SEYR-ETME

  İnsan, doğası gereği sürekli bir şeyleri seyretmekle meşguldür yaşadığı alemde. Bunu bazen sorumluluk duygusu ile eşgüdümlü yaparken bazen de ondan bağımsız yapar. Sadece seyretmek sorumsuzluktur derdi üniversiteden bir hocamız. Yeni yeni siniyor içime bu söz. İnsan ekran karşısında bir şeyleri seyrederken izlediği şey istediği kadar acı dolu anlar içersin ona karşı kendini sorumlu hissetmiyor. […]

Yayınlama: 28.02.2023
A+
A-

 

İnsan, doğası gereği sürekli bir şeyleri seyretmekle meşguldür yaşadığı alemde. Bunu bazen sorumluluk duygusu ile eşgüdümlü yaparken bazen de ondan bağımsız yapar. Sadece seyretmek sorumsuzluktur derdi üniversiteden bir hocamız. Yeni yeni siniyor içime bu söz. İnsan ekran karşısında bir şeyleri seyrederken izlediği şey istediği kadar acı dolu anlar içersin ona karşı kendini sorumlu hissetmiyor. Çünkü izlediği şey ile kendi hayatı arasında uzak bir ilişki olduğunu düşünebiliyor. Başka bir ifadeyle o seyrettiği şeyi sanal alemle sınırlı tutup reel hayata indirgeyemiyor.

Tv’da, sosyal medyada vesair araçlarda gördüğümüz ve bizim hayat anlayışımıza, dünya görüşümüze uymayan sahneler, gerçek hayatta karşımızda olsa belki de en sertinden vereceğiz tepkimizi. Fakat insan seyrettiği şeyin gerçek ile bağını kopartınca sorumluluk duygusu da hissetmiyor. Bu sadece seyretme işi süreklilik arz edince beraberinde hissizleşme ve duyarsızlaşmayı da getiriyor. İnsan bir süre sonra ne izlerse izlesin “sadece izlediği” için tepkisiz kalabiliyor.

Mesela haberlerde son 2-3 haftadır yurdun çeşitli bölgelerinden yaşadığımız deprem sahnelerini, depremzedelerin yaşadığı acıyı ve korkuyu, yıkıntı ve enkazları, insanların acı feryatlarını izliyoruz. Tabi ki elimizden gelen yardımı yapmaya da çalışıyoruz tüm halk olarak. Fakat bunun ötesinde elimizden üzülmekten başka bir şey geliyor mu? Bu haberleri sürekli izleyince bir süre sonra üzüntü hissi de kayboluyor ve hissiz bir şekilde sadece izliyoruz. O zaman ne yapmalı? İki seçeneğimiz var: ya izleme ya da sadece izleme..

Sorumsuzluğun başka bir örneğine dair şöyle bir senaryo kuralım. 4 kişilik bir ailemiz olsun. Anne baba bir erkek ve bir kız çocuk. Bunlar akşamleyin oturmuşlar TV’da bir dizi seyrediyorlar. Dizide anne baba rolündeki kişiler sürekli kavga eden, birbirleri ile anlaşmayı bir türlü beceremeyen, üzerlerindeki negatif enerjiyi etrafına da aksettiren tipler. Dizide çocuk rolünde olanlar da bu kaos ve kavga ortamından etkilenen, anne babalarının sözlerini çok dinlemeyen, hatta yeri geldiğinde onlara bağırıp çağırmayı bile kendilerinde hak gören durumdalar. Bu diziyi izleyen aile üyelerinde ise hiç oradaki aile yapısı gibi bir durum yok. Kendi halinde yaşayan, kendi içinde gayet mutlu ve huzurlu bir aile. Tabi ki onların hayatında da arada anlaşmazlıklar oluyor fakat sağlıklı iletişim ile bu sorunların üstesinden gelebiliyorlar. Şimdi o diziyi hep birlikte izleyen aile üyeleri karı koca arasındaki anlaşmazlıklara veya çocukların anne babalarına olan tavırlarına hiçbir tepki vermeden izliyorsa örtük manada bu davranışları onaylıyorlar demektir. Çünkü biz kültürümüzden biliriz ki sükut ikrardan gelir. Anne baba dizide anne babasına bağırıp çağıran çocuklara sessiz ve tepkisiz kalarak kendi çocuklarının yeri ve zamanı geldiğinde aynı tepkiyi gerçek hayata taşıyıp kendilerine vermelerine farkında olmadan onay vermiş oluyor. Veyahut lise çağındaki bir erkek ve bir kızın namüsait bir durumda birbirlerinden nemalanma sahnesini izleyen ve hiçbir tepki vermeyen bir anne baba kendi çocuklarının ileride aynı şeyleri yapmalarına dolaylı yoldan farkında olmasa da izin vermiş oluyor.

O dizide olan dövüş kavgaya veya o namahrem sahnelere o aile gerçek hayatta ve hemen yanıbaşlarındaki komşularında veya yakın bir akrabalarında şahit olsalar mutlaka bir tepki verirlerdi. İşte buradan şunu anlıyoruz ki insanı sanal alemde hissettiren, ondaki gerçeklik algısını ortadan kaldıran pek çok şey ondan sorumluluk duygusunu da alıp götürüyor.

O zaman şöyle diyelim: “Ya İzleme ya da Sadece İzleme..”

REKLAM ALANI
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.