CEMAAT, SİYASETE KURBAN EDİLMESİN!

Rahmetlik Babam, köyümüzde evimizin altına Refah Partisi belde temsilciliğini açmıştı.

Yaşı  biraz ilerlemişti. Parti teşkilatı muhtar adayı olmasını istiyordu. Çünkü geçmişte muhtarlık tecrübesi vardı.Bunu duyan biz evlatları buna razı olmadık, ağabeyimiz derhal uçağa atladı ve köye geldi; babamı muhtarlık olayından vazgeçirdi.

Tekrar teşkilat babamı ikna etmiş ve aday yapmışlar, biz son gün öğrendik durumu.

Kendisi de dersli olduğu için  gider  Şeyh Efendi’ye meramını anlatır, olumsuz bir tavır çıkmaz.

 Normalde babamın muhtarlığı alması; geniş sülaleden dolayı çok rahat olacaktır.

Seçim gecesi bir kaç bilge (!) toplanıyor ve çok tehlikeli bir plan kuruyorlar.

 Bilindiği gibi, o sıralar tarikata fevc fevc akın vardı. Bağlıların sayısı arttığı için her köyde bir temsilci görevlendirildi.

Köy  temsilcisini çağırırlar; Efendimizden, Şeyh Efendi’den haber geldi, sabaha kadar evleri gezeceksin, kapıları çalıp bunu insanlara haber vereceksin derler.

 Aklı bütün temsilci bu görevi layıki ile yapar. Tabi ki şimdiki gibi cep telefonu yoktu ani haberleşmeler için.

 Babam muhtarlığı kaybeder ve Şeyh Efendi’nin yolunu tutar. Efendim ben sizden destur aldım, halka böyle mesajınız gelmiş, hikmeti ne olaki der .

 Birden simsiyah geçen Efendi , ellerini kaldırıyor, sen de kaldır diyor ve duasını (!) ediyor .

 Ne mi oldu? Köyümüzde her hafta yapılan hatme, zikir halkaları dağıldı, daha da toparlanamadı.

Cemaatleri siyasi emeller doğrultusunda kullanmak, tüm taraflar için telafisi mümkün olmayan yaralar açar.

 Doğrudan siyasi müdahaleler itibar kaybına neden olur, birleştirici ruh ölür.

 Aslında cemaatlerin basın sorumlusu olacak, halk gerçek ve ilk elden bilgiyi bunlardan alacak.

 Siyasete taraf görünen bir cemaatin zayıflaması, dağılması hiç kimsenin hayrına olmayıp vebali de ağır olacaktır.

Bilindiği gibi işler, şura ile karara bağlanır müslümanlar için. İstişare; isabette hep doğruya götürür.