokular ortaya yayılıyor.

CHP ve  benzer zihniyetteki parti ve kuruluşların, bu memleketin dinine, kültürüne, değerlerine ne kadar savaş açtıklarını, despotluk yaptıklarını, hiç haz etmediklerini, nefretin en üst dozunu tatbik ettiklerini okuduk, duyduk ve bizzat yaşayarak müşahede ettik.

Akıttıkları gözyaşlarını gördük, ittiklerini, dışladıklarını, işkencelerini gördük.

Bunları asla unutmadık ve unutmayacağız. Eğer unutursak; tekrar tekrar yaşatacak, intikam, kin dolu bir zihniyetin pusudan çıkmasına fırsat vermiş olacağız.

Sürü koyun arasına katılıp üzerine koyun postu geçiren bir kurtun sinsi planı ortaya çıkmıştır, yakayı ele vermiştir.

Bu cenahın aktörleri; başta Kılıçdaroğlu ve  avanesi hop oturup hop kalkmışlardır. Eminim ki dudaklarını ısırıyorlardır.

Ah yaramaz çocuk ah! Bir çuval inciri mahvettin. Tüm planlarımızı suya düşürdün. Oyunumuz tutmuştu, kuşu yakalamak üzereydik, İktidarı ele alıp, yarıda kalan zulümlerimize devam edecektik.

Karşı cephenin altını oymaya başlamıştık, bir kısmını kendi saflarımıza katmıştık.

Öyle ki, onlardan gelenler; eski yol arkadaşlarına ve değerlerine bizden daha çok saldırıyor ve mücadele ediyorlardı. Bu duruma biz de şaşırdık, galiba hipnotize oldular diye düşündük.

Yelpazeyi genişletip tam iktidara yaklaşmıştık, diktatörü (!) tam yıkmak üzereydik ki hevesimiz kursağımızda kaldı, planımız suya düştü.

Ah yaramaz, şımarık çocuk! nerden çıktın, ne yaptın sen, kim gönderdi seni, yoksa karşının aramıza sızdırdığı bir ajan mısın?

Ama bir şeyi unutuyorsunuz! Sizin ne kadar planınız, hileniz olsa da, tüm bunları bozacak yüce Mevla’mız  aklınıza hiç gelmedi, gelmiyor.

Değiştik, barışmak istiyoruz, zeytin dalı uzatıyoruz, helalleşiyoruz, geçmişteki zulümler için özür diliyoruz, din özgürlüğünün savunucusu oluyoruz diye yola çıkmıştınız.

Ama biz asla inanmadık, güvenmedik, tuzak olduğunu seziyorduk, farkındaydık her şeyin.

Bir kesim derhal inanıp destek verdiler, bir kısmı izlemede kaldı, bizler ise asla inanmadık.

Yine de, hadi bir bakalım, dinleyelim, izleyelim, bir fırsat verelim dedik; öyle ya, düşük ihtimal de olsa, değişebilir, pişman olur, normal değerlere  dönerler dedik.

Beklememize fırsat vermeden, kendileri küpü çatlattılar, içerisindekini sızdırdılar.

Zaman zaman Chpli’lerden dini hazımsızlık açıklamalarını görüyorduk aslında.

CHP ve yoldaşları dine, bu milletin değerine  hazımsız olup, hiç haz etmezler.

Hala bu tuzakta takılıp kalmak isteyen varsa, devam etsinler

Haa bu arada. Özgül Özel’in kirli eline  dudaklarımı dokundurmak  dünyanın en imkansız davranışı olur.

Ah şımarık, yaramaz çocuk! Sen ne yaptın böyle?

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.