NEYE OY VERİYORSUNUZ?

Dürüstlük mü?

Başarı mı?

Adalet mi?

Gece gündüz çalışmak mı?

Hayır hayır; hiç biri değil!

&- Birincisi; ideolojik

&- İkincisi; etnik

&- Üçüncüsü ; mezhepsel

&- Dördüncüsü; şehirli, taşralı ayrımı

&- Beşincisi; alışmışlık, statükoculuk, tanınan yüzün devamlılığı…

Dindar- seküler ayrımı, safları keskin çizgilerle ayırıyor. inanan, inanmayan, dindar, dindar olmayan ayrımı ilk sırada yer alıyor.

Bunun yanında, seküler olanların Atatürk üzerinden, baskıcı ve kendilerini bağlayan bir tutum izledikleri görülür.

Seküler ya da dine mesafeli kesim genelde sol cenahta yer alırlar. Yine,  tarihini kabul etmeyen, geleneklere mesafeli olanlar da genel olarak bu kesimdedir.

Yöneticisini seçmek isterken tamamen bu kriteri  ön plana alırlar.

İzmir’de bir kamuoyu araştırmasında bir hanım konuşuyor: İzmir’i pislik (b) götürüyor ama; yine de biz dinci partilere oy vermeyiz, CHP’ye vereceğiz.

İstanbul’da İmamoğlu sorulduğunda; çok seviyoruz, adam gibi adam, çok memnunuz; hükümet engelledi, ödenek vermedi gibi ifadelerle bağlılıklarını ifade ediyorlar.

Ne karda rakı balık keyfi, ne  sel baskınında tatil keyfi, ne depremde kayak keyfi, ne Pkk’lı kayyum atanan belediyelere destek vermesi, ne bozulan metrobüsler, ne iptal edilen metro inşaatları; en ufak bir değişiklik yapmıyor İmamoğlu’na var olan  desteklerinde.

Özellikle Aleviler CHP’ye oy vermeye devam ediyorlar; tamamen  mezhepsel nedenlerle.

Kürtler, genelde% 55 oranında, Güney doğunun önemli bir bölümünde %70 oranında Pkk destekli DEM Partis’ine oy veriyorlar etnik nedenlerle.

Murat Kurum kamuda, TOKİ’de, bakanlıkta başarılara imza atmış, özellikle deprem bölgesindeki gayreti unutulmaz. Kentsel dönüşümde büyük işler yapmış.

Hala, İmamoğlu bir kaç puan önde, Kurum biraz çalışırsa aradaki mesafeyi kapatabilir diyorlar.

Demokrasi, özgür irade; insanların inat, saplantı ve kendilerini  kapatmalarından dolayı hayata geçirilemiyor.