İMAM ve MÜEZZİNLERİMİZE BİR ÖNERİM VARDIR

“Gidemediğiniz Yer Sizin Değildir.”ilkesinden hareketle; İlçelerde, mahallelerde, köylerde halk birbirini daha iyi tanır. İmam, müezzin öğretmenler, muhtar el ele verip, halkın maddi ve manevi ihtiyaçlarını imece yoluyla gidere bilirler. Hatta şöyle bir uygulama bile yapabilirler: İmam ve müezzin  cemaatını,  halkını kabile kabile bilir. Kış günleri veya mevsimin müsait olduğu günlerde kabileleri ziyaret  etseler.  Diyelim ki […]

Yayınlama: 09.12.2021
A+
A-

“Gidemediğiniz Yer Sizin Değildir.”ilkesinden hareketle;

İlçelerde, mahallelerde, köylerde halk birbirini daha iyi tanır. İmam, müezzin öğretmenler, muhtar el ele verip, halkın maddi ve manevi ihtiyaçlarını imece yoluyla gidere bilirler.

Hatta şöyle bir uygulama bile yapabilirler: İmam ve müezzin  cemaatını,  halkını kabile kabile bilir. Kış günleri veya mevsimin müsait olduğu günlerde kabileleri ziyaret  etseler.

 Diyelim ki 30 kabile var. Her kabilenin bir büyüğü  veya ağası var. İmam, cemaat büyükleri ile istişare ederek, kabileleri ziyaret edeceğini, dini sohbetler yapmak istediğini, onların desteklerine ihtiyacı olduğunu bildirse. Bu istek kabul gördüğünde, kabilenin en büyüğüne:  “Kabileleri ziyaret kararı aldık. Dini sohbet yapacağız. Sizin ev ve durumunuz müsait. Soyadınızı taşıyan ve sizden olan kişileri, kadınlı erkekli, çoluklu çocuklu, tamamını Cuma günü yatsı namazı sonrasına evinize davet ediniz. Maşallah durumunuz iyi, ikram da size aittir”.Biz geleceğiz dese, Ben inanıyorum ki itiraz eden çıkmaz.

İmam ve müezzin belirledikleri gün ve saatte o eve gitseler. Yapacakları kısa bir tanışma, Ziyaretin amacının bildirilmesi, erkekleri, kadınları, gençleri, çocukları ilgilendirir, ayetli hadisli, Siyer-i Nebili, hikayeli , fıkralı, sohbetli, sorular ve cevaplandırılması, ikramın yapılması.( Ziyaretin ana iskeleti bu )

Sonuç ne olabilir? Gayet basit: Aileler bir araya geldiler. Ebeveynler, delikanlılar, (mahremiyetler korunarak) çocuklar arasında kaynaşma, dertleşme, fikir alışverişi olacak. Hocalarımızın anlattığı dini konularda bilinenler pekiştirilecek. Bilinmeyenler veya yanlış bilinenlerin doğrusu öğrenilecek. İbadetin önemi anlaşılacak. Akraba bağları kuvvetlenecek. Aileler arasında sevgi, saygı, ikram artacak. Hocalar hakkında sevgi, saygı iyi kanaatler, dualar olacak. Dinde olmayanlar, hurafeler ayıklanacak. Namaza, niyaza başlanacak. Karı koca hak ve hukuku daha iyi bilinecek. Ailelerde huzurun artmasına sebep olunacak. Dinleyenlerde okuma iştahı artacak. Evliliklerde daha dikkatli davranmalar olacak.

Yapılan bu programlar, halk arasında çığ gibi büyüyecek. İyi yankıları yayılacak. Her kabile, sıranın kendilerine gelmesini sabırla bekleyecek.

Hocalar ikram için kendileri bir şey götürmeyecekler. Fakir kabile büyüğüne de ikram zahmeti vermeyecekler. İkram için götürecekleri malzemelerin teminini mahalledeki zenginlerden isteyerek gerçekleştirecekler. Zenginlerimiz bunu seve seve yapacaklar. Zengin belki de:” Bu yılın hizmet ikramını ben karşılayacağım” diyecek. 

Bu hizmet örneğinin Türkiye genelinde yapıldığını düşünün … Sonuç: Sevgi, saygı öğrenme,  yanlışları bırakma, barış ibadet, huzur, mutluluk, sevinç, bağlarının güçlenmesi, ikram, izzet, kaynaşma, helalleşme, yiliklerin kabulü, kötülüklerin yok olması, ailede, köyde, mahallede, ilçede, ilde, emlekette, devlette, tüm güzelliklerin yer almasının başlaması, devam etmesi.

 Hayatın Allah’ın istediği şekilde, Resulullah’ın sünnetine uygun olarak yaşanılır hal alması,

Hayal değil, yeter ki niyet halis olsun. Sonuç inşallah güzel olur.

Selatin veya merkezi camilerin cemaati ile, merkez dışı yerleşim alanlarındaki camilerin cemaatleri, aynı inançta oldukları halde, aynı kültür, sosyal yaşantı, ekonomik, öğretim, eğitim, ihtiyaç ve benzeri durumları farklı olacağından, merkezi camilerden yapılan vaazlar, onlara yeterince cevap vermeyebilir.

Bir de ses cihazı onları ilgisiz kılabilir. O zaman o cemaatlerin durumlarını daha iyi bilen vaizlerimiz konuşmalı. Bu olamıyorsa, o camilerin imamları kendilerini yetiştirerek vaaz vermeliler. Samimiyetleri, ihlasları onları başarılı yapacaktır. Yeter ki kendilerini öğrenmeye, öğretmeye versinler. Allah inşallah yardımcıları olacaktır. Konuşa konuşa daha güzel konuşmalar yapabileceklerini bilsinler yeter.

Hutbe Diyanet’ten, vaaz konusu Diyanetten olunca, görevliler hazıra konmuş oluyorlar. Kendilerini yetiştirmeye fazla gayret etmiyorlar.

 Cemaatin farklılığı, ihtiyacın farklılığı olarak düşünülmelidir. Yeter ki anlatılanlar,  cemaatin anlayacağı şekilde anlatılsın. Kur’an’a ve  Sünnete uygun olsun. Allah tesirini halk eder inşallah

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.