KENDİMİZİ TANIMA

Farkında mısın? Akıldan zihinden insandan söz ediyoruz sık sık ! Buradaki temel amacım insanın kendisini tanıma noktasındaki çaba ve gayretine yardımcı olabilmektir. Dostum çağımız akılcı ve bilimsel düşünce çağırdı aslında. Akılcı ve bilimsel düşünce ile insan varlığını sürdürebilmeyi hedef olarak kendisine belirlemelidir. İki türlü akıl olduğunu düşünüyorum ; birincisi mukayyet akıl yani sınırlı, güdümlü akıl. […]

Yayınlama: 25.10.2023
A+
A-

Farkında mısın?

Akıldan zihinden insandan söz ediyoruz sık sık ! Buradaki temel amacım insanın kendisini tanıma noktasındaki çaba ve gayretine yardımcı olabilmektir.

Dostum çağımız akılcı ve bilimsel düşünce çağırdı aslında. Akılcı ve bilimsel düşünce ile insan varlığını sürdürebilmeyi hedef olarak kendisine belirlemelidir.

İki türlü akıl olduğunu düşünüyorum ; birincisi mukayyet akıl yani sınırlı, güdümlü akıl. İkincisi mutlak akıl , daha açık bir ifade biçimi ile sınırsız akıl.

Zihin diyalektik düşünebilirse akıl çapımız – zihin çapımız genişler ! İnsan bu evreye ancak diyalektik düşünce ; yani tez – antitez çatışması sonucu gelebiliyor !

Akıldan – düşünceden – ruhtan bahsederiz zaman zaman değil mi ? Asıl itibarıyla belki de bunları birbirinden ayırmamız gerekebiliyor. Ruh sağlığı konusu insan açısından son derece önemli bir husustur.

Bu kriterler arasındaki farkı zihin uyaranlar arasındaki bağlantıyı hatta uyaranlara verilen tepki arasındaki ilişkiyi balamsal bir bütünlük içerisinde anlayabilmek açıkçası fark edebilmek bu anlaşılırlığa dayanarak akıl yürütme yeteneği halini alır.

Daha açık bir ifade biçimi ile ; burada balamsal bir bütünlükten söz etmek istiyorum. Çünkü insanlarda  aslında gözlemlediğim kadarıyla ilişkisel bir bütünlük var , yani insan türüne geniş bir perspektiften bakarsak ,  ayağa kalkıp yürüyebilmesi en fazla zaman gerektiren canlı olarak yaratıldığını görüyoruz !Diğer tüm türlere göre daha güçsüz bir yapımız var  değil mi ?

O zaman insan merak ediyor , insan denen varlığı bu denli egemen kılan yapı nedir ?

Galiba bu soruya “ akıl “ diye cevap vermemiz gerekecek ! Elbette akıl ancak duygularla aklı harmanladığımızda gerçeği çok daha farklı boyutlarda gözleme ve inceleme şansı da elde ederiz. Akla duyguyu karamazsak olaylara yalnızca materyalist bir pencereden bakmış oluruz !

 Peki akıl neyin üzerine kurulu, akıl asıl itibarıyla yürütme üzerine kurulu?

Peki hiç düşündünüz mü , akıl yürütme yalnızca insana mı müşahhas bir duygu yahut davranış biçimidir ?

Ben bu soruya hayır diyeceğim ! Çünkü hayvanlar da akıl yürütebiliyorlar !

Örneklemek isterim. Mesela bir hayvanın  kafesine yiyecek koyun ve yiyeceği yeme esnasında elektroşok verirseniz daha sonra kafesinden birkaç kez daha  çıkartıp yine kafesi alıp yiyecekle birlikte şok uygularsanız normal şartlarda o hayvan bir daha o kafese girip karnını doyurmak istemez ! Bunu aç olmasına rağmen tercih eder !

Yani kafese girip beslenirken yeniden elektriksel bir şokla karşı karşıya kalacağını bilir ! Ancak siz o kafesi değiştirirseniz diyelim boyut olarak veya renk olarak ancak o zaman o hayvan kafese yeniden girer !

Peki bu noktada burada ne çıkarabiliriz ? O zaman insanda hayvani birbirinden ayıran demek ki yalnızca akıl yürütme özelliği değil !

Burada akıl yürütmenin biçimi gerçeği ortaya çıkıyor. Yani ilişkisel – bağlansal bir çerçeve içerisinde öğreniyor insanlar ! Açıkçası insan birbirinin tersi olan şeyler arasında bağlantı kurarak birçok şeyi öğreniyor !

Kafanız çok karıştırmak istemiyorum, ancak bu durumu örnekleyerek açıklamak isterim ! Hayvanlar uyarıcıları forman özelliklere göre birbirinden ayırıyorlar !

Mesela bir  kediyi yalnıza  çağırıp tekme vurursanız  önce canı yanar ve inler !  (kesinlikle böyle bir şeyi önermiyor , yalnızca örnek figür olarak hayal ediyorum ! )

Yeniden yanınıza çağırıp tekmelerseniz  yeniden inler ve sizden uzaklaşır ! Bir daha yanınıza çağırırsanız yanınıza gelmez sizi görünce sizden kaçar itici uyaranlardan insanlarda hayvanlar da uzaklaşmak isterler.

Dostum tam bu noktada aslında kanayan yaramız kangren olan bir hususu da  dillendirmek isterim lütfen şimdi insana bir bakalım.

 Bir çok kadın maalesef kocasından kaba kuvvet görmesine – dayak yemesine rağmen hala kocasıyla birlikte aynı evde kalabiliyor değil mi ?!

O halde bu durumu nasıl açıklayabiliriz , elbette kadınlar lütfen bağışlayın beni ama hayvanlardan daha az akıllı değildirler , bu durumu açıklamanın tek yolu insanlar hayvanlardan ayrı olarak balamsal, çeresel ilişkiler içerisinde düşünüyorlar.

Yani kadın evden gitmesinin öncülleri  ve koşulları arasında bağlantı kuruyor o öncüller  ve koşullar uygun değilse tercihini maalesef evde kalmaya devam etmek noktasında kullanıyor !

Bu farklı iki davranış biçiminden anlaşılabileceği gibi balamsal ve ilişkisel çerçeve içerisinde düşünen kadına karşı hayvan sadece duygusal tepkileri ile hareket edebiliyor.

Dolayısıyla zihin akıl dediğimiz şeyin arkasında çerçeve içerisinde bakabilme denilen kısım çok daha önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor …

REKLAM ALANI
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.