Ülkemin hala ne durumlarda olduğunu gözlemledim, ürperdim. Hala mafyadan, kabadayılıktan, tehditten, şiddetten, gasptan, mala konmaktan, işkenceden bahsediliyor. Bu işlerin kökünün kazandığını düşünüyorduk. Hala devlet yöneticilerine, bakanlara, milletvekillerine, emniyet amirlerine kafa tutan mafyalar var. Mafya bozuntusu diyerek hafife almanın yanlışlığını gördük. İsteyerek, ortak olarak ya da korkarak bunlarla işbirliği yapan her alandan makam ve mevki sahipleri […]
Ülkemin hala ne durumlarda olduğunu gözlemledim, ürperdim.
Hala mafyadan, kabadayılıktan, tehditten, şiddetten, gasptan, mala konmaktan, işkenceden bahsediliyor.
Bu işlerin kökünün kazandığını düşünüyorduk.
Hala devlet yöneticilerine, bakanlara, milletvekillerine, emniyet amirlerine kafa tutan mafyalar var. Mafya bozuntusu diyerek hafife almanın yanlışlığını gördük.
İsteyerek, ortak olarak ya da korkarak bunlarla işbirliği yapan her alandan makam ve mevki sahipleri var.
Elbette ki bunların arkasında olup kullanan güçlü ya da paralı devletler de var.
Pekala, ülkem içten baskı, zulüm, işkence, tecavüz istilası altında ise, benim Mehmetçiğim Pkk ile niye savaşıp şehit oluyor. Niye Yunanistan’a, Ermenistan’a, Eset’e düşmanlık besliyoruz, savaşıyoruz?
Bu dış düşmanlar, iç hainlerden daha seviyelidir, daha az tehlikelidir.
Bunlar içte bu kadar etkili iken; beni ne Yunanistan ne de Eset ile savaşa gönderemezsiniz.
Tavuk gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih ederiz.Tavuk da olmayız elhamdülillah.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunlarla mücadeleye varız, arkasındayız.
Bir de, bu hainlere sığınıp, onları referans gösteren küçük çapta mafyacıklar da var; bunlar küçük çapta çıban başıdır, ezilmelidir.
İki mafyacık gurubunun mahkemesinde , yüzer kişilik taraftarın; korkutucu sima ve davranışları ile, liderlerine destek vermek için toplandıklarını gördüğümüzde:” Nerde bu devlet” demiştik.
Katıldığı tv ekranında, terörü bitiren bir bakanın karşısında; soru soran gazetecilerin hücumları da gözlerden kaçmadı.
Sayın Bakanı sıkıştırıp zora sokmak için soru yağmuruna tutmaları, saygı sınırını aşmaları da bir nefretin sonucudur.
İstifa teklif etmeleri, ısrarcı olmaları, fırsatı iyi değerlendirme çabalarının bir tezahürüdür.
Düşündürücü bir süreç yaşıyoruz, Allah yardımcımız olsun.
Şimdi tekrar soruyoruz:” Nerede bu Devlet, nerede bu millet!”.
Ülkem, onursuz bir havayı teneffüs etmeyi hak etmiyor, Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor.
Muhalefetin, hırsıza bir şey söylemeyip, bunu bir fırsata çevirerek, Erdoğan’ı yıkmak için topluca hücum etmeleri, Hükümete vurmaları ; vatanseverliğin neresindedir?
Yazık, çok yazık.