KAYSERİ’YE ÖZEL: YERLİ, YİLLİ, KÖYLÜ KAVRAMLARI!

KAYSERİ’YE ÖZEL: YERLİ, YİLLİ, KÖYLÜ KAVRAMLARI! Ne oluyoruz? Hangi çağa takılıp kaldık? Kast sistemi hala devam ediyor mu? Hala “Sudralar’dan, ‘Vaisyalar’dan” bahsediyoruz. Orta çağda çıkan bu kast derecelenmesi başta Hindistan olmak üzere, kimi uzak Asya ülkelerinin bazı  bölgelerinde hala devam etmektedir. Doğumla, anne ile, coğrafya ile elde edilen bu sınıf, statü konumu ilelebet devam etmektedir  […]

Yayınlama: 13.08.2023
A+
A-

KAYSERİ’YE ÖZEL: YERLİ, YİLLİ, KÖYLÜ KAVRAMLARI!
Ne oluyoruz? Hangi çağa takılıp kaldık? Kast sistemi hala devam ediyor mu?
Hala “Sudralar’dan, ‘Vaisyalar’dan” bahsediyoruz. Orta çağda çıkan bu kast derecelenmesi başta Hindistan olmak üzere, kimi uzak Asya ülkelerinin bazı  bölgelerinde hala devam etmektedir. Doğumla, anne ile, coğrafya ile elde edilen bu sınıf, statü konumu ilelebet devam etmektedir 
Ortaçağın köylüler, şehirliler, efendiler  ayrımı teorikte yok gibi görülse de pratikte uygulanır olduğunu görüyoruz.
 Bir Ozan’ın dediği gibi, ” Biz ne bilek Begim böyükler bilir’ özdeyişi geçerliliğini koruyor.
” Öğrenilmiş çaresizlik” öğretiliyor maalesef.
Mesela Kayseri’ye bağlı ilçelerde yapılacak bir siyasetçi, yönetici,  kurum idarecisi seçilecek olsa; gözler merkeze çevrilir, oralardan gelecek talimatlar ve işaretler beklenir.
Ne de olsa taşra halkı, ağzıyla kuş tutsa, merkezdeki böyüklerin(!) yani yerlilerin, yillilerin dediği olur, kararı onlar verir şeklinde yaşanmışlık, algı ve ve ön kabül tecrübesi vardır.
 Yillilerden, yerlilerden veto yiyen,  bu durumdan şikayetçi olan ilçelilerden de aynı veto ve üstencil bakış algısını zaman zaman duymak, hissetmek hiç de şaşırtıcı gelmiyor!
Gücü yeten yetene! Ezilen ezmeye meyilli!
Nerede insan hakları, nerede demokrasi, nerede ümmet bilinci, nerede Allah’ın yarattığı kulların adalet terazisine konması?
 İlçeliler, köylülere imkân tanımazlar, görev vermezler, bir yerlere getirmezler algısı  yaygındır.Çünkü ezilenlerin, horlananların, sosyolojik olarak dışa aktarımları söz konusu ; gibi sosyolojik bir alt yapı algısına sahiptirler.
Bir mecliste,” bizler dururken filan köylünün bir göreve gelmesi olur mu” itirazınının, bıyık altında gülümseyerek espritüel bir şekilde söylenmiş olması bile; pratik hakikat algısını ortaya koymaktadır.
 Bu zihniyet değişmez se, özgür, barışçıl, gelişmiş, demokratik bir toplumdan bahsetmek imkansızdır.
Kompleks dolu bu zihniyet bir an önce terk edilmelidir . Ehliyet, liyakat, birikim, ahlak gibi gibi kriterler ön plana alınmalıdır.
 Elbette ki entelektüel boyutta, bu çağdışı düşünce fikrini terkeden çok sayıda sağ duyulu insanlarımız vardır; ama etki ve tesir güçleri yetersiz kalıyor ne yazık ki.
 Anlayacağınız sınıf sistemi hala pratikte, en azından  düşünce bazında kendini koruyor; köylüler, şehirliler, efendiler gibi…

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.