KARDEŞLİK VEFA İSTER

Pandemi sürecini yaşadığımiz ilk haftalar,ilk aylardı. Doğal olarak hepimiz evlere kapanmış, herkesten kaçar gibi kaçıyorduk. Tam da bu süreçte sosyal medyanın güzelliklerini keşfetmeye başladık. Çocuklar uzaktan eğitime devam ediyor, bizler birbirimize gidip gelemesek de görüntülü ortamlarda sılayı rahim yapıyorduk. Bir telefon haberi almıştım. Kayseri’de Zümrüt Mahallesinde ikamet eden abimin testi pozitif çıkmış ve kendini evde […]

Yayınlama: 04.11.2021
A+
A-

Pandemi sürecini yaşadığımiz ilk haftalar,ilk aylardı. Doğal olarak hepimiz evlere kapanmış, herkesten kaçar gibi kaçıyorduk. Tam da bu süreçte sosyal medyanın güzelliklerini keşfetmeye başladık.

Çocuklar uzaktan eğitime devam ediyor, bizler birbirimize gidip gelemesek de görüntülü ortamlarda sılayı rahim yapıyorduk. Bir telefon haberi almıştım. Kayseri’de Zümrüt Mahallesinde ikamet eden abimin testi pozitif çıkmış ve kendini evde izole ediyormuş. Duyunca çok üzülmüştüm. Üç dört gün sonra aradığımda eşiyle beraber çocukları da karantina altında olduğunu öğrendim.

Kardeşlik sınır tanımaz deyip Yeşilhisar’dan bir ihtiyaç listesi hazırladım. İstenilen ne varsa hepsini aldıktan sonra direk Zümrüt Mahallesindeki evine gittim. Hikayenin bundan sonraki kısmı bir başka önem arz ediyordu benim için.

Giriş çıkışları polis tarafından kapatılan daireye kimseler alınmıyor, yaklaştırılmıyordu. Ben bahçede onlar pencere önlerinde ve balkonda candan değil de sanki camdan konuşuyorduk. Sesler kısık ve buğulu, yüzlerde bir mahzunluk vardı. Sanki bir veda havası varmış gibi hepimizde bir hüzün. Halbuki biz böyle miydik? Sarılır, tokalaşır evin baş köşesine oturur, oturturduk. Ya şimdi? Nemli gözlerle birbirimize kocaman kocaman dualar ediyorduk. İyi ki sosyal vefa gurupları var iyi ki kardeşlerimiz var, sesimize ses verenler var, diyorduk.

İnsan o an anlıyor koskoca şehirde, kalabalıklar içinde beton yığınları arasında nasıl yalnızlaştığını. Ve vefalı bir dostun gelişini inanın dört gözle bekliyor. Evet,Teselliden başka verecek neyimiz var ki? Başka ne gelir ki elimizden?

Sanki rabbim mahşerin provasını dünyadayken yaşatıyordu.Kardeş kardeşten,evlat ana babadan,herkes birbirinden kaçıyordu. Çocuklar ağlasa bile anne babalar kucağına almaktan imtina ediyor dışarı bile çıkaramıyordu.

Küçük yiğenim Ömer Faruk; hadi Aziz amca bize gelsene, eve çıksana davetine karşılık verememiş, O’nun çok sevdiği brodway arabasına dahi bindirememiştim. Son kez sormuştum kardeşime bir arzun var mı diye?

Kontörüm yok, diyebildi çekinerek. Hemen kontörünü yüklettim. Tam vedalaşmak üzereyken çöplerimiz vardı onu da atar mısın?.İşte vefa buydu. İnsana çöpü attıran.

Biri bitip diğeri yeni başlaması nedeniyle yaklaşık bir ay sürmüştü hastalıkları.Çok şükür kendileri atlatmıştı ancak aynı hastalıkla imtihan olunan kayınvalidesi vefat etmişti.

Bu vesile başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere Korona hastalığından vefat edenlere Rabbimden rahmet, hastalarımıza acil şifalar diliyorum.

NOT:Lanet olsun korona isimli bir şiir yazmıştım. Çocuklarım Rep şeklinde çok güzel  söyleyip youtube atmışlardı. İki ay sonra çocukların bu videosuna korona kurallarını ihlal gerekçesiyle durdurma kararı vermişler.Youtubenin bu kararını şiddetle kınıyorum.

REKLAM ALANI
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.