BİZ KÂFİRE NASIL BAKARIZ!

  Günümüzde, iki kâfir devletin savaşması sonucundan hareketle ; ülkemiz insanı iki farklı grupta kümelenip tartışmaya başladılar.   Kimisi Ukrayna Cumhurbaşkanı Zeliniskiy’e  ve halkına helal olsun! Ülkelerini ölümüne savunuyorlar, canı pahasına savaşmaktan çekinmiyorlar, on kat güçlü devlete meydan okuyorlar.   Diğer bir kesim, bu yahudi Zeliniskiy müslüman düşmanı, Erdoğan düşmanı, İsrail dostu, Filistin’e acımayan, dalga […]

Yayınlama: 13.03.2022
A+
A-

  Günümüzde, iki kâfir devletin savaşması sonucundan hareketle ; ülkemiz insanı iki farklı grupta kümelenip tartışmaya başladılar.
  Kimisi Ukrayna Cumhurbaşkanı Zeliniskiy’e  ve halkına helal olsun! Ülkelerini ölümüne savunuyorlar, canı pahasına savaşmaktan çekinmiyorlar, on kat güçlü devlete meydan okuyorlar.
  Diğer bir kesim, bu yahudi Zeliniskiy müslüman düşmanı, Erdoğan düşmanı, İsrail dostu, Filistin’e acımayan, dalga geçen biriydi, düşmanımızdı, oh oldu, iyi oldu! söylemindeler.
  Öncelikle, biz müslümanlar, dünyada herkesin hakkını  almasını, dinini yaşamasını, dilini konuşmasını, güven  içerisinde olmasını savunur, korur, kollar, saygı duyarız.
 Böyle davranmayı ” sizin dininiz size, benim dinim bana”, ” Onların Allah’tan başka taptıklarına sakın sövmeyin. Onlar da cahilliklerinden dolayı  düşmanlıkla sizin ilahınıza küfrederler” gibi ve buna benzer çok sayıda ayete ve hadislere dayandırıyoruz.
  İhanet, zulüm, dine ve vatana saldırı,  kaos içerisinde değillerse, vergilerini veriyorlar sa, onlarla bir arada, barış içerisinde  yaşamakta bir beis yoktur.
  Kendi aralarında kavgada sulh yaptırmaya, barış yaptırmaya çalışırız. Böyle davranmakla, hem toplumsal huzuru, hem dünya huzurunu ve hem de tabiatı korumuş oluruz.
  Bize düşen, tüm bunların yanında, uyanık olmak, güçlü olmak, dikkatli olmak, Allah’ın dinine sımsıkı sarılmak, aile ve kardeşlik bağlarımızı  sağlam tutmaktır.
 Evet, kâfirler bizleri sevmiyor olabilir, düşmanlık besleyebilir, fırsat kollayabilir, güçlenmemizi istemeyebilirler.
  Biz bunların fikirlerini, amaçlarını, fırsat bulduklarında neler yapabileceklerini bilerek; ona göre pozisyonumuzu alırız, taktikler geliştiririz, uyanık oluruz.
  Kurallara uygun ticaretimizi yaparız; bizde olanları satar, onlarda olanları alırız, ülkemizin menfeatini ve çıkarlarımızı gözetiriz.
 Öncelikle siyasi, ekonomik, savunma sanayii, teknoloji yönünden güçlü olmaya gayret ederiz.
 Böyle bir donanımla, karşınızdaki devletlerle anlaşmalar yaparsınız. Masada eliniz daha güçlü olur, şartları iyi belirlersiniz.
 Bunun yanında, sözünde duran, ahlaklı, eline fırsat geçse bile haksızlık etmeyen, fırsatçılık yapmayan, güvenilir bir ülke ve toplum olursanız, dünyada saygınlık kazanırsınız.
   Ne Rusya, ne Ukrayna, ne Çin, ne ABD ve ne de Avrupa bizim asla dostlarımız değildirler. Menfeatimiz ve çıkarlarımız vardır.
 Rusya ile teknoloji, nükleer, savunma sanayii, gaz, petrol, kömür, yağ, tahıl gibi ithalat ilişkimiz; turizm, yaş sebze, kuru meyve gibi ihracatımız;  gaz ve petrol boru hatlarından geçiş hakkı ücretlerimiz vardır.
 Ukrayna ile, yüksek teknoloji transferi, uçak, helikopter, tank , füze motorları alımımız, tahıl  ithalatımız var. Buna karşılık, iha, siha  başta olmak üzere insansız hava aracı, gemi inşa anlaşmamız var; turizm gelirlerimiz var.
 Tüm bu gerçekler ortada iken, ülkemizin dört bir yanı ateş çembeirine alınmış iken, ülkelerle komşuluk ve çok çeşitli alanlarda karşılıklı ilişkilerimiz varken; bize düşen akıllı ve itidalli davranmak, taraf tutmamak, barışı sağlamak için elden gelen gayreti göstermektir.
 ABD ve Batı’nın telkin ve direktifleri doğrultusunda taraf tutmak, yaptırım yapmak; yapılacak en aptalca bir davranış olur, ömür boyu böyle bir belayı üzerimizden atamayız mazallah.
 Bölgedeki bu savaş, bu kargaşa, bu çatışma Batı’nın işine gelebilir ama Ülkemiz için asla!
 Güçlenmiş bir Türkiye’nin, başta Rusya ve komşuları olmak üzere barış içerisinde olması çıkarımızadır ve olması gerekendir.
 Ülkemiz’ de ve  müslümanlar üzerinde Batı’nın yaptıkları, yapmaya çalıştıkları, yapmak istedikleri bilinen bir gerçektir. O hâlde bir denge unsuru olarak başta Rusya olmak üzere iyi geçinmek ve karşılıklı hak, onur ve haysiyete dayalı olarak, ikili ilişkiler yapmak akıl karıdır.
 Öncelikle her yönden güçlenmekle beraber devletlerle ekonomik, savunma ve ticari alanlarda işbirliği yapmamızın hiç bir zararı yok.
 Karşının geçmişte söylediği, yaptığı ne olursa olsun, ilişkiyi kesmeyiz  ve onurluca menfeatlerimize odaklanırız.
  Ne Ukrayna, ne Rusya, ne de İsrail ile düşmanlığı devam ettirmeyiz. Yeterki haklarımızı savunalım, dik duralım, gücümüzü gösterelim.
  Çaresiz kalan Zelinski’ye de, Ukrayna, Rusya halklarına da acıyalım.
  Hiç olmaz sa, Adem’den(as) kardeşiz.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.