DEPRASYON

Depresyon kelimesini çok sık duyuyoruz özellikle son yıllarda sanki bu kelimeyi kullanmak moda haline aldı !

Depresyon deyince bir çok insanın aklına ; bunalımlar sıkıntılar stres geliyor. Asıl itibarıyla depresyon yalnız başına bir duyguyu ifade edemez !

Bir çok duygunun olumsuz sağlıksız ve çarpık kullanımı sonucu oluşan insanın ruhunu sağlığını derinden tehdit eden bir psikolojik durumdur. Son derece ilginç özellikle kadim tıp değil de günümüzdeki modern diye nitelenen tıp depresyonu sanki tek başına bir hastalıkmış gibi, antidepresan denilen  ilaçlarla tedavi etmenin gayreti içerisinde görülüyor !

Daha açık bir ifade biçimi ile ; uyuşturucu ilaçlarla depresyonun önlenebileceği  iddiasında ! Oysa depresyonun temelinde kişinin kendi iç çatışmalarına  , dengesizliklerine ve dış dünyasındaki dış dünya ile ilgili bir kısım aksaklıklar uyumsuzluklar ve bozukluklara karşı reaksiyon olarak gösterdiği doğal ve koruyucu bir tepkinin var olduğu bilinemiyor maalesef !

Dolayısıyla depresyon bireyin ortaya koyduğu ; doğal kendisine koruyucu, her türlü kaza belanın en az hasarla def edilmesini sağlayan bir tepkidir ! Bilmiyorum farkında mısınız özellikle televizyonların doğayla ilgili kanallarında gözlemleyebileceğimiz gibi doğayla ve çevreyle uyum içersinde yaşayan “ ilkel “ diye nitelenen toplumlarda depresyona hiç rastlanmaz !

Depresyona modern dünyanın kapitalist toplum düzeninin ve iç içe yığınlar şeklinde yaşamanın ortaya koyduğu bir hastalık da diyebiliriz ! Yine bir ilginçlikte depresyonun günümüzde suni yollarla kişiyi mutlu ederek düzeltilebileceği iddiaların havada uçuşuyor olması durumu  ! 

Tabi burada en önemli destek de antidepresan ilaçlar olarak belirtiliyor ! Yine ilginçti depresyonu mutluluk eksikliğinden yani mutsuzluktan kaynaklandığı iddia ediliyor. Asıl itibari ile depresyon herkesin zaman zaman farklı sıklıkla yaşadığı moral bozukluğunun bir işareti de değildir.

Doğal olarak bütün insanlar değişik zamanlarda farklı duyguları bir arada yaşayabilirler veya enerjilerinin düşük olduğunu hissedebilirler . Bu çok normal ve olması gereken bir durumdur .

Lütfen unutmayınız , her enerjimiz  düştüğünü hissettiğimiz onların peşinden elbette dirilik canlılık enerji yüksekliği , moral motivasyon da gelecektir ve gelir !

Hatta bu coşkunun ve enerjinin ölçüsü mani boyutunda olabilir ! Ancak gerçek depresyon kişide var olan bütün enerjiyi neredeyse emer , bireyi halsiz bırakır kımıldayamaz hale getirir ve insanlar parmaklarını dahi oynatamayabilirler !

Ne herhangi bir şey uğruna mücadeleye ne çalışmaya ne de çaba göstermeye ilgi duyarlar çünkü depresyonun tam ortasındadırlar !

Dostlarım her insanın dört farklı boyutu vardır fiziksel , ruhsal , zihinsel ve duygusal boyutları . İnsan denilen varlığın sağlıklı boyutlara sahip olabilmesi için bu dört boyutun uyumlu ve dengeli olması gerekir !

Yine benim en çok ilgimi çeken şeylerden birisi de , bugünkü modern diye nitelenen dünyada  ;  ruh ve duygular , zihin ve entellektüel faaliyetlerin baştacı edildiği dünyada horlanıyor aşağılanıyor küçümseniyor yok sayılıyor !

Dostlarım aşırı zihnini kullanan kişiler kendi duygularının desteğini alamazlarsa çevreye karşı soğuk donuk bir hal alırlar . Bu yapıdaki kişiler maalesef kendi zihinlerinde kurdukları fikir dünyasında hapis olurlar kendi iç dünyalarının renklerinden , zenginliklerinden uzak uzaklaşırlar !

Bireyde ruhsallığının desteği olmazsa fikirleri ilmi ve bilimi adeta dinsel doğma  gibi katı bir hale getirir ! O kadar gariptir ki geldiği bu noktada ilmin ve bilimin açıklamadığı açıklayamadığı her şeyi reddeder yok kabul eder bütünle ve bağlantı kuramadığı için , kendisini kendi düşünceleri ve elleriyle derin bir yalnızlığa mahkum eder !

Dolayısıyla kendi bedenine , bedensel hazlarına yeterince önem veremediği için sağlık sorunları yaşamaya başlar , diyalog kuramama , insan  sıcaklığını eksikliğini hayatı boyunca yaşar , bu durumda da depresyonu kendisine elbise edinir , maske edinir !

Kendi gerçeklerine kavrayamayan kendi zihninden destek alamayan bir çok kişi otorite olarak gördüğü kaynaklardan gelen her türlü sözü mutlak doğru olarak sorup sorgulamadan benimser ve kabul eder !

Günümüzde olduğu gibi bir çok grubun kitlenin tarikatın guruların peşinden kuru bir yaprak gibi sürüklenip gider !

Aslında bu insanlar zihinsel ve bedensel desteklerini yeterince kullanamadıkları için spiritüel çalışma adına sürekli aşırı boyutlarda dini vecibeleri ile içiçe olurlar , ikili ve toplumsal ilişkilerden uzaklaşırlar !

Kendilerini cinselliği reddeden bir hale getirerek  adeta dünyaya küserler yaşamdan hiçbir haz ve zevk alamazlar adeta ruhsuz bir varlık gibi hayatlarına sürerek kendilerine yaşama ve dünyayı zehir ederler !