GÜNÜMÜZ TEFECİLERİ KİM?

Tarih boyunca ilk parayı icat eden Lidyalılardan beri ticari ekonomik tek araçtır para. İlkel dönemde takas usülü varken paranın icat edilmesiyle eski çağlardan günümüze kadar en önemli ticari araç ve amaç olmuştur para.

Kimi helal yoldan kazanır, yer kim haram yoldan. Paranın kazanma şekilleri bir ara dini yönden ele alırız o ayrı bir konu. Artık günümüzde para kazanmanın paraya para katmanın en kolay yolu faiz olarak görülüyor. Peygamber Efendimizin hadisi şerifi de buyruluyor ki faizin her çeşidi kaldırılmıştır ayağımın altındadır.

Biz bir müslüman ülkesi olmamıza rağmen faizle iş yürütüyoruz maalesef. Değerli Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili de projeleri var da hayata geçirmek biraz zaman alacak gibi. Kim bu faizciler ? Herkesin bildiği üzere ilk sırayı bankalar alıyor.

Banka size parasını kullandırılır veya sizin paranızı alıyor üzerine faiz koyup geri veriyor veya istiyor. Ev araba kredilerinde de böyle bir ev alıyorsunuz banka üzerinden  350 bin liralık sizden 500 bin talep ediyor. Aradaki fark bankanın kasasında. İşte sonra da ülke de kimileri milyoner olurken kimileri daha da yoksullaşıyor. Bir nevi tefecilik  yapılıyor. Zengin yoksul  arasındaki fark çoğalıyor.

Faiz her alanda yanımızda icralık dosyalarda ödemediğiniz borcunuz gün geçtikçe faiz katlanarak alınıyor. Vergi borcunuz varsa ödemediğiniz gün kadar belli yüzde de faiz ödüyorsunuz. Bir ticarethaneden taksitli bir ürün aldığınızda her ödemediğiniz taksitte size yüzdelik faiz işliyor. Faiz Türkiye’de her alanda kullanılıyor. Faizcilik ben buna diğer tabirle resmi tefecilik diyorum. Şimdi yeni dönemin bir tefecisi daha var. Kimler mi? Tabiki bina yönetimleri..Gerçekten mecliste gündeme gelmesi gereken bir konu. Yeni nesil tefeciler olan bu bina yönetimleri kimsenin denetlemesi olmadan faiz oranlarını belirlemekte. Her ne kadar  faiz yüzdelik oranı belli diye kendilerini savunsalar da öyle değil. Her ödenmeyen aidata belli oranda faiz koyuyorlar. İcra takibine düşen sıfatlara avukatların koyduğu faiz oranları da orantısız  ve denetimde değil.

Bir de vahim bir durum daha var. Bir binaya taşınıyoruz uz aidat 400 TL ödenecek deniyor.kim belirledi bunu dediğinizde size bir kağıt verdiklerini ve binanın yüzde ellisinin bunu imzaladığı için fiyata mecbur herkesin razı olacağını dile getiriyor yönetici.size verilen o bina yönetimi aidat belirleme resmi kağıdını imzalamazsanız bu fiyat kabul edilmemiş olacak .bina yönetimleri de kendi karlarindan feragat edip daha az aidat belirlemeye gidecekler.yanlış anlaşılma olmasın.bina içi bina yönetimlerinde. Bahsetmiyorum.bu işi ticaret haline getirmiş bina yönetimleri adı altındaki tefecilerden bahsediyorum. Acilen bu konu ile ilgili önlemler alınmalı gerekirse binalarda bu konudan müzdarip kişiler birleşerek hukuki yollara gitmeli.çünkü bu yönetim adı altındaki sömürgecilerin kazandığı paranın haddi hesabı yok.faiz sınırı yok .resmi bir faiz oranı var onu da siz kapıya gelince imzalıyorsunuz diyorlar.halkımız bu konuda bilinçli olmalı.illaki binaların giderleri var.fakat bu giderleri dışarıdaki bina yönetimlerinin faizleri de eklenince kira öder gibi aidat ödeniyor.bu konudan müzdarip her vatandaş Cimer veya Faiz denetleme müdürlüğüne şikayetlerini iletebilir.ne kadar çoğunluk olursa o kadar çözüme yaklaşılır.Ülkemizde her alanda yerini almış olan faizin kaldırılmaya çalışılması bir devrim olacaktır.inşaAllah devlet büyüklerimiz bunu başarabilirler.o zaman yoksulla zengin arasındaki bu uzun köprü kısalacak herkes refaha erecektir.Rahmet Peygamberinin yasakladığı faizle yola devam etmek kimseye rahmet bereket getiremez