SENİN DOST SANDIĞIN ŞEY HAYVANLARA AİTTİR

Yermük Savaşı  bütün hızıyla devam ediyordu. Hz Huzeyfe (ra)’ın akrabası yaralanmış, su su diye iniliyordu.Tam O’na su verecek iken, öte yandan Allah rızası için bir su diye ses duydular. Yaralı Haris(ra)  kaşları ile işaret etti suyu o kişiye ver diye. Tam suyu ona vereceği esnada diğer taraftan bir feryat sesi duyuldu. “Allah rızası için bir damla su yok mu?” diye. O da işaret etti feryat edene vermesi için. Sonuçta her üçü de şehit oldu.

Hep bana, hepsi benim, önce benim olsun,  bana ne, altta kalanın canı çıksın, sen öl ben yaşayım zihniyetine sahip günümüz müslümanlarının kardeşliği, dostluğu, hatta müslümanlığı ne kadar inandırıcı ve sahih olur.

Taşın altına elini koyamayan, ortak zevkler ve  menfeate dayalı dostluklar ne kadar İslami ve insanidir?

Bu tür bir ilişki ancak hayvanlar arasında olur.

Normal zamanlarda uyumlu dost; sıkıntı anında canını kurtarmaya çalışan, dostum dediğini tehlikeye atan, yemek azlığında birbirlerini acımasızca parçalayan bir yaşam biçimi ancak   ve ancak hayvanlara aittir.

 Böyle bir yaşam biçimini düstur edinenlerin hayvanlardan bir farkı olur mu?

Burada Allah rızası için bir dostluktan bahsedemezsiniz. Daha iyi, daha rahat, daha eğlenceli bir an yaşamak için oluşturulan bir oyun arkadaşı olarak görmek gerekir.

Oyun bittiğinde rahatlıkla terk edilebilecek biridir dost dediğiniz.

Zaten oyun arkadaşlarının her ikisi de aynı zihniyette olsa, bu oyun sürmez. Birinin niyeti daha saftır, idarecidir ya da ahmaktır.

Oyun kurucu olanın tüm kurnazlık, hile ve egoistliğine karşı toleranslıdır.

Asıl acı olan durum da, bir tarafın ha bire bu durumu dostluk sanıp sürdürmeye çalışmasıdır.

Zaten karşıdaki, bu gidişattan haz, zevk almazsa, egosu tatmin olmazsa bitirecektir bu dost sanılan  rezaleti.

Bir inekten bir kova sağılan süt sonucunda, ineğin bir tekme darbesi ile sütü dökmesi karşılığında bir taraf çok üzülürken , bu duruma hazırlıklı olan, böyle bir sonucu bekleyen taraf için sıradan bir olay olacaktır.

Allah rızası için olmayan dostluklar, kulları memnun etmeye yönelik olursa vahim sonuçlarla karşı karşıya gelmek kaçınılmazdır.

Her arkadaşlığın, dostluğun şifresi “Allah için sevmek, Allah için bir araya gelmek, bir tek hedefe yönelmek” olmalıdır.

Ne mutlu hakiki dost seçebilenlere, Allah rızasını ön plana alanlara! Havz-ı Kevser’ in etrafında toplanmak için bilet alanlara!