KADIN MÜFTÜ YARDIMCILARI, VAİZELER KIZ KUR’AN KURSU ÖĞRETMENLERİ(ÖĞRETİCİLERİ) HUZUR SİZLERLE DAHA DA GÜZELDİR

Sizler de görevlerinizi ifa ederken,  hemcinsleriniz içerisinde olmalısınız. Bugün adet haline gelmiş; kadınların altın günleri, akraba günleri, hatim günleri, Yasin-i Şerif okuma günleri, Mevlid günleri, gelin alma ve sonrası günleri, ölüm, evlenme, doğum yıldönümü günleri, bayram günleri, Sakal-ı Şerif ziyaret günleri, yerel adetler  günleri… Ve benzeri daha bir hayli araya gelmeye sebep olan günler vardır.

Bugünlerde kadınların arasında bulunmanız, sizler için tam bir fırsat olmalı. İslam’ı tebliğ için, arayıp da bulamadığınız günler olmalı. Sizler İslam’dan, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den, muhterem’e eşleri annelerimizden, sahabelerden, sahabe annelerimizden, ulu kişilerden, tarihe mal olmuş Nene Hatun’lardan, Kara Fatma’lardan, iyi bir anne olmanın yollarından, iyi bir eş olmanın kurallarından, güzel  komşuluklardan, cennete girmek, Cemalullah’a kavuşmak için yapılması gerekenlerden, gıybetten, dedikodudan, kindarlıktan, hasetlikten uzak durmanın gerekliliğinden, namaz kılmanın faziletlerinden, tesettürün ilahi bir emir olduğundan ve buna benzer İslami bir sürü daha güzelliklerden bahsettikçe,” inanın yeni sürülmüş tarlanın yağan yağmuru içine emdiği gibi”, sizin anlattıklarınızı akıllarına, kalplerine, ruhlarına yerleştirecekler. Adeta  emdireceklerdir.

Sizlerin sorumluluğu, erkek görevlilerden katbekat daha fazladır.. Sizlerin İslami tebliğleri ile yuvalar mutlu, çocuklar edepli, eşler tatlı, işler bereketli, ibadetler isabetli, milletimiz saadetli olur inşallah.

Nasıl mı? Oturduğunuz binada, sizi tanıyanlar yanında adınız ,” Hoca Hanım”dır. Gün tertipleyiniz, ziyaretleşiniz, ziyafetleşiniz.

Şunu iyi biliniz ki, sosyete bir kadını İslama ısındırmak; kırsal kesimlerdeki, varoşlardaki, gecekondulardaki oturan abdestli, namazlı bir kadını, bildiği yanlıştan döndürmekten daha kolaydır. Maalesef çoğu insanımız, hurafelere verdiği değeri, farzlara, sünnetlere vermiyor.  Veremiyor.( istisnalar kaideyi bozmaz )

Başı açık olan, namaz kılmayan, rujlu, makyajlı, ojeli kadınlara hiç çekinmeden yaklaşınız. Onlarla dostluk kurunuz. İlk etapta onların inancına, kılık kıyafetine hiç karışma yınız. Zaman ilerledikçe, onlar sizden merak ettiği şeyleri sormaya başlayacaktır.

Siz Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellemin:” Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz” Hadis-i Şerif’ine göre hareket ediniz. Siz bu metotla yaklaştıkça, onlar size daha fazla yaklaşacak. Hatta başka arkadaşlarını da yanlarına alarak, sizden bir şeyler öğrenme ihtiyacı duyacaklar. Sizden kitap isteyecekler. Hangi kitapları okumaları  gerektiğini soracaklar. Namaz surelerini öğretmenizi isteyecekler. Kur’an okumayı öğretmenizi isteyecekler. Sizinle olan dostlukları devam ettikçe, sizin programlarınıza katılmak isteyecekler.

Siz onlardan yapmaları için bir şey istememeye çalışınız. Hep onlar sorsunlar, onlar istesinler. Onlarda var olan Allah korkusu, Allah sevgisine, Peygamber sevgisine, İslâm’ı, ibadeti, iyiliği, sevmeyi, bunlardan haz almaya başladıklarını göreceksiniz. Kuşkuları, korkuları,umutsuzlukları, umursamazlıkları, nefretleri bir bir azalacak. Sevgiye, umuda, hayattan zevk almaya başlayacaklar. Bu değişiklikleri sizler de göreceksiniz.

Onları asla cehennemle, yanmakla korkutmayınız. Ürkütmeyiniz. Zebanilerin eline teslim etmeyiniz. Allah’ımızın, kul hakkı dışında affedici ve bağışlayıcı olduğunu, olabileceğini söyleyiniz. “Allah’ın rahmetinden umut kesmemelerini” bildiriniz Allah’ın bağışlayıcı, koruyucu, affedici olduğunu, beyinlerine iyice yerleştiriniz. Allah’ın sıfatlarının, isimlerinin anlamlarını vererek, onları rahatlatınız. Tövbe kapısının Müslüman için  açık olduğunu söyleyiniz.

Sizler, erkek görevlilerden daha avantajlısınız. Yaratılışınızdaki müşfiklik, analık duygusu, rikkatlik tebliğ metodunuzu “İslamca” kullanırsanız, üzümün on döndüğü gibi, dinleyenleriniz arta arta çoğalacaktır.

Böylece kadına ulviliğini, analığını, nasıl evlilik yapması gerektiğini, evlilikteki  mutluluğunu nasıl devam ettireceğini, karı koca hakkını, çocuklarının ahlakını, eğitimini, İslami giyinmenin gerekliliğini,komşuluk haklarına riayet etmenin önemini, sağlıklı yaşamanın yollarını, israfsızlığı, insaflı olmayı, haramı, helali, kul hakkına tecavüz etmemeyi ve benzeri tüm güzellikleri öğretmiş olacaksınız. Böyle olunca da yuvalar mutlu olacak. Milletimiz de mutlu olacaktır. Çünkü milletin çekirdeği, temeli ailedir. Ailede, ailelerde huzur, millette huzur demektir.

İslam’da:” Bilmediğiniz şeyin arkasına düşmeyiniz” buyurulmaktadır. Kişi bilmediği şeye düşman olurmuş. Toplumda İslami kurallara, İslami yaşantılara karşı olan nice insanlar, bilmedikleri için karşı çıkmaktadırlar. Eminim ki bilmiş olsalar, onlar da Allah’ımızın güzel olduğunu, koyduğu kuralların da kulları için güzel olduğunu, güzellikleri sevdiğini bilecekler. Allah’ın emirlerine, Resulullahın sünnetlerine güzelce sahip çıkacaklar.

Dini konularda tebliğ görevinde bulunanlar, Peygamberi metotlarla görevlerini ifa ederler, yaşantılarında örnek olurlarsa, inanıyorum ki, Allah’ımızın kurallarına kayıtsız kalanlar, Resulullah’ın sünnetlerine tahammülsüz olanlar, birer birer azalarak, eşref-i mahlukat olan insanda,” inanma” inancını yaşama  ve inandıklarına göre amel etme  arta arta devam edecektir.         Allah’ın emirlerini güzelce tebliğ etmek sizlerden, hidayete erdirmek ise Allah’tandır.