SÜNNETSİZ İMAM

Geçenlerde Kayseri’nin ulusal kanallarında haberini izlemiştim. Etkilenmiş olmalıyım ki böyle bir yazıyı kaleme aldım. Olay Melikgazi ilçesinde bir partilinin Tavlusun mahallesini ziyaret etmesiyle başlar. Mahalle sakinleri bu sayede seslerini il müftülüğüne hatta Ankara’ya/Diyanet İşleri Başkanlığı’na da duyurmayı başarır(!) Söz konusu camide ‘ imam hatibinin gelmediği,gelse de ezandan sonra geldiği hatta sünnetleri kılmadan farzı kıldırdığı’ yönünde […]

Yayınlama: 18.02.2022
A+
A-

Geçenlerde Kayseri’nin ulusal kanallarında haberini izlemiştim. Etkilenmiş olmalıyım ki böyle bir yazıyı kaleme aldım. Olay Melikgazi ilçesinde bir partilinin Tavlusun mahallesini ziyaret etmesiyle başlar. Mahalle sakinleri bu sayede seslerini il müftülüğüne hatta Ankara’ya/Diyanet İşleri Başkanlığı’na da duyurmayı başarır(!) Söz konusu camide ‘ imam hatibinin gelmediği,gelse de ezandan sonra geldiği hatta sünnetleri kılmadan farzı kıldırdığı’ yönünde iddialar edilir. Bu nedenle haberin manşeti de imama nisbetle tırnak içersinde “sünnetsiz imam’ diye atılır.

Şunu hemen belirteyim ki bahsi geçen imam hatip kardeşimiz kimdir,necidir, nerelidir bilmem tanımam. Bu yazımı da birilerini savunmak için yazmadım. Ancak aynı camiada çalıştığımız için duyarsız kalamadım.

Kim olursa olsun liyakat sahibi değilse mesleğin kuralarına uymuyorsa elbette gereken tahkikat yapılacaktır/yapılacağından da eminim. Çünkü toplumun din görevlisinden beklentileri vardır.Ancak hocanın da bir beşer olarak zaruretlerinin olması normal karşılanmalıdır. Burada söz konusu olayın basın önünde ifşa edilmiş olması ve siyasetten medet umulmasıdır.

 Velev ki hoca efendi hatalı olsun. Şikayet etmenin,talepte bulunmanın da bir adabı,yolu yordamı olması gerekmez mi? Velevki imam efendi haksız olsun. Cemaatin haklı olduğuna nasıl kanaat getireceksin?

Zira kimi cemaat vardır duymadım,görmedim,bilmiyorum deyip üç maymunu oynar âdeta. Kimi de eğer imamla arası limoni ise olaya hamâsetle yaklaşıp iftira boyutuna taşır.Bu olasılığı da göz önünde bulundurmak gerek.

Biz tekrar olaya dönelim. Ne diyordu cemaat? Biri sünnetleri kılmıyor, diğeri geç geliyor,bir başkası sureleri çok uzun okuyor.Hatta bir başka vatandaş ben cumaları bile diğer camiye gidiyorum. Beyanlar bu şekilde.(Bunlara temizlik yapmıyor, sobayı yakmıyor,sürekli telefonla uğraşıyor gibi iddiaları da eklemek mümkün.) Bilemiyoruz,belki de imam sünnetleri evinde kılmıştır. Yahut caminin diğer bölmelerinde, arka taraflarında kılmıştır. Hepsi mümkün.

Bu nedenle cemaatin dediği gibi ‘hoca sünnet kılmıyor/ sünnetsiz imam’ yakıştırmasını doğru bulmuyorum. Hocaları bu tür ithamlardan uzak tutmak için cami cemaatine ilmihâl konuları özellikle Hz.peygamberin (sav) uygulamaları, sık sık anlatılmalı.İmamla cemaat arasına nifak sokmak isteyen,hocayı uç noktalara çekmek isteyenlere karşı da uyanık olunmalı.

Nasreddin hocanın hırsız adlı fıkrasını duymuşsunuzdur.Bir akşam hocanın evine hırsız girince, “Ya hu hoca, Işıkları yaksaydın. Yahu hoca kapıyı pencereyi kilitleseydin!” diyenlere hocanın cevabı sert olur. “Bire cemaat! Ben hatalıyım da hırsızın hiç mi suçu yok?”  dediği gibi birde o camiye,o cami cemaatinin ‘cemâziyel evveline’ bakmak gerekmez mi?

Kim bilir bu kaçıncı şikayet,kaçıncı atanan imam hatip?Maalesef din görevlilerimize sahip çıkmazsak birer birer ardı arkası kesilmeyen karalamalar, komplolar yüzünden itibar suikastına kurban gidecekler.

Bir mezar taşında bugün bana,yarın sana,okusana bir fatiha yazıyordu. Evet, bu gidişle merhumun huzurunda ruhu için elfâtiha diyen hocalar; henüz gençliğinin baharında kim bilir hangi sıkıntısı vardı bilmeden /bilemeden kendi ruhları için fatihalar okunacak. Yazık,çok yazık demeden vazife başındaki hocalarımızı sadâkatli olmaya,cami cemeatinide insaflı ve şuurlu olmaya davet ediyorum.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.