İMAMLAR – MÜEZZİNLER ARASINDA ROTASYON GEREKLİ Mİ?

Diyanet İşleri Başkanlığımız uyguluyor mu uygulamıyor mu veya uyguluyorsa nasıl, ne kadar uyguluyor kesin olarak bilmiyorum. Gerekli gördüğünde uygulamalıdır. Çünkü: Lojmanda oturan, merkezde veya merkeze yakın yerlerde görev yapan, çocuklarının eğitiminde imkanlara sahip olan imamlar ve müezzinler, meslektaşlarının da aynı imkanlardan faydalanmalarına herhalde rıza gösterirler. Göstermeliler de. Bu rotasyon, kendileri için bir doping de olabilir. […]

Yayınlama: 10.12.2021
A+
A-

Diyanet İşleri Başkanlığımız uyguluyor mu uygulamıyor mu veya uyguluyorsa nasıl, ne kadar uyguluyor kesin olarak bilmiyorum. Gerekli gördüğünde uygulamalıdır. Çünkü: Lojmanda oturan, merkezde veya merkeze yakın yerlerde görev yapan, çocuklarının eğitiminde imkanlara sahip olan imamlar ve müezzinler, meslektaşlarının da aynı imkanlardan faydalanmalarına herhalde rıza gösterirler. Göstermeliler de. Bu rotasyon, kendileri için bir doping de olabilir.

 Cemaat açısından konuya bakacak olursak, yine rotasyonun gerekliliği ortaya çıkar kanaatindeyim. Hiç olmazsa cemaat yeni bir yüz görür. Yeni bir ses duyar. Yeni bir dini hizmet anlayışı ile karşılaşır. Yeni bir atılım, yeni bir arkadaş, yeni bir komşu, yeni bir aile ile muhatap olma şansını yakalar. Faydası çok olacağını düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul idarecilerinde de rotasyon uygulaması vardır.

Bir müftümüzden duymuştum:” İmam ve müezzin doğduğu yerde görev yapmamalıdır.Yani yerlisi olmamalıdır. Hatta dini görev yapan kimseler kendi yerlisi olduğu yerlerde görev yapmamalılar” diye.Tarafsız ,akıllıca, mantıkla düşünülürse çok ciddi bir görüştür. Çok güzel hizmetlere sebep olabilecek düşüncedir. Yani müftü bey :” Din hizmetlerinin daha güzel, daha verimli, daha geniş kitlelere ulaşması, Hizmetin tam manasıyla yapılabilmesi için bu uygulamayı öneriyor. Yani resmi din görevlilerinin, bağ, bahçe, tarla, büyükbaş, küçükbaş hayvanlarla, gayri resmi dükkan, iş alanları vb. durumları olmamalıdır. Tamamen işine odaklanmalıdır” demek istiyor.

Diyanetin bir yetkilisi bu öneride bulunuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bu öneriye ne der? Bu önerinin muhatapları olanlar nasıl bakarlar? Bu önerinin uygulanmasına cemaat ne der? İlgilenenlerin, ilgisi olanların dikkatine havale edelim…

Müftü beyin : Din hizmeti veren resmi kişinin yerli olmaması” sözünü, bir yerde söylediğimde, emekli bir memur:” Hiçbir memur doğduğu yerde (memleketinde )memurluk yapmamalıdır” dedi. Duyanlar itiraz etmediler. Hayırlısı olsun diyelim.

 Dini eğitim görenler, genelde ekonomik bakımdan Türkiye ortalamasının altında olanlar veya onların çocuklarıdır. Bilhassa üniversite kentlerinde( artık bütün illerimizde üniversite var) okuyan yeterli öğrencilerin, rahat eğitim-öğretimlerini yapabilmeleri için, imkanlar ölçüsünde, Diyanet İşleri Başkanlığımız camilerde istihdam ederlerse, ciddi bir hizmet vermiş olurlar. Böylece eğitimde kalite artar. Dini hizmette gençlere imrendirmek, aşk ve şevk verilmiş olur.

 Radyo ve televizyonlarda yapılan dini içerikli programlarda, sunulan bazı farklı görüşler, dinleyenlerin değişik düşünmelerine sebep oluyor. Böyle bir durumda, kim kime göre hareket edeceğini bilemiyor. Vatandaşlardaki oluşan tereddütlerin izale olabilmesi için, Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin özel bir takiple, doğrusu ne ise  o anda TV’lerden duyurulması  gerekir kanaatindeyim.

 Dini hizmet veren görevlilerimizden(  özellikle İmamlar ve müezzinler) yaşı ilerlemiş, sağlık sorunu olan, okuma  ve yazmada yeterince bilgi sahibi olmada güçlük çeken, teknolojik gelişmelerden, haberlerden, aktüaliteden yeterince haberi olamayan, cemaatine çağın icaplarına göre hizmet vermede sıkıntı çekebilenleri, Diyanet İşleri Başkanlığı, ya başka bir görevde istihdam etmeli ya da mağdur etmemek kaydıyla bir çaresine bakmalı.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.