BU ARADA DUYDUĞUM, GÖRDÜĞÜM, YAPTIĞIM BİRKAÇ HUSUSU ARZ EDEYİM

1-Genç bir imama,” imamlık nasıl gidiyor” dedim. Cevabı:” Mustafa abi geleni yatırıp kaldırıyorum.” Gel de bu imama “ devam et”  de. Diyeceğim laf vardı. Ama mekan müsait değildi.  2-Bazı imamların, Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği sayıyı yakalamak için, yaz Kur’an öğretimi kurslarında,” Sen kaydını yaptır. Gelmediğin zamanlarda idare ederim. Gelmesen de olur.Yeter ki sayıyı tamamlayalım.   Yaz […]

Yayınlama: 15.12.2021
A+
A-

1-Genç bir imama,” imamlık nasıl gidiyor” dedim. Cevabı:” Mustafa abi geleni yatırıp kaldırıyorum.” Gel de bu imama “ devam et”  de. Diyeceğim laf vardı. Ama mekan müsait değildi.

 2-Bazı imamların, Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği sayıyı yakalamak için, yaz Kur’an öğretimi kurslarında,” Sen kaydını yaptır. Gelmediğin zamanlarda idare ederim. Gelmesen de olur.Yeter ki sayıyı tamamlayalım.   Yaz kursu  kapanmasın” dediklerini duydum.  Çünkü ücret alacaktır. Doğru yanlış bilmiyorum.(İnşallah aslı yoktur.)

 3-Gördüğüm, bildiğim bazı imamlarımız ve  müezzinlerimiz var ki, öğrenci kayıtlarını olabildiğince artırmaya çalışıyorlar. Kaydettikleri öğrencileri de, öğretim ve eğitimde başarılı yapabilmek için, ellerinden gelen bütün gayreti gösteriyorlar. Çocuklardan  müezzinlik  yapanlar olduğu gibi. Namaz vakitlerinde evlerine gitmeyip camide namaz kılanlar fazlasıyla oluyor. ( Böyle imam ve müezzinlerimize helal olsun. Allah güçlerini artırsın.)

( Yukarıda 1. ve 2. maddede zikrettiğim görevlilerimizi Allah ıslah etsin. Layıkı ile hizmet etmelerini nasip etsin. 3. maddede zikrettiğim imamlarımızdan ve müezzinlerimizden Allah razı olsun. Gayretlerini daha da artırsın. Başarılarını yükseltsin. Aynı durumda olan hocalarımızın ve müezzinlerimizin sayıları arttıkça artsın. Allah cümlesinden razı olsun.

4- Bu fakir İ.H.Okulu, düz lise,Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümü ve Ankara İlahiyat  Fakültesi mezunu.

Niğde İ.H. Okulunda okurken, 3 Temmuz 1971’de sınavı kazanarak imam hatiplik görevine başladım. Görev yerim merkezde bir mescit. Cuma namazında görevdeyim. Ancak yakınında büyük cami olduğu için cemaat yok.

  İl Müftüsü, “Hutbe hazırlamamı emretti. Merkezdeki camilerden birinde okumamı, hazırladığım hutbelerin de, kontrol sonucu bütün camilerde okutulacağını” bildirdi.

 Emri  yerine getirdim. Benim için de ciddi bir araştırma, inceleme alanı oluştu.

 Müftü Beyin bilgisi dahilinde, okulların açık bulunduğu zamanlarda,  gündüzleri mescidde görev yapmadım. Hiç de izin kullanmadım.

 Ankara Müftülüğünde sınava girdim.Sınavı kazandım.Nakille 10 ocak 1974’te  birinci tercihim olan  İncesu Hüdaverdi Camii’nde göreve başladım.

Caminin   müezzini ve de mütevazi bir lojmanı vardı.

Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümüne kaydımı yaptırdım. Okulun açık olduğu zamanlarda, müftü beyin izniyle okuluma devam ettim. Diğer vakitlerde görevimde bulundum. Cuma günleri vaaz verdim ve hutbeyi okudum. Ramazan ayında teravih öncesi her gün vaaz Cuma günleri vaaz ve Bayramlarda vaaz verdim. Hutbeyi okudum. Burada da hiç izin kullanmadım.

