ÖZLENEN RAMAZAN AYI

Ramazan ayı yaklaşmakta. Onu özleyenler var. Bir ömre bedel olduğunu bilenler var. Onlardan biride son nebi (sav). Hz. Peygamber (sav) 2 ay öncesinden ramazan ayına nitelikli bir şekilde kavuşmayı istiyor ve rabbine şöyle sesleniyordu “Allah’ım Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır.” Çünkü o Müslümanların dilinde “On bir ayın sultanıdır.”

Ben Müslümanlardanım diyen bir kimsenin ramazan ayını özlemesi farzdır. Bu ayın gereklerini yerine getirmesi bir sorumluluktur. Bu ayın onurunu ve şerifini koruması noktasında tüm önlemlerini almalıdır. Bireyin, ailenin, toplumun ve devletin; Allah’ın istediği gibi bir oruç ve ramazan için öncelikleri olmalıdır.

Ramazan ayı yalnızca oruç tutma ayıda değildir. Ramazan ayı insanlığa sunulan ilahi bir projedir. Bir yaşam tarzıdır. Bu projenin iki ana unsuru vardır; Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber. Yani vahiy; son nebi ve Kur’an-ı kerim. Ramazanı anlamak; son kitabı ve son peygamberi okumak ve anlamakla mümkün olacaktır. Oruç ayı gelmeden; oruçla ilgili ayet ve hadisler okunmalıdır. Ayrıca ilmihal kitaplarından orucun farzları, vacipleri ve sünnetleri okunmalıdır. Orucu bozan ve bozmayan davranışlar; kefaret ve kaza gerektiren haller öğrenilmelidir.

Bu ay karşısında Müslümanlar esas duruşta olmalıdır. Ramazanın ilkelerine uymak, orucu kalp, zihin ve bedenle tutma unutulmamalıdır. İlahi ayın rahmet ve merhamet ayı olduğunun bilincinde olarak; merhametin yalnızca insanların değil tüm canlı ve çevrenin de hakkı olduğu bilinmelidir. İnsana, aileye, komşuya, mahalleye, şehire ve ülkeye; hatta tüm insanlığa merhamet.Bu noktada iş verenler ve devlet Müslümanların oruçlarını rahatça tutabilmeleri ve ramazan ayının bereketinden faydalanmaları ve lahuti bir alemde ramazanı yaşayabilmeleri için; merhamet ortamı hazırlamalıdır.

Oruç aç kalma ve sadece mide ile tutulan ibadet değildir. Göz, burun, dil, el, ayak, beden, elbise ve ortam ile tutulan ibadettir. Bir niyettir. Bir eylemdir.

Ramazan ayınız ve orucunuz mübarek olsun.