BEN EMİN DEĞİLİM!

 Allah bir daha o günleri yaşatmasın, göstermesin, çok zor bir durumdu.Bu  uğurda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet; yakınlarına sabır, yaralanan gazilere acil şifalar dilerim.   Ayrıca ölümü göze alıp, vatan, din, bayrak uğruna canını ortaya koyupta meydana çıkan kahramanlara da hayırlı, sıhhatli ömürler diler, şükranlarımı arz ederim.   Yaklaşık yüz yılın bir birikimi; öfkesi, ezilmişliği, bastırılmışlığı, […]

Yayınlama: 15.07.2021
A+
A-

 Allah bir daha o günleri yaşatmasın, göstermesin, çok zor bir durumdu.Bu  uğurda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet; yakınlarına sabır, yaralanan gazilere acil şifalar dilerim.

  Ayrıca ölümü göze alıp, vatan, din, bayrak uğruna canını ortaya koyupta meydana çıkan kahramanlara da hayırlı, sıhhatli ömürler diler, şükranlarımı arz ederim.

  Yaklaşık yüz yılın bir birikimi; öfkesi, ezilmişliği, bastırılmışlığı, dışlanmışlığı, hak gaspı, inanç baskısı ile sınırlandırılması sonucunda bir patlama, karşıkoyuş, direniş şiddetli olmuş ve ülke bir bataklıktan, ma’kus talihten kurtulmuştur.

   Bu günün şartlarında bu halkta; bu ruh, bu his, bu azim, bu cesaret, bu kaygı var mı? Pek emin değilim.

 Bir kere açık ve net konuşalım, bu darbeye karşı koyan büyük oranda muhafazakar kesimdi. Elbette ki diğer kesimden de olmuştur ama, ana taşıyıcı kitle muhafazakarlardı.Çünkü, ezilen, horlanan, baskıya maruz kalan bu kesimdi; o yüzden şiddetli bir direniş gösterdiler.

  Daha o gece darbenin gerçekleşeceğinden emin olan kesim, ya sessiz kaldılar, ya el ovuşturdular, ya destekleyici twit attılar veya fiili saldırıya  geçtiler; salalara, ezanlara tahammül edemeyip, imamlara, müezzinlere taşlarla sopalarla saldırdıkları gibi…

 Darbenin başarısız olması  içte ve dışta iştahları söndürmüş, beklentileri suya düşürmüş, planları yerle bir etmişti. Bu kesimler bu başarısızlıktan çok üzülmüşler, hüsrana uğramışlar, daha keskinleşip,öfkeyle dolarak, yeni planlar için harekete geçmişlerdir.

  Elbette ki halkla, asker, polis, siyasetçiler birlikte mücadele verdiler, tek yumruk oldular, hain, alçak planı canları pahasına engellediler.

  Korkum şu: Acaba bu halkın gazı alındı mı? Bir rehavet ve tembellik içine girdiler mi?Acaba yanlış ve hatalı uygulamalar yüzünden küstürülenler oldu mu?Bir kırıklık içine girdiler mi?

  En önemlisi de; acaba kimileri elde ettikleri makam,mevki, dünyalık mal sonucunda, mücadele ve dava şuurundan uzaklaştılar mı?Azimleri kırıldı mı? Dünyalık  zevkler  içerisinde debelenmeye devam ederken; bu mücadele azmi , cesareti, ruhu kaldı mı?

  Allah korusun! Böyle bir tehlike anında bu kararlılığı gösterebilirler mi? Canları pahasına savunmaya geçerler mi? İşte bundan emin değilim!

  Belki de bilinçli ve planlı bir  şekilde bu kesimin imkanlarla pasifleştirilmesi, vurdumduymazlığı, neme lazımcılığı sağlanmış, dirençleri kırılmış olabilir.

 Bir şekilde aralarına fitne sokularak ayrılmaları, parçalanmaları, güçlerinin kırılması yönündeki çabaları şimdilik sonuç vermişe benziyor.

  Belki şahsi egoları, hırsları, nefretleri sonucunda birlikten ayrılanlar zayıf halkalar oluşturmuşlar; bu durum da karşı cepheye güç katmıştır.

 Dün Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan olanlar, bu gün davalarının karşısındakiler ile eylem ve söylem birliği içine girmişler; darbeciler ve darbe taraftarları lehine olacak duruşlar sergilemişlerdir.

 Bir diğer gerçeklik ise, halkın ekonomik yönden memnuniyetsizliğidir. Gerek terörle, gerek sınırlarımız daki dış işgalcilerle, gerekse direkt olarak yapılan ekonomik saldırılarla; en önemlisi de tüm dünyada olduğu gibi pandemi ile yapılan mücadelenin doğal bir sonucu olan durumla karşı karşıyayız.

  Halkımızın bir kesiminin bu gerekçeleri kabul etmemesi, gözardı etmesi, kısa süreli çözümlerle sonuçlar elde edilmesi talebi de, bahse konu mücadele azminin zayıflamasına sebep olmuştur. Oysa bu günleri sabırla, sükunetle atlatmak hepimiz için milli bir görevdir.

  Algı operasyonları, karalama politikaları, fitneci   güçlerin gayretleri de hatırı sayılır negatif katkılar sağlamıştır.

  Tüm bu durumları alt alta sıraladığımızda endişeliyim, kaygılıyım, korkuluyum.

 Olması gerekenler ne? Öncelikle, halka direkt temas edilmeli, küskünlerin, kırılanların gönlü alınmalı, ekonomik sıkıntı içerisinde olanlara çare aranmalı, kibirli yöneticiler kendini kontrol etmeli, şımarık, sonradan türeyenlerin davranışlarına müsade edilmemeli, milletin milli , manevi hisleri onure edilmeli, şeffaf olunmalı.

  Bunlar yapılırsa eski ruh  tekrar canlanır, milli ruh ve  mücadele  azmi yeniden tesis edilir.

  Mevcut durum bana ümit vermiyor, inancım az.

 Hadi yeni bir seferberlik başlatalım, geç olmadan, güç olmadan.Hala ışık var, güneş doğmaya devam ediyor.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.