KOŞUŞTURMALARIMIZ !

Mutlaka sizlerde farkındasınız, bir çok insanın hayatı koşuşturmayla ve zamana yetişebilme çabasıyla geçiyor ! 

İnsan olarak amacımız ve hedefimiz sanki kaçan zaman dilimini yakalamak , yapmamız gereken her şeyi o gün o an itibarıyla yapabilmek çaba ve gayretinden ibarettir ! 

Yıllar içerisinde bir çok danışanım, hayatı koşuşturulması gereken bir maraton gibi görmeleri nedeniyle, hem çevresindeki dostlarını , hem ailelerini , hem de kendi hayal ve beklentilerini ihmal etmişler, ötelemişlerdir !

Günün çok önemli bir kısmını koşuşturarak ve çalışarak geçirmezlerse hiçbir işin üstesinden gelemeyeceklerine , altından kalkamayacaklarına inanan bir çok insan bu nörotik davranışlarını haklı olarak görüyorlardı ve böyle davranmaları gerektiğine inanıyorlardı !

Ben de bu danışanlarıma bu dünyadan göçüp gittikleri zaman hala yapmaları gereken bir çok iş olduğuna dair hatırlatmalarda bulunurdum ! 

Yine ilginç anılarımdan birisi evli ve dört çocuk annesi bir bayan bana şöyle demişti  “Hocam eşim ve çocuklarım evden çıkmadan dilediğim gibi bir temizliği ve düzenlemeyi hiçbir zaman yapamıyorum!”

İstediği kusursuzluğu sağlayamadığı için öylesine depresif ve obsesif bir duruma gelmişti ki , bir psikiyatris arkadaşım kendisine sinir ilaçları yazmak mecburiyetinde kalmıştı ! 

İşin ilginç yanı hanımefendinin sanki üzerinde bir güç varmış da her şeyi milimetrik biçimde düzgün yapması ve tertemiz bir çevre oluşturabilmesi için onu boyunduruk altına almıştı !

Oysa bilinmesi gereken insanı düşüncelerinden başka hiçbir şey sınırlayamaz , yani neyi nasıl yapıyorsak bunun sebebi ve müsebbibi biz zati biziz ! Dolayısıyla yaşadığı baskıyı yaratan bizatihi kendisinden başka hiç kimse değildi ! Sahip olduğu aşırı sinirlilik ve stresin Opsesyonun  ve çıkmazların nedeni kendisiydi .

Değerli dostlarım çevremize dikkat ettiğimizde görebileceğimiz gibi bir çok küçük problemi büyüten içinden çıkmaz hale getiren yine bizzat insanın kendisidir ! 

Gün içersinde yapmamız gereken şeyleri yahut temizlik konusundaki obsesyonlarımızı öylesine ciddiye alırız ki , hayatımız boyunca yaptığımız ve yaşadığımız bir çok şeyden zevk almayı huzur bulmayı ve tatmin olmayı tamamen unutuveririz !

Son derece basit tercihler yapar, sonra da bunları huzurumuzu tatminimizi mutluluğumuzun baş koşulları haline getiririz ! 

Ve kendi kendimize belirlediğimiz bu sıradan koşulları arzu ettiğimiz zaman dilimi içerisinde  gerçekleştiremezsek müthiş bir handikap yaşar adeta kendimizi kaosa sürükleriz ! 

Öncelikle normalde yolu , kendi kendimize oluşturduğumuz bu garip tabloyu kabullenmemiz, işlerimiz kendi çizdiğimiz trendde veya plana göre yürümese de , hayatın her şartta her an devam ettiğini ve süreklilik arz ettiğini hissetmemiz gerekir !