Şöyle, dikkatli bir şekilde baktığımızda; havlama, anırma sesleri, sarhoş naraları, küfürler havada uçuşuyor. Kim tarafından? Bu milletin değerlerine, seçilmiş Cumhurbaşkanı’na, imamına, din adamına tahammül edemeyenler tarafından… Biz, bu kelimeleri yazınca; ayıptır, olmuyor, yakışık almıyor diyerek bizi uyaran dostlarımız veya hala sinikligi, korkaklığı, kompleksi üzerinden atamayan, bizden bildiklerimizin davranışı da bizi ziyadesiyle üzüyor. İntikam yemini ediyorlar; […]
Şöyle, dikkatli bir şekilde baktığımızda; havlama, anırma sesleri, sarhoş naraları, küfürler havada uçuşuyor.
Kim tarafından? Bu milletin değerlerine, seçilmiş Cumhurbaşkanı’na, imamına, din adamına tahammül edemeyenler tarafından…
Biz, bu kelimeleri yazınca; ayıptır, olmuyor, yakışık almıyor diyerek bizi uyaran dostlarımız veya hala sinikligi, korkaklığı, kompleksi üzerinden atamayan, bizden bildiklerimizin davranışı da bizi ziyadesiyle üzüyor.
İntikam yemini ediyorlar; keser döner sap döner, gün gelir hesap döner sözünü tekrar ederek, gün gelir sizden hesap sorarız, soracağız, intikam alacağız diyerek sarhoş naraları atıyorlar, anırıyorlar.
Hem de milyonlarca insanın karşısında, canlı yayınlarda kusuyorlar iğrençliklerini.
Cumhurbaşkanı’ndan, bakanlardan, bürokratlardan her kimi hedeflerine alırlarsa; tehdit edip, intikam gününü beklediklerini hatırlatıyorlar.
Sen halka, yöneticilere, din adamlarına açıkça hakaret edeceksin, milleti kışkırtacaksın ve özgürlük olmadığından, dikta rejiminden bahsedeceksin.
Böyle bir ortamda söylemediğin bir şey kalmıyor da, yarın mazallah elinize bir yetki geçse neler yapmazsınız bu halka! Düşünmek bile istemiyoruz.
Ekranlarda açıkça sarhoş kükremesi yapacaklar; bunlara anladıkları dilden bir cevap vermeye kalksak, kendi mahallemizdekiler tarafından kınanıyoruz, ayıplanıyoruz, susturuluyoruz. Ne garip!
Tüm değerler, değer yargıları alt-üst oldu, evrensel ahlaki, edebî, insani tüm kavramlar yer değiştirdi.
Dinî, milli, onur, haysiyet değerlerine karşı saldırılara karşı; azıcık medeni aklı, görgüsü, kültürü olan herkes karşı koyar, yapanlara tepki gösterir, olması gereken budur.
Madem bu ülkenin başında sen varsın, o zaman sana, senin değerlerine, ailene, senin yönettiğin ülkeye, sana oy verenlere karşı yapılacak her türlü hakaret, küfür, saldırı mübahtır!
Dinin, ahlakın, edebin hangi tarafında bulunursa bulunsunlar; hatta Erdoğan’la aynı değerleri taşısa ya da savunsalar; söz konusu Erdoğan sa, karşı görüşte olanlarla birlikte olmak gibi bir mecburiyet içerisinde oluyorlar.
Yani, Erdoğan’ı iktidara hangi halk, hangi değerler, hangi sebepler getirdiyse, hepsine sövmek, hakaret etmek, aşağılamak serbesttir.
Örneklerini bolca gördüğümüz gibi, aşağılık bir söze, yerlisi, millisi, gayri- millisi hep beraber destek veriyorlar
Sayın Cumhurbaşkan’ı! İsteğinle bırak başkanlığı! Yoksa ülkenin kimyası bozuldu, daha da bozulacak!
Aka kara, bala b. demeye başladılar.
Hele hele demircinin itinin bile havlamasını engelleyemezsiniz.
Bakma sen, bırak dediğimize! Sonuna kadar ülkemiz adına her şeyimizle arkandayız, seni yedirtmeyiz. Ümmetin gözü sende.
Dik dur eğilme…
Not: Objektif düşündüğümüzde; halkın geçimiyle ilgili konulardaki eksikliği derhal giderin, işleyişler yönünden halka adil davranın/ davranacaklara görev verin.