SEVAPLARI BOL, SONUÇLARI HAYIRLI OLSUN

7 Ekim sabahı bir yönü ile 123 yıldan diğer bir yönüyle 75 yıldan bu yana Filistin ve Kudüs’te devam eden İsrail işgal ve zulmüne karşı Hamas direniş örgütü tarafından baş kaldırı eylemi başlatıldı.

Mümkün mertebe sivillere zarar vermeden ve esirler alınıp bunları on yıllardır İsrail hapishanelerinde zulüm altında insanlık dışı muamele ve şartlarda inim inim inleyen mazlum Filistinlileri bıraktırma amacı da taşıyan bu başkaldırı eyleminde yüzlerce İsrailli ve İsrail’in başlattığı karşı saldırıda da yüzlerce Filistinli hayatını kaybetti, binlercesi de yaralandı.

Durumu fırsata çevirmek isteyen ama kurulduğunu ilan ettiği 1948’den bu yana geçen 75 yılda en büyük can kaybını vererek karizması çizilen İsrail, karadan, havadan ve denizden yıllardır etrafını kuşatarak açık hava hapishanesine çevirip insanlarını her türlü insani ihtiyaçtan mahrum bıraktığı Gazze’ye karşı vahşi bir saldırıya başladı.

En son gelen bilgilere göre Gazze’de bir hastaneye yapılan bombalı saldırıda binden fazla insanın ölümüne binden fazlasının da yaralanmasına sebep oldu. Çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana geçen zamanda İsrail’in vahşi saldırılarında 7.000’den fazla Filistinli hayatını kaybetti, 10.000’den fazlası da yaralandı. Saldırılarda Gazze kenti harabeye çevrilerek hayalet şehir haline geldi.

Geçmişten bu yana İsrail’in amacı Filistin topraklarının tamamını güç kullanarak işgal etmek, buraların sahibi masum Filistin halkını tamamen buradan çıkarıp başta Sina Yarımadası olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarına göndermek.

Böylece Nil’den Fırat ırmağına kadar kendilerine vaat edilmiş topraklar saydığı coğrafyanın Filistin topraklarını tamamen Yahudi vatanı haline getirmektir.

İsrail’in Filistin’de masum Müslümanlara karşı başlattığı saldırı, zulüm ve katliamlara karşı durmak için başta Türkiye Müslümanları olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde erdemini kaybetmeyen halklar ve sivil toplum kuruluşları meydanlara inerek, yürüyüşler yaparak şehitler için gıyabi namazlar kılıp dualar ederek tepkilerini ortaya koydular, koymaya devam ediyorlar.

İstanbul, Ankara, Kayseri, Konya, Diyarbakır, Malatya ve Trabzon başta olmak üzere Müslümanlar meydanlarda, camilerde yaptıkları gösteriler ve programlarda mazlum Filistin halkına destek verip akan masum kanının durdurulmasını talep ettiler.

Kayseri’de de Filistin Dayanışma Platformunun,Gönüllü Kültür Kuruluşlarının, İHH İnsani Yardım Derneğinin, Memur Sen’in, Anadolu Gençlik Derneği’nin, Umutder’in, Cihannüma Platformunun bu konudaki faaliyetleri tebrik edilecek eylemler olarak ortaya çıktı.

Bu arada mazlum Filistin halkının yanında yer alanbir grup fedakar Kayseri insanımızın Kayseri’den Filistin’e destek adı altında 15 Ekim Pazar günü Kurşunlu Cami önünden dualarla yola çıkarak destek yürüyüşü başlatması tebrik edilecek bir eylem olarak gündeme geldi.

Sayıları 30 ile 50 arasında olan bu insanlar göğüslerinde Filistin’e destek yazıları ile yaya olarak yola çıktılar. Yağmurlu ve soğuk havaya rağmen 1. gün İncesu ilçemize varıp orada konakladılar. Aralarında kadınların da bulunduğu bu cefakar, fedakar Filistin ve insan dostları 2. gün Yeşilhisar’da konakladılar. 3.gün Niğde’ye ulaştılar. Buradan Adana’ya doğru yollarına devam ederek Filistin halkının haklı davalarında yanlarında olduklarını tüm dünyaya duyuracaklar.

Ben de bu fedakar insanlarıBem Bir Sen Başkanımız Mehmet Karakaş ile 2. gün konakladıkları Yeşilhisar İmam Hatip Lisesi pansiyonunda ziyaret ettim. Hatır sorup ihtiyaçlarının olup olmadığını, yardımcı olacağımızı kazalarının mübarek olmasını bildirdim. Hamdolsun hepsinin moralleri iyi, gidebildikleri yere kadar gitmeye kararlılar ve Kayserili dostlara selamları var, dua ediyorlar.

Son söz olarak diyorum ki Gazzeli, Filistinli, Kudüs’lü mazlumları korumak ve yanlarında durmak için siyasetçisinden, sivil topluma kim çabaya girmişse sevapları bol olsun kurtuluş yakın olsun.