BİR YANAR BİN BÜYÜRÜZ

Şu günlerde yaşadığımız yangın haberlerinden sonra eli kalem tutan vicdanı hür, aklı hür yurdum insanı olarak bugünkü yazımda ‘bir yanar bin büyürüz ‘başlığı altında yaşananlara dikkat çekmek istedim. Tarım ve Orman bakanlığı verilerine göre ülkemizde ekili dikili ormanların oranı % 27.7dir.Bir başka ifadeyle yaklaşık 1/4’ü kadar ormana sahibiz. Sahip olmak yetmiyor ormanlarımızı korumak, kollamak da […]

Yayınlama: 06.08.2021
A+
A-

Şu günlerde yaşadığımız yangın haberlerinden sonra eli kalem tutan vicdanı hür, aklı hür yurdum insanı olarak bugünkü yazımda ‘bir yanar bin büyürüz ‘başlığı altında yaşananlara dikkat çekmek istedim.

Tarım ve Orman bakanlığı verilerine göre ülkemizde ekili dikili ormanların oranı % 27.7dir.Bir başka ifadeyle yaklaşık 1/4’ü kadar ormana sahibiz. Sahip olmak yetmiyor ormanlarımızı korumak, kollamak da gerek. Bu da hepimizin görevi. Her bir fidanı toprakla buluşturmak, can suyu vermek, büyümelerini beklemek maalesef yıllar alıyor.

Bizler doğa sevgisini, fidan dikme erdemini dinimizden peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) den almış milletiz. Çünkü O kutlu nebi “kıyametin kopacağı an elinizde bir fidan bile olsa onu dikin “buyurmuş.

Bir fidanı küçümsememek lazım. Bütün ağaçlar, bütün ormanlar bir fidandan meydana gelmiyor mu? Ağaç deyip geçmemek lazım? Oysa bir ağaçtır bizi gölgesinde barındıran. Bir ağaçtır bütün canlılara ev sahipliği yapan. Defterimizin kitabımızın vaz geçilmez hammaddesidir o bir ağaç. Bir ağaçtır toprağın kaymasını önleyen. Ciğerlerimize oksijen sağlayan, çevremizi yeşile büründüren bir ağaçtır.

Onun için sayın cumhurbaşkanımız önderliğinde Orman müdürlükleri ve tema vakfınca her yıl fidan dikme kampanyası yapılmaktadır. 2021 yılında “her kişiye bir fidan” şeklinde planlanan projede toplam 83 milyon fidan toprakla buluşmuştur. Her geçen yıl bunların sayısı artarak devam etmekte. Bir önemli bilgide 11 Kasım günlerinin Milli Ağaçlandırma Seferberlik günü ilan edilmiş olması.

Çıkan yangınlara baktığımızda aynı günde farklı noktalarda başlamış olması düşündürücü. Hava sıcaklığının en yüksek derecede olduğu aylardayız. Bu aylarda yangınların çıkma ihtimali yüksek olmakla beraber akıllara başka sorular da gelmiyor değil. Neden Yahyalı? Neden Osmaniye? Neden Marmaris neden Muğla gibi? Acaba birileri virüsle mücadelede zor günler geçiren ülke ekonomisini baltalamak mı istiyor? Ya da hükümet karşıtı bir algı mı yapılmak isteniyor? Acaba kasıtlı sabotajlar mı yapılıyor, bilemiyoruz? Hepsi birer komplo teorisi ve hepsinin aydınlatılması gerekiyor. Gerçek olan şu;  Evet, bir yangın var. Bu yangınlarda durduk yere çıkmaz. Kasıtlı olsun ihmal sonucu olsun bir insan elinin değdiği kesin. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yangınlarında faili ya da failleri er ya da geç bulunacaktır.

Şüphesiz yangınların adli, idari boyutu olduğu kadar birde vicdani boyutu vardır. Ormanlarımızı kasten yakanların bu çirkin eylemleri ne vicdana sığar ne ahlaka ne de insanlığa. Yanan sadece bir ağaç değil! Eğer meseleye bir ağaç gözüyle bakarsak ve hafife alırsak karşımıza daha büyük felaketlerin çıkması kaçınılmazdır. Bir kibrit çöpü değil midir bütün ormanı yakan. O zaman hafife almamak lazım.

Ateş düştüğü yeri yakarmış. Fakat yanan sadece bir ağaç değil. Umutlar hayallerde yanıyor. Milli servettir yanan. Ciğerlerimizdir dağlanan. Bağlar, bahçeler, meskenler, arabalar, küçük büyük canlı ne varsa vicdansızca yanan/yakılan. Peki, bu masum bir şey midir? Affedilir bir şey midir? Elbette değil. Bu toprakların aşını ekmeğini yiyen vatansever bir kişi yapabilir mi? Kesinlikle hayır.

O zaman yapsa yapsa hainlerin işidir bu yangınlar. Hainlerse ikiye ayrılır. İster dâhili olsun ister harici tüm hainler için duamız: Sizde yanın cayır cayır. Her canlı adedince sizinde kökünüz kurusun. Siz vatan hainisiniz çünkü her şeyi katlettiniz. O meyve ağaçları o doğum yapan hayvanlar yerdeki kaplumbağalar karıncalar hepsi dünyada olmadı ahret de hesap soracak sizden. Er ya da geç bunun cezasını mutlaka çekeceksiniz.Sizin yeriniz ‘ ilâ cehenneme zümera’ dır. Cehennem ateşiniz bol olsun.

Aziz milletimize gelince; Onlar her zamanki gibi ferasetle ve kahramanca mücadele ettiler. Yediden yetmişe tebrik ediyorum. İşte bu birlik ruhudur bizi başarılı kılan. Mal gider servet gider yeter ki canlar gitmesin. Devletimiz muktedirdir. İnanıyorum ki o topraklar yeniden yeşerecek. Bazen acılarımızdır bizi büyüten. Yansak da küllerimiz savrulsa da afetlerle imtihan olunsak da ‘biz bir yanar bin büyürüz’ evvel Allah.

Başta can Azerbaycan olmak üzere yangını sündürmek üzere ülkemize gelen tüm gönül coğrafyamıza selam olsun!

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.