AİLELER NİÇİN MUTSUZ ? BOŞANMALAR NEDEN ARTIYOR?

Boşanmaların ana sebeplerinden birisi, kadının karı koca ilişkilerinde dini, sosyal, kültürel, ahlaki, gönüle bağlı ve benzeri kuralları birbirlerine rahat sergileyememelerinden kaynaklanmaktadır.

Müslüman bir kadının inançta, amelde, şuurlu olarak yaşayabilmesi, toplum içerisinde ve yuvasında mutlu olabilmesi için, inandığı ve teslim olduğu dinin emirlerini bilmesi en tabii hakkıdır. Bunun için de  Diyanet İşleri Başkanlığımızca:” Haydi Kadınlar Cemaatle Namaz Kılmak İçin Camiye” kampanyasını başlatması gerekir diyorum.

Yazma cüretinde bulunduğum yazıdaki tespitlerim ve önerilerim: Bir Müslüman olarak dini konularda bilgisi olan, resmi ve gayri resmi hocalarımla, yazılarımı okuyacak veya okuyan kişilerle fikir teatisinde bulunmaktır. İslam’da olmayan veya olduğunu zannederek yaptığım açıklamalar varsa, benim cahilliğimdendir. Şimdiden özür dilerim.

Ancak tespitlerin doğru ise, önerilerimi de, İslami bir davranış olarak kabul ediniz lütfen.

Müslüman olarak, Allah’ımızın emirleri olan dinimizi, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellemin sünnetlerini ne kadar bilir, şuurlu olarak onu da ne kadar yaşarsak, Allah’ın razı, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellemin seveceği bir kul ve ümmet oluruz.

Müslüman namaz kılıyor. Yaşı 60’ı geçmiş. Hala namaz surelerini yanlışsız okuyamıyor. Anası, babası veya bir yakını vefat etmiş, cenaze namazını kılmasını bilmeyen insanlar var.

Abdestli, namazlı insanlardan hala Diyanet’e:” Dinayet” diyenler var. Evlilik çağına gelmiş, gusülden habersiz nice gençler var. Anaya, babaya asi evlatlar var. Mirasta anlaşamayan, Allah’ın emrine razı olmayan Müslüman kullar var. Dünyalık mallarda anlaşamayıp, neredeyse ömrünün tamamına yakınını küslükle geçiren insanlar var. İçkide, kumarda,  zinada,  faizde ilahi yasağı kabul etmeyenler var. Sünnetin gereksizliğini söyleyenler var. Helal, haram demeyip devlet, millet malını aşıranlar var.

Terör belası gün geçmiyor ki canlara kıymasın. Şehitlerimiz olmasın.

Hırsızlık, dolandırıcılık  ve tefecilik başını aldı gidiyor.

Boşananların sayısı, neredeyse evlenenlerin sayısını geçer hal aldı.

Kadına, çocuğa, güçsüze, garibe şiddetin, tecavüzün, cinayetin , hız kesmediği günler yaşıyoruz.

Nesil yozlaşmaya başladı. Aldı başını gidiyor.(İstisnalar kaideyi bozmaz.)

Haklı güçlü değil, güçlü haklı sayılır oldu.

 Hurafelere bağlılık ( Allah korusun ) farzları geçer oldu.

Dünyevileştik.

Sigara kullanımında, kadınlar erkeklere taş çıkartacak hale geldi.

Hele hele tesettürlülerin sigara içmesi, hiç affedilir bir davranış değildir. Rabbim aklımızı mukayyet eyleye.( Amin )

Şunu da açıkça belirteyim ki, yaptığım önerilerin, tespitlerin, kanaatlerimin hepsinden bir kul olarak ben de sorumluyum.

Bu ortamda kişinin, dinini, imanını, malını, canını, nefsini, neslini koruması, Allah’ın razı olacağı bir kul, Resul’ünün kabul edeceği bir ümmet olarak yaşaması, (Selin önünden kütük kapmak ne kadar zorsa,  ateşe atılan odunun yanmaması ne kadar mümkün değilse )  o kadar zordur.

“Allah’ımız benden umut kesmeyiniz” buyuruyor.  Ben de bu umutla: “Cümlemizin sağlığı yerinde ve afiyetli, amellerimiz ihlaslı ve kabul, ömrümüz hayırlı ve uzun, yuvalarımız mutlu, rızıklarımız helal ve bereketli, akıbetlerimiz imanlı, Kur’anlı, ahiretimiz Hazreti Muhammedli,  Cennetli ve  Cemalullahlı  olsun inşallah” diyorum. Takdiri sizlere bırakıyorum.