KUTUPLAŞ(TIR)MAK

Son günlerde tanık olduğumuz hadiselerin başında üzülerek ifade etmeliyim ki kutuplaş(tır)malar gelmektedir. Spordan sanata, siyasetten dine,uluslararası ve insani ilişkilerimize varana kadar hemen hemen bir çok alanda bu kutuplaş(tır)mayı görmekteyiz. Elbette fikirler tartışılacak,gündem yorumlanacak, olaylar farklı açılardan manşetlere taşınacak. Burada kutuplaş(tır)manın dozu önemlidir. Zira bir ilaç faydalı olsa dahi doz aşımında zehire dönüşebilmekte. Dolayısıyla kutuplaş(tır)mak kontrollü […]

Yayınlama: 05.02.2022
A+
A-

Son günlerde tanık olduğumuz hadiselerin başında üzülerek ifade etmeliyim ki kutuplaş(tır)malar gelmektedir. Spordan sanata, siyasetten dine,uluslararası ve insani ilişkilerimize varana kadar hemen hemen bir çok alanda bu kutuplaş(tır)mayı görmekteyiz.

Elbette fikirler tartışılacak,gündem yorumlanacak, olaylar farklı açılardan manşetlere taşınacak.

Burada kutuplaş(tır)manın dozu önemlidir. Zira bir ilaç faydalı olsa dahi doz aşımında zehire dönüşebilmekte. Dolayısıyla kutuplaş(tır)mak kontrollü olduğu ölçüde kişiye kazandırır aksi taktirde hepten de kaybettirebilir.

Eğer tartışmada uslüp münâzaradan çıkıp münakaşaya,cedelleşmeye fikri tahakküme dönmüşse bu tartışmada müsbet bir şey beklemek doğru değildir.Kutuplaş(tır)maların özünde ihtiraslar,egolar,şovlar,popiler olma, ve reklam gibi arzular yatmaktadır.

Diğer yandan kutuplaş(tır)maktan ne kadar uzak durmaya çalışsak da kimi zaman bu imkansız olabiliyor. Çünkü hayatımızda var,coğrafyamızda var, tarihimizde var,felsefemizde var.Bir bakıma fıtratımızda var.Bir kaç misalle konumuzu zenginleştirelim.

Ankara savaşında Yıldırım Beyazıt ile Timur’u karşı karşıya getiren ne idi? Elbet de farklı sebepler olmakla beraber güç mücadelesine dayanan kutuplaş(tır)mak değil miydi?

Bugün ülkelerin savaş eşiğine gelmesinde de aynı mantık yatmıyor mu?

Dünyamız bile kuzey ve güney kutbu diye bilinen iki zıt kutuptan oluşmuyor mu?Birinde kış diğerinde yaz.Birinde altı ay gece iken diğerinde altı ay gündüz.

Ayn şekilde filozoflar bile bir konu hakkında hem fikir olamamış sürekli sormuş/sorgulamışlar.İki insanı yan yana getirsen birinin ak dediğine diğeri kara dememiş miydi?

Bir babanın iki oğlundan biri halim selim itaatkar iken diğerinin hem aksi hem de âsi olması gibi. Bu misalleri çoğaltmak mümkün.

Madem ki kutuplaş(tır)mak hayatın ve insanlığın vazgeçilmez gerçeği o halde normal karşılamak gerekir.

Düşüncelerin,fikirlerin yaratılan insan adedince farklı olduğunu/olabileceğini düşünüp farklılıklar bizim zenginliğimizdir dediğimizde kutuplaş(tır)maların da önüne geçmiş oluruz. Yine herkesin birbirine muhtaç olduğu bir dünyada birinin yokluğunu diğeri tamamlıyor ve tüm bunlar toplumsal uyum ahenk ve dengenin sağlanması için gerekli dediğimizde kutuplaşmaları en aza indirmiş oluruz.

Bu sayede kavgaya, gürültüye, düşünce üzerinde hegemonya kurmaya da gerek kalmaz.

Sonuç olarak;İletişimin olmazsa olmaz kurallarından evvelâ üslubumuza dikkat edeceğiz,dinlemesini bileceğiz. Sonra itidalli davranmayı, ölçülü ve sabırlı olmayı şiar edinmeliyiz. Bize yakışanda budur. Bizler farklı fikirlere sahip olsak da aynı toprağın aynı dinin mensuplarıyız. Hz.Muhammed (sav)in “Birbirinizden nefret etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah”ın kulları, kardeş olun” sözünü de lütfen bir köşeye not edelim.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.