KISKANÇLIK BELASI

Bu gün toplumumuzun kangren olmuş, tedavisi zor, ilaçlara cevap vermeyen en büyük hastalığı ve belası kıskançlık denen musibettir. Yediden yetmişe, işçiden fabrikatöre, memurdan amire kadar her tabakayı sarmış sarmalamış. Toplumun barışı, huzuru, düzenli işlemesi, ilerlemesi önündeki en büyük set, en yıkılmaz bir engel olarak duruyor. Aile içerisinde kardeşler arasında, akrabalar, komşular, hemşehriler arasında yaygınlaşmış bir […]

Yayınlama: 19.12.2022
A+
A-

Bu gün toplumumuzun kangren olmuş, tedavisi zor, ilaçlara cevap vermeyen en büyük hastalığı ve belası kıskançlık denen musibettir.

Yediden yetmişe, işçiden fabrikatöre, memurdan amire kadar her tabakayı sarmış sarmalamış.

Toplumun barışı, huzuru, düzenli işlemesi, ilerlemesi önündeki en büyük set, en yıkılmaz bir engel olarak duruyor.

Aile içerisinde kardeşler arasında, akrabalar, komşular, hemşehriler arasında yaygınlaşmış bir hastalıktır.

 Kardeşine, çalışıp çabalaması sonucunda Allah’ın lütfundan verdiği maddi manevî  sermayeyi kıskanan, hasetlenen; kendi çocuğu iyi bir okul kazanamamış, buna karşılık komşu çocuğu güzel bir yerde okumuş, bir görev başına geçmiş; aferin, bravo, tebrik ederim, vatana millete hayırlı hizmetler yaparsın inşallah diyemeyen bir toplumda yaşıyoruz ne yazık ki.

 Benim olmadıysa, benim yoksa onun da, başkasının da  olmasın; onun yerine ben olmalıyım düşüncesi çağdışı, ilkel, dar ufuklu bir zihniyetin tezahürüdür.

Normal vatandaşlar, memur, amir, bürokrat, milletvekilleri, siyasi partiler; hatta son zamanlarda ülkemize karşı olduğu gibi, devletler arasında da kıskançlık ve çelme takma gayreti bilinen bir gerçektir.

Bu kronik hastalık engelleme, taş koyma, karalama, karartma ve nankörlügü zirveye taşır.

Allah’a  ve ahirete inanan, kadere ve taktire  iman eden, İslam’ın erdem ve ahlakını içselleştiren bir toplumda haset etme, kıskançlık yapma, Alllah’ın iradesine itiraz etme olamaz.

Böyle ilkel bir düşünce iklimi insan psikolojisini bozuyor, hastalıklara kapı aralıyor, sevgiyi ve merhameti körertiyor.

Nice devlet dairelerinde , fabrikalarda, iş yerlerinde, sivil kurumlarda, derneklerde birilerini rakip görme, makamına göz koyma hırsı  hep var olmuştur.

Burada, tatlı rekabet, iyilikte ve görevde yarış olması gereken ve taktir edilen bir durumdur; kaliteyi de artırır.

Siyasetteki kıskançlık en şiddetli ve en acımasız olanıdır. Öyle ki yapılan hiç bir iyilik taktir edilmez, görmemelikten gelinir, karalanır, tukaka edilir.

 Bakın, bir iki gün önce  dünyanın hayranlıkla izlediği kızılelma insansız savaş uçağı göklere uçtu; muhalefetten tek bir tebrik, taktir beğeni sözcüğü duyulmadı.

 İmamoğlu- Kılıçdaroğlu- Akşener arasındaki adaylık savaşı daha çok önemsendi ve kamuoyu bunlarla meşgul edildi.

 Kıskançlık nefret ve kin doğurur.

 Bu illetten kurtulmadıkça huzurlu, medeni bir toplumdan bahsetmek  imkansızdır.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.