Slogan; özlü kısa sözlerden oluşan anlamlı kelimelerdir. Amaç az sözle çok şey anlatarak dikkat çekmektir. Millet olarak kullanmayı çok da seviyoruz. Aklıma gelenlerden bazıları. Kahrolsun İsrail ..! Yaşasın bir Mayıs..! Ente hurrin/Sen özgürsün..! Direne direne kazanacağız..! Hak, hukuk, adalet ..! Kirlenmek güzeldir! (Omomatiğin ) En büyük asker bizim asker! Kartallar yüksekten uçar!(BJK) Durmak yok yola […]
Slogan; özlü kısa sözlerden oluşan anlamlı kelimelerdir. Amaç az sözle çok şey anlatarak dikkat çekmektir. Millet olarak kullanmayı çok da seviyoruz. Aklıma gelenlerden bazıları.
Kahrolsun İsrail ..!
Yaşasın bir Mayıs..!
Ente hurrin/Sen özgürsün..!
Direne direne kazanacağız..!
Hak, hukuk, adalet ..!
Kirlenmek güzeldir! (Omomatiğin )
En büyük asker bizim asker!
Kartallar yüksekten uçar!(BJK)
Durmak yok yola devam..!
Geldikleri gibi giderler..!
Temiz çevre sıfır atık!
Bir zamanlar Fenerbahçe taraftarları arasından revaş gören ve tüm ülkeye yayılan bir başka slogan da ‘Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon! idi.
****
33 yıl devleti Ali Osmaniye’ye hizmet eden bir padişah için de dönemin İttihatçıları tarafından sloganlar atılmıştı. KAHROLSUN İSTİBDAT, YAŞASIN HÜRRİYET!
Hürriyet! Ne güzel kelime ne güzel slogan. Hürriyet! Kulağa hoş geliyor değil mi?İyi güzel de hürriyetinde bir sınırı olması gerekmez mi?Kim için, kimler için hürriyet, nereye kadar?
Basında,medyada,ahlakta ticarette sınırsız bir özgürlük düşünülebilir mi? Padişaha kafa tutanlar,kızıl Sultan yaftasını yakıştıranlar kahrolsun istibdat diye nara atanların sesleri meydanları çınlattığı gibi sarayda da duyulur olmuştu. Arık sloganlar gazete manşetlerini süslüyordu. Bir ülkede özgürlük isteğini padişhın yüzüne karşı söyleyebilmek en büyük özgürlük değil miydi?Onun için İkinci Abdulhamit’in ‘dileyen herkese hakkını verin, baş kaldıranında başını ezin’ sözü tarihe damgasını vurmuştu.Arzu eden Payitaht Abdulhamit dizisini yeniden izleyebilir.
Nihayet, 1909’a gelindiğinde İttihatçıların propagandası sonuç vermiş, ikinci Meşrutiyet ilan edilerek Abdulhamit tahtan indirilmişti. Artık padişah gitmişti. Giden sadece padişah mıydı?
33 yıl sonra islam coğrafyası ve Balkan toprakları da bir bir elimizden gitmişti. Ardından Çanakkale savaşı birinci Dünya savaşı Kurtuluş savaşı derken milletimiz sayısız şehitler vermiş ve yorgun düşmüştü.
Evet,o dönemin sloganları şimdilerde yeniden dillendiriliyor. KAHROLSUN İSTİBDAT, YAŞASIN HÜRRİYET! Biz bu sloganları ne 28 Şubat sürecinde ne de darbe dönemlerinde duyduk.
Bu yaldızlı kelimeler nefse hoş geliyor.Nefse hoş gelen her fısıltıya karşı da uyanık olmak gerek.
Sloganların havada uçuştuğu adeta peynir ekmek gibi tüketildiği şu günlerde ben Aziz milletimizin ferasetine güveniyor ve tarihten ders çıkaracağına inanıyorum.
Sonra Mehmet Akif gibi Rıza Tevfik Bölükbaşı gibi pişman oluruz.Ne diyordu şair:
Tarihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyasi Padişahına!
“Padişah hem zalim,hem deli”de dik,
İhtilala kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz ‘beli’ dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.(R.T.Bölükbaşı)
“Giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağı muallimdi
Nasıl da kadrini vaktiyle bilemedik,tuhaf iş
Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!
(M.A.Ersoy)