 Gazi Eğitim bitti. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine devam ediyorum.

İncesu Lisesi ortaokul kısmı ikinci sınıfında, 8 saat din kültürü ahlak bilgisi dersine  ücretli olarak girdim.Hiç unutmuyorum. Pazartesi günü öğleden önce 4 saat. Cuma günü öğleden sonra 4 saat.

(Esas anlatmak istediğim burası) Okula bir ay kadar devam ettikten sonra, Cuma günü öğleden sonra derslerine girdiğim sınıfın birinde öğrencilerime:” Çocuklar, şu karşıda gördüğünüz minareli cami var ya, ben o camide babalarınıza namaz kıldırıyorum. Cuma namazına çoğunuzun babası geliyor.”dedim.

 Birkaç öğrenci birden:” Öğretmenim biz de caminize  cuma namazı kılmaya gelebilir miyiz?” dediler.

 Cuma namazının kılınış saati, öğrencilerin derslerine yetişmesine müsaitti. “Tabi gelebilirsiniz” dedim.

 Gelmek isteyen öğrenciler sevindiler. Dersimiz devam etti.

 Bir hafta sonraki, cuma günü öğleden sonra derse girdiğim  ilk sınıfta, cuma namazı kılmaya gelen öğrenciler başladılar soru sormaya,” Öğretmenim başınıza giydiğiniz beyaz   şeyin adı ne? Üzerinize giydiğiniz  palto gibi şeye ne derler? Merdivenden çıktınız onun adı nedir? Merdivenden indikten sonra insanların önüne geçtiniz. Oyuk bir yerde namaza durdunuz oraya ne derler?”

 Öğrenciler  camiye geldiklerini bana bildirmek, hem de merak ettiklerini öğrenmek için, sordular da  sordular. Takriben 15-20 civarında öğrenci varmış camiye gelen.

 Soruların hepsine öğrencilerin anlayacağı şekilde cevap verdim. Bazı öğrenciler: “Öğretmenim biz de gelebilir miyiz” dediler.

 Gelebilirsiniz.

 Kız öğrencilerden bazıları ,“Biz de gelebilir miyiz” dediler.

 “Siz gelemezsiniz. Çünkü cuma namazı kılmak kadınlara farz değildir” dedim.

Baktım ki öğrencilerde ciddi istek var. Çocuk psikolojisi, benim dikkatimi çekmek, gözüme girmek istiyor.

Bu durumu değerlendirmek istedim:” Çocuklar, derste size öğrettiklerimi  daha iyi öğrenmeniz için, Cumartesi ve Pazar günleri öğle namazından sonra, camimizde sizlerele uygulamalı olarak ders yapalım. O zaman kız öğrencilerimizden isteyenler de gelebilirler”

Gelmek isteyen kız öğrenciler:” Başımız açık olarak gelebilir miyiz?” dediler.

“Gelebilirsiniz. Ancak annelerinizin çeyiz sandığında  tülbentleri,yemenileri vardır. Annelerinizden isteyiniz. Onlar size yakışacak olanı verir. Örtülü olarak gelirseniz daha güzel olur”dedim.

 Cumartesi ve Pazar günleri, öğleden sonra cami içerisindeki uygulamalı programımız başladı. Öyle bir uygulamalı başlama ki, Gelen öğrencilerin tamamı yarışır halde iştirak ettiler. Namaz sureleri olarak bilinen, Elemteradan aşağıdaki sureler, namazdaki farzlar, vacipler, sünnetler, müstehaplar ,ilmihal bilgileri,ahlaki bilgiler,insana hayatta lazım olacak güzel öğütler vere vere, hepsini teker teker tatbikatlı olarak  öğretmek nasip oldu.

  Sesim yeterli olmamakla birlikte, arada bir de ilahiler öğrettim. Öğrenci adedinin, dört sınıftan kız erkek karışımı 67’yi bulduğu anlar oldu.

 Bu programı, kurum değişimi yaparak Milli Eğitim Bakanlığına ( Mamak- Çankaya İmam Hatip Lisesi’ne ) öğretmen olarak geçişim,  18 Nisan 1977 tarihine kadar devam ettirdim. O uygulamam, ömrümde en sevdiğim, başardığım  ve unutamadığım bir bölümdür.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.