6 Şubat Pazartesi saat 04.17’de Kahramanmaraş Pazarcık merkezde 7.7 şiddetindeki deprem Kayseri’yide şiddetle sarstı. Tüm Kayseri halkı gibi ben de depremin sarsıntısı ile uyandım. Aman Allah’ım ne sarsıntı, 14 katlı bina üzerimize yıkıldı yıkılacaktı sanki. Karyolanın yanına büzüşüp sonumuzu besmele çekip dua ederek beklemenin dışında bir şey yapamıyordu insan. Saniyeler saat gibi bir türlü geçmek […]
6 Şubat Pazartesi saat 04.17’de Kahramanmaraş Pazarcık merkezde 7.7 şiddetindeki deprem Kayseri’yide şiddetle sarstı.
Tüm Kayseri halkı gibi ben de depremin sarsıntısı ile uyandım. Aman Allah’ım ne sarsıntı, 14 katlı bina üzerimize yıkıldı yıkılacaktı sanki. Karyolanın yanına büzüşüp sonumuzu besmele çekip dua ederek beklemenin dışında bir şey yapamıyordu insan. Saniyeler saat gibi bir türlü geçmek bilmiyordu.
Sarsıntılar geçince ne olup bittiğini öğrenmek için pencereden etrafa baktığımda insanların apar topar evinden inip arabalara bindiğini, kendilerini barındıran evlerini arkalarında bırakarak sığınacakları güvenli bir mekan bulmak için yollara düştüklerini gördüm. Bir müddet sonra şehir mezarlığına doğru giden bulvarın trafik sebebiyle kilitlendiğini gözlemledim.
Cenabı Allah’ın ayeti kerimesinde bildirdiği şekli ile “İnsan kaçar eşinden, evladından, sevdiklerinden” kıyametin dehşetinden insanların kaçtığı gibi insanlar yıllarca kendilerini sıcaktan, soğuktan, saldırılardan koruyan binbir masrafla dayayıp döşedikleri evlerinden kaçıyorlardı ama koruyacağına inandıkları az katlı güvenli saydıkları bildikleribağ evlerine, köy evlerine, villalarına doğru kendilerini korumak için binbir masraf yaptırdıkları ya da satın aldıkları evleri insanları koruyamıyor dışarı atıyordu şimdi.
Artçı sarsıntılara alışıp hayat normale dönmeye başlayınca devlet, valilikler belediyeler olarak anında depremin büyük yıkım meydana getirdiği 10 ili kaplayan geniş alana arama kurtarma ve temel insani ihtiyaçlara cevap vermek için yoğun ve hızlı bir seferlik başlatıldı hamdolsun.
Depremin yaşandığı saatin hemen ardından başlatılan bölgeye ulaşma çalışmaları bütün hızıyla devam ederken aynı gün öğleden sonra saat 13.24’te birincinin şiddetinden daha fazla hissedilen 7.6’lık depremle bir daha sarsıldık. Bu depremin merkezi de Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesiydi. Bu depremde 10 ilde hissedildi ve yeni yıkımlara sebep oldu. Bu deprem anında Kayseri Mazlumder şubesinin yeni taşındığı Kayseri sivil toplum merkezindeki ofisinde idim. Aman Allah’ım nasıl bir sarsıntı 4. katta sandalyeye oturup besmele çekip dua etmekten başka bir şey yapamadım.
İnsan ne kadar aciz, çaresiz bir varlıkmış ve sığınacak Allah’tan başka kimsesi olmayan bir varlıkmış bu anlarda daha iyi hissediyor insan. Ev, büro, araba, mal, mülk, eş, evlat, arkadaş hiçbirinin gücü insanı kurtarmaya yetmiyor.
Birinci depremden sonra başlayan yaraları sarma çalışmaları hamdolsun ülke çapında olduğu gibi Kayseri’de de devam ediyor. AFAD, sivil toplum ve belediyelerin arama kurtarma ekipleri anında bölgeye ulaştı ve çalışmalarını 7 gün 24 saat devam ettiriyorlar. Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu başkanlığında kurulan ticaret, sanayi odaları, OSB Başkanlığı,Müsiad, şeker fabrikası ve diğer odalardan oluşan yardım komitesi yüzlerce tır yardım malzemesini bölgeye ulaştırıyor.
İHH, Kızılay, Darülaceze Vakfı,Verenel, Ribat,Şefkatder, İyilikder, İnsan Vakfı, Hayrat Vakfı, Anda,Yardımeli, Seyit Burhanettin Vakfı ve diğer sivil toplum kurumları ayni ve nakdi yardımları başta Kahramanmaraş ve Elbistan olmak üzere bölgeye ulaştırmanın çabasını sürdürüyorlar.
Bunlar devam ederken valilik ve belediyelerin oluşturduğu bir komite deprem bölgesinden gelen mağdurları devletin ve sivil toplum kurumlarının misafir kabul edebilecek tesislerine yerleştirmeye çaba sarfediyorlar. Sivil toplum kurumlarımız da bu misafirlerin yeme, içme, giyinme ve diğer temel ihtiyaçlarının karşılanması için ilgili kurumlara yardımcı olmaya çalışıyorlar.
Sivil kurumlarımız kendi üyeler arasında düzenledikleri yardım kampanyasına aktarılan yardımları deprem bölgesine ulaştırmanın çabasını da ihmal etmiyorlar.
Bir dostumla telefon konuşmamızda şunları söylemiştim. Yunanistan’ın yüz ölçümü genişliğinde bir alanda deprem yaşandı. 13,5 milyon insan etkilendi. Bu bölgenin her yerine aynı anda yardıma koşmak zor bir iş. Her yerde aynı anda sadece Cenabı Allah hazır olur. Bu sebeple aksamalar, sıkıntılar oluyor, olacakta ama devlet olarak millet olarak elimizden gelenin iyisini en kısa zamanda yapabiliyorsak bizi mutlu eden bu olmalıdır.
Kahramanmaraş Merkez’li 10 ili sarsan büyük yıkım, ölüm ve yaralanmalara sebep olan deprem sadece bölgeye zarar vermekle kalmadı başta Kayseri olmak üzere civarlarda da büyük korku, panik binalarda çatlama, insanların şehirden kaçması, camilere, Kur’an kurslarına, bağ ve köylerine sığınmalarına da sebep oldu. Kayseri’de hala binlerce evde insanlar oturmuyor, binlerce asansör çalışmıyor, binlerce esnaf dükkanını açıp hizmet vermiyor.
Allah hiçbir zaman bizleri zorlukla imtihan etmesin. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimize geçmiş olsun ve taziye dileklerimi bildiriyorum. Yaraların sarılması için çaba sarfeden resmi, sivil tüm kurumları tebrik ediyor. Allah hayrınızın ecrini bol versin diyorum.
Rabbim bu felaketten ibret almayı, kulluğumuzu yeniden gözden geçirerek hakiki kullar olabilme yolunda çaba göstermeyi nasip etsin.
Selam ve dua ile