ALLAH İLE ARASI İYİ OLMAYAN

Kiracı olan bir kimsenin rahat edebilmesi için mülk sahibi ile arasının iyi olması şarttır. Ev sahibi ile arası iyi olmayan yani onun kurallarına göre bir davranış biçimi ortaya koymayan kiracının rahat etmesi mümkün değildir. Peki, yeryüzünde Allah’ın kurallarına göre yaşam biçimi sergilemeyen kadın/erkeğin rahat etmesi mümkün müdür; hayır, değildir. Çünkü Allah; lehül-mülk yani mülkün sahibidir. […]

Yayınlama: 23.06.2021
A+
A-

Kiracı olan bir kimsenin rahat edebilmesi için mülk sahibi ile arasının iyi olması şarttır. Ev sahibi ile arası iyi olmayan yani onun kurallarına göre bir davranış biçimi ortaya koymayan kiracının rahat etmesi mümkün değildir. Peki, yeryüzünde Allah’ın kurallarına göre yaşam biçimi sergilemeyen kadın/erkeğin rahat etmesi mümkün müdür; hayır, değildir. Çünkü Allah; lehül-mülk yani mülkün sahibidir. Oyunu kuralına göre oynamak gerekir. Oyunu kuralına göre oyna(ya)mayan oyuncu sahadan yenik ayrılır.

Allah ile arası iyi olmayan anne ile babanın, memurun/işçinin, subayın/yargıcın, şairin/yazarın, esnafın/patronun, çoban ile cumhurbaşkanının kısacası toplumların veya devletlerin rahat yüzü görmesi söz konusu olamaz. Bu içi boş bir iddia değildir. Tarih masallar yığını değildir. Tarih bu düşüncenin atölyesidir; onu okuma ve anlama yetisi olanlar pekâlâ görebilirler.

Nemrut ve Firavun, Ad ve Semud kavmi, Lut kavmi ve Roma Pompei’nin sonları; Allah ve onun peygamberi ile arası iyi olmayanların durumuna işarettir. Emeviler / Abbasiler, İspanya Endülüs İslam Devleti / Osmanlı Devletinin acınacak sonları ve son üç yüz yıldır İslam coğrafyası/dünya Müslümanlarının hali; resmedilen fotoğrafın bir göstergesidir.

Avrupa ve Amerika’nın ya da Hindistan ve Çin’in diğer bir ifade ile 21. Yy. insanının görünen tablosu da bu değil midir; sağlıklı beslenme, yeterli barınak, güvenlik ve mutluluğa hasret kalmak. Ahlaksızlık, beyaz kadın ticareti, uyuşturucu belası, yoksulluk, yetim çocuklar, dul kadınlar ve öldüren savaşlar; denizlerde son bulan göçmen / mülteci hayatları; Yeryüzünün her bölgesinde bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Ama egemen güçler bunun neden / niçinleri ve sebep / sonuçlarını saklamayı başarmaktadır.

Allah ile insanın arasının iyi olmasının ölçüsü; yalnızca onun varlığını ve birliğini kabul etmek değildir. Yüce rabbe inandığını söylemek ve vicdani bir mesele olarak kabul etmek yeterli değildir. Batı düşüncesinin ürettiği Ateizmin (Allah’a ve ruhi değerlere inanmayı ve dini reddeden ) yumuşatılmış hali olan; Agnostisizm (tanrının varlığının ya da yokluğunun, ilmi olarak nereden türediğinin bilinmediğini veya bilinemeyeceği); Deizm (vahye dayalı tüm dinleri reddeden tek tanrı inancı) felsefesi; Allah ile arayı düzeltmeye asla yetmeyecektir.

 

Ahiret inancı olmayan, yapılan tüm davranışların ceza ve mükâfat değerleri bulunmayan; uzak doğu ve Hint dinleri mensupları ile Post modernist felsefenin ürünü seküler/laik algılı Müslümanların da Allah ile aralarının iyi olması düşünülemez.

Ve yine Müslümanlar adına; pratikte yer bulmayan, birey ve sosyal hayatta söz sahibi olmayan ancak buna rağmen; Allah’a, Peygamberine ve Kur’an-ı Kerime iman söylemleri; Allah ile barışık olmaya yeterli olmayacaktır.

Kiracı rahat etmek istiyorsa ev sahibi ile arası iyi olmalıdır. Yeryüzünün kiracıları olan insanların rahat etmesi ise kendilerini ve evreni yaratan Allah ile barışık olmaları ve aralarının iyi olmasına bağlıdır.

Bu ise İslam’ın; kafa da düşünce, hal ve harekette ibadet ve sosyal hayatta sistem haline gelmesiyle mümkün olacaktır.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.