MUTLAKA İYİLİK YAPIN

Sizler de farkındasınız, özellikle sosyal medyada verilen mesajlarda daha sık rastlarız bu tip ifadelere…    Çoğunluk, kendilerinin uygulayıp uygulamadıklarını bilemiyorum ama “insanlara, çevreye, canlılara, muhtaçlara iyilik yapın” söylemini daha sık dillendiriyorlar.    İyilik yapmak, canlı tüm mahlukata yaşamını kolaylaştırma noktasında yardımcı olmak elbette insanın en belirgin özelliği olmalıdır.    Tüm benliğimle inanıyorum ki en güzel uygulama şekli aslında yaptığınız iyiliği kimsenin bilmediği zaman olur.    Lütfen tahayyül eder misiniz, durumu, hali-vakti yerinde olmayan bir ailenin mahalle bakkalına olan aylık birikmiş borcunu, durumu uygun olan birisi, borçlunun haberi olmadan, onun adına onun borcunu ödüyor.     Bu armağanın, borcu ödemekte zorlanan mahalle sakininin, bakkalın kendisini uyarmasıyla, borçlarının bir başkası tarafından kapatıldığını öğrenmesi sizce nasıl bir durum ortaya koyabilir.    Bu güzel armağan, yardımlaşma örneği, hiçbir karşılığını, bir teşekkürü bile beklemediği bir iyilik.    Bu armağanın, yardımın borcu kapatılan aile reisinin bünyesinde nasıl bir etki yaratacağını düşünebiliyor musunuz?    Belki bu yaşanan olay onun o gün çok daha iyi ve mutlu bir insan olmasını sağlamıştır.    Çoğu zaman yapılan tek bir iyilik, zincirleme iyilikler silsilesini başlatabilir.    Farklı boyutlarda insanlara, doğaya, çevreye iyilik yapmanın belirli bir reçetesi yoktur.    Bu davranış biçimi insanın içerisinden, yüreğinden, içindeki “ben”in olumlu oluşundan meydana gelir.    İyilik herkese göre değişiklik arz edebilir.    Sizin iyiliğiniz komşunuzun çöpünü kaldırmak olabilir.    Bir bağış kampanyasına, bir aileye, bir insana, bir ihtiyaç sahibine, bir aşevine isim vermeden yardımda bulunabilirsiniz.    Yine isimsiz bir zarf içerisinde maddi boyutta yetersiz olan birine, ona soluk aldırabilecek bir miktarı gönderebilirsiniz.    Zor durumda kalan bir hayvanı, hayvan koruma barınağına götürebilirsiniz yahut hayvana yeme-içme konusunda yardımcı olabilirsiniz.    Aş evlerinde, çocuk esirgeme kurumlarında, darülacezede, huzur evinde, gönüllü çalışmanız da mümkün olabilir.    Farklı sayıda öğrenci okutabilir, karşılıksız burs verilebilir…    Bunlar ve benzeri daha pek çok şey yapılabilir.    Temel düşünce karşılıksız vermenin sağladığı huzurdur, tatmindir.    Verdiğiniz şeyin miktarı ve oranı önemli değildir.    Öyle tahmin ediyorum ki, karşılıksız iyilik yapmanın en önemli kazancı yaşamınıza getirdiği tatmin duygusudur.    Yaptığımız her iyilik bizi huzurla ve olumlu duygu-düşüncelerle ödüllendirir ve yaşamın iyilik, sevgi, tatmin gibi önemli yanlarını bize tekrar tekrar hatırlatır.    “İnsan olarak her birimiz kendi üzerimize düşeni yaparsak, hep birlikte mükemmel bir dünyada yaşıyor oluruz.”