YA HALKIN TEPKİSİ OLMASAYDI!

 Neymiş efendim; cezasızlık  algısını ortadan kaldırmak için yeni yasal düzenlemeler yapılacak mış!

 Halkın tepki gösterdiği konular yeniden gözden geçirilecek, gerekli düzenlemeler yapılacak…

Bu sözleri hem Cumhurbaşkanı, hem de Adalet Bakanı söylüyor.

Soru şu: Bir hukuksuzluk, bir kanunsuzluk, adaletsizlik, zulüm, yanlış uygulama varsa; halk tepki göstermez, suskun kalır sa bu uygulamalar devam edecek, tepki gelirse düzenlemeler yapılacak, öylemi?

Evrensel insan hakları tepkiye göre mi şekil alıyor?  Halk; biz hırsızlıktan memnunuz dese, o yönde mi değişiklik yapacaksınız?

Koskoca devlet, bakanlıklar, üniversiteler kuruluşlar ne işe yarıyor da temel insan haklarını güvence altına alamıyor, kanunlar koymuyor da kanunlar halkın tepkisine göre şekil alıyor.

  Temel insan haklarına, halk için yapılan kanunlara, insanın ve diğer canlıların yaşamını garanti altına alan koruyucu yasalara tüm halk uymak zorundadır.

 Tepkilere göre temel kanunlar değiştirilemez.

 Bir olay medyaya düşer, kamuoyu haberdar olursa farklı değerlendiriliyor.

Polis, savcı ya da hakim bir suçluyu bırakmış sa, bu olay medyada haber olsa, derhâl yeniden tutuklanır, cezaya çarptırılır.

Yine toplumun vicdanını  yaralayan   insanlık  dramları olur; medyaya düşerse, dört koldan sarılıp olayın üstüne giderler.

Medyadan önce niye kılınız kıpırdamadı ya?

Şahısların ve yakınlarının hakkı, rızası hiçe sayılarak, ceza indirimi yapmak, denetimli serbestlik vermek, cezayı; paraya çevrilecek kadar düşürmek, suçlunun kenardan dolaştıran itirazlarına âlet olmak kabul edilir bir uygulama değildir.

 Kanunlarda esneklik olmamalı, açık kapı bırakılmamalı, net olmalıdır.

 Suçlular, bir hukuk adamı gibi buraları, alacakları cezaları,  kenardan dolaşma yollarını gayet iyi biliyorlar.

Bu yüzden suç işlemekten korkmuyorlar, tekrar tekrar suç işliyorlar.

Bu durum da halkın korkmasına,  sinmesine sebebiyet veriyor.

Halkın tepkisine göre kanunları değiştirmek, vahim bir otorite boşluğunu ortaya koyuyor.