YİNE BİR İNTİHAR YİNE BİR KOPUŞ

Bireysel ve toplumsal sorumluluk insana ait bir değerdir. Bu sorumluluğun boyutu birey ve toplumun inanç, eğitim ve kültürel kodlarına göre farklılık gösterir. Aslında hayvanlar alemindede sorumluluk duygusu vardır. Ancak bu sürekli değil sürelidir. Bir anne hayvan dünyaya getirdiği yavrusunu büyüyünceye kadar; her türlü tehlikeden onu korumaya çalışır. Sonra ise hem anne hem de yavru bireyselleşir. Sorumluluk düşer. Ama insan öyle değil. Hele Müslüman olduğunu söyleyen kimseler için insan ve toplum sorumluluğu, ahirete kadar devam eder/etmelidir.

Bu anlamda inandığını söyleyen veya nitelikli bir insan sorumlu insandır denilebilir. Devletin bireylerin onurlarının (can, mal, akıl, nesil, inanç ve özgürlük) korunmasını noktasında her türlü tedbiri alması zorunluluktur. Çünkü devletin varlık nedeni budur. Çünkü yönetenlerin varlık nedeni budur. Devlette görev paylaşımı, hiyerarşik yapı (valilik, belediye, emniyet, diyanet, aile ve milli eğitim vd.) yasalar bunun için vardır. Tarihi süreç içerisinde; insanlar kendilerini onur ve şereflerini korumak için devlet teşkilatını oluşturmuşlar ve onun bir üyesi/vatandaşı olmayı kabul etmişlerdir. Bunun için vergi veriyorlar ve askerlik yapıyorlar.

İnsanların üyesi oldukları toplumlar ve yöneticileri; toplumsal görevlerini yerine getirmede zaaf ve ihmal içerisinde olacak olurlarsa; o toplumun milli güvenliği tehlikeli bir hal alması kaçınılmazdır.

Kayseri’de bu hafta yeni bir intihar vakası daha oldu. 34 yaşında bir vatandaş kendini asarak intihar etti. Medya bilgilerine göre Kayseri intihar sıralamasında illere göre 5. Sırada. Hafta geçmiyor ki bu şehir bir intihar bir kopuşla sarsılmış olmasın. Hayattan kopuşları önlemek; önce ambulans sonra polis araçları, sonra savcılık sonra morg, sonra cenaze hizmetleri sonra mezar ve Yasin okumakla durdurulamayacaktır. Yazık olmuş, neden acaba sorularıyla sonlanmayacağı da bir gerçektir.

Şehrimiz de intiharları durdurmak veya en aza indirmek noktasında yönetenlerin ne gibi çalışmalar yaptığı meraka değer doğrusu. Başta yönetenler olmak üzere siyasi partiler, STK’lar, müftülük, medya ve kanaat önderlerinin; hayati olan “hayattan kopuşu” durdurmak için ciddi çalışmalar yerine; rakamlarla ve acıma duygusuyla ifade etmeleri asla ahlaki olmayacaktır.

Tv1 Televizyonda, “Düşünce Ekseni” isimli haftalık yaptığımız programda; farklı konuları gündeme alıyoruz ve konuşuyoruz. Bir önceki programım ”intiharlar ve cinayet” başlıklı bir konuydu. Programı izleyip daha sonra beni arayan, konu hakkında fikirlerini paylaşan ve teşekkür eden CHP Kayseri milletvekili Dr. Çetin Arık beye; ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum.

İntiharlar ve hayattan kopuş; insani bir sorundur ve bu şehrin sorunudur.