Işıkların sönmediği şehir Mekke, Mekke’de ışıkların sönmediğini söylemek mümkündür. Ya da karanlığın olmadığını söylemek. Uyumayan şehir Mekke. Bu anlamda söz konusu Kabe yeryüzünü nurlandıran Kabe. Evet bu nurun şehrin tüm alanlarına sirayet ettiğini ve hepsini aydınlık kıldığını, bu anlamda söyleyelim. Kabe insan için çok ciddi anlamda bir Cazibe merkezidir. Aslında Kabe’nin yani Mekke’nin denizi yok, Mekke’nin tatil köyleri yok, Mekke’nin kayak merkezi yok, Mekke’nin ormanları yok, Mekke’nin Kuş Cenneti yok, ama bu saydığımız şeylere sahip olan mekanlardan ya da coğrafyalardan daha öte Mekke’nin çok ciddi anlamda bir cazibesi söz konusu ve Cazibe merkezidir. Bunun açıklanması nedir diye soracak olursanız sanırım sosyologlar ya da Psikologlar Buna cevap vermekte aciz kalacaklardır. Ancak teoloji ya da ilahiyat alanında bunu bu şekilde cevaplamak mümkündür, mümkün olacaktır. Bundan hareketle evet yıllardır yani gelip gittiğim süre içerisinde, gördüğüm şey o 24 saat içerisinde sokakları hareketli canlı bir şehir. Sadece fiziki olarak canlılığı söz konusu değil, aslında ta ötelere kanat Çırpan bir boyutu var. Evet sokakları caddeleri şehrin her tarafı ışıklarla 24 saat aydınlık olan yani güneşin olmadığı zaman diliminde ışıklarla aydınlatılmış olan bu şehir ciddi anlamda bir Cazibe Merkezi. Yani bunun manevi bir şey ilahi bir değer olduğunu buraya gelen insanlar bunun farkında olurlar. yani ilahi bir bağış ya da vergi olmasaydı; insanların burada bir hafta bile kalmaları 3 gün bile kalmaları bu anlamda söz konusu olamazdı. Ama fiziki güzellik olarak hiçbir şeyin olmamasına rağmen, etrafın böyle siyah dağlarla taşlarla kaplı olmasına rağmen; dünyanın her tarafından buraya insanların akın akın gelmesi: Evet bunun ciddi anlamda sıradan bir mitolojisi sonucu olmadığını, Allah’ın bir talebi İbrahim Peygamberin bir talebi Muhammed (sav) peygamberin talebi olduğunu gözler önüne sermektedir. Aşkın bir boyutu taşımak lazım burada, misafir olmak önemli. Çünkü ev sahibi Allah. Bunun bilinci önemli. Ev sahibini Allah olduğunu bilince insan, ona çok cömert olduğunu haliyle biliyor. Kerim olduğunu biliyor. Selam olduğunu biliyor. Vehhab olduğunu biliyor. Hem Rezzak olduğunu biliyor. Dolayısıyla bu konuda ciddi bir ümit ile ciddi bir bağışlanma ile ciddi bir evet taleple de karşı karşıya kalmış oluyor. Buranın kaçırılması lazım yani burada. Şüphesiz ki haccın da umrenin de hukuki kaideleri vardır. edebi kaideleri vardır ama hukuki ve değir kaybılara takılmadan: bunlar da yerine getirilerek Allah’la birlikte olmanın ondan misafir olmanın bilincini bence kuşanmak ya da yaşamak lazım. Burada, burada İnsan dostlarını hatırlıyor. Evet hatırlıyorum yani aslında Allah’ın yanında onunla birlikte kendini insanın dostlarını hatırlaması güzel bir şey mi? Tabii ki güzel bir şey. Biz bunu Peygamberimizden öğrendik. O mirac gecesinde rabbimizle perde arkasından konuştuğunda, ümmetini unutmamıştı ümmetine dua etmişti. Bu anlamda dua talebinde bulunmuştu. Yani en sevgilinin yanında. Evet sevilenleri de unutmamak. bundan hareketle Bizim de burada yani hacca gelen kimselerin oraya gelen kimselerin Allah’ın yanında onunla birlikte olma sürecine devam ettirirken, dostlarla da bu anlamda kardeşlerine sevdiklerini de anması tabii ki gereklidir. yani aldığımız bizim İslami terbiye bunu beraberinde getiriyor. Burada ee tabii ki Dünya Müslümanları başta Filistin almak üzere Dualarımız da çokça sıkça yer alıyor. Veya konuştuğumuz tüm diğer ülkelerden gelen insanlarla Filistin noktasında açık söylemek gerekirse bir çaresizliğin olduğu göze çarpıyor. Yani neler yapılabilir sorusuna genelde ilk verilen cevap dua başka bir şey yok gibi. öylesine bir şey var ama herkesin kalbinin aynı çarptığında görüyoruz. Yani Özbekistan’dan Somaliye kadar Sudandan Misırlısına cezayirden balkanlara bir başka müslüman ülke mensubuna kadar: Evet herkesin gönlünün aynı şekilde çarptığını ve diğer sorunlar üzerine bunu görmek mümkün. bu Tabii ki sevindirici bir şey aynı dünyayı paylaşmak. Burada tabii dostlarımız da var bu noktada bunlardan bir tanesi de Hacı Hüseyin Demirer isimli bir arkadaşımız. O da bize burada güzellikler katıyor. Evet Kabe’den dostlara selam. Evet Kabe’den bütün dostlara sevdiklerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza selam. Rabbim buradaki manevi ruh ve direnişi sizlere de ulaştırsın inşallah Allah’a emanet olun.