NEREDEN NEREYE

Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri der ki; Hiç kimseye hor bakma Sen nefsine yan çıkma İncitme gönül yıkma Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler              *** Hafta sonu Atatürk üniversitesi öğrencilerinin sınavı vardı.Erciyes  Üniversitesi İlahiyat Fakültesi önünde bekliyoruz.Zamanı değerlendirmek adına bir sosyolog gözüyle çevremde olup bitenleri gözlemliyorum.Hava açık ve güneşli. Sıcaklık  iyiden iyiye hissediliyor.Herkes serinlemek için […]

Yayınlama: 06.06.2022
A+
A-

Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri der ki;

Hiç kimseye hor bakma

Sen nefsine yan çıkma

İncitme gönül yıkma

Mevlâ görelim neyler

Neylerse güzel eyler

             ***

Hafta sonu Atatürk üniversitesi öğrencilerinin sınavı vardı.Erciyes  Üniversitesi İlahiyat Fakültesi önünde bekliyoruz.Zamanı değerlendirmek adına bir sosyolog gözüyle çevremde olup bitenleri gözlemliyorum.Hava açık ve güneşli. Sıcaklık  iyiden iyiye hissediliyor.Herkes serinlemek için kendini bir ağacın altına atmış. Kimi banklarda kimi çimenlerin üzerinde oturmuş. Çiçekler yeni yeni açmaya durmuş.Etraftan  kulağıma kuş sesleri geliyor.Çatı katlarında ve pencere pervazlarında güvercinler kanat çırpıyor. Kanat çırpanlar sadece güvercinler değil öğrenciler de son bir hamleyle kanat çırpıyor sınava yetişebilmek için.

İzlenimlerim devam ediyor.Girenlerin % 60′ ı (bu oran biraz daha fazla olabilir) bayanlardan oluşuyor.  Yaş ortalaması 30’un üzerinde.  Kapı önünde bekleyen sınav  güvenliğinden sorumlu memurlar gelini kabul ediyor. Kim gelirse gelsin,nasıl gelirse gelsin içeri alınıyor. Adeta Mevlevi tekkesi gibi.Ne olursan ol yine gel! Öğrenciler bazen teker teker bazen gurup halinde geliyor.

Gelişler önemli. Nasıl  gelirsen gel.  Dik gel,eğik gel,salınarak gel,sürünerek gel, farketmez yeter ki gel! Gelenlere bakıyorum. Tabiki  bir sosyolog gözüyle.  Terlikle geleni mi dersin, şortla geleni mi dersin,feraceyle gelenimi ….Başı kapalı,başı açık,  kirli sakallı, keçi sakallı, top sakallı….pantolonlu,taytlı,mini etekli, bulijinli,şapkalı…  Hepsi bu vatanın evladı.

Tesbitim şudur ki:  1990 sonrası doğan gençlik  bir çok şeyi aşmış görünüyor.Giyim- kuşam kimsenin umrunda değil.Onların böyle sorunu da yok. Giyinenlerin % 3’ü,5’i islami hassasiyetleri göz önüne alarak giyiniyor. Gerisi örf ve adet tarzı. Halk arasında üstü Mekke altı Paris denilen türden.

Aklıma yeniden 28 şubat  baskıları okul ve üniversite önlerindeki zulümler geliyor. Uygulamalarda hukuk adına YÖK kuralı diye yoktan var edilen ceza uygulaması maalesef  bir çoklarının canını yakmıştı. Kendi kendime nereden nereye diye  hayıflanmadan edemedim.

Evet, İsmail Hakkı hazretleri:

Deme bu niçin böyle

Yerindedir ol öyle

Var sonunu seyreyle

Mevlâ görelim neyler

Neylerse güzel eyler’ diyordu.

Tabi ki kimsenin  inancına giyim tarzına müdahale edecek değiliz.Ancak bilinmelidir ki her koyun kendi bacağından asılır. İşin birde maneviyat kısmı var.Her genç ve her ebeveyn bundan sorumludur. Yani dinin bir de mükafat ve ceza tarafı olduğu unutulmamalı. Kimse kimseyi ötekileştirmiyor.Ancak İç Anadolu’nun göbeğinde  özellikle Muhafazakar diye bilinen  Kayseri’de  göbek açmanın moda olması giderek çoğalması dikkatlerden kaçmıyor.  Bunu neyle,nasıl izah edebiliriz?  Adına yerlilik desen yerli değil.Kültür desen  milli kültüre hiç uygun değil. İnanın Mevtalar dirilip gelse kendi öz evlatlarını, torunlarını tanıyamaz halde.Bu işin bir başka boyutu.

Değerli dostlar!  Elbette ki dış görünüş önemli, kıyafet seçimi önemli. Hassasiyetler önemli. Ancak şekil kadar öz de fikriyat da aile yapısı da  önemli.Buda işin bir başka boyutu. Kişilerin mana alemini bilmeden,tanımadan tepeden bakmak, dışlamak,ön yargıyla yaklaşmak hatalı bir davranış olur. Zira kimin cennetlik kimin cehennemlik olduğunu bizler bilemeyiz. İnsana insan gözüyle,kul gözüyle bakmalı.

Hazreti Mevlana’nın  günümüze ayna  tutan veciz bir sözüyle konuyu kapatıyorum.  “Nice insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok,nice elbiseler gördüm içinde insan yok”.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.