BUGÜN MİLLET OLARAK NE DURUMDAYIZ?

Dört mevsimi aynı anda yaşadığımız bir ülkenin insanlarıyız. Rabbimize ne kadar şükretsek, hamd etsek azdır. Su var, deniz var, kum var, güneş var, rüzgar var, hava var, münbit topraklarımız var, yeterli olmasa da ormanlarımız var, dağlarımız var.( Bir de yanan ormanlarımız olmasa, ciğerlerimiz yanıyor.) Yetişmiş, alanlarında uzmanlaşmış, dünyaca ünlü bilim adamlarımız var. Teknolojide, dünyanın gelişmiş […]

Yayınlama: 27.02.2022
A+
A-

Dört mevsimi aynı anda yaşadığımız bir ülkenin insanlarıyız. Rabbimize ne kadar şükretsek, hamd etsek azdır. Su var, deniz var, kum var, güneş var, rüzgar var, hava var, münbit topraklarımız var, yeterli olmasa da ormanlarımız var, dağlarımız var.( Bir de yanan ormanlarımız olmasa, ciğerlerimiz yanıyor.)

Yetişmiş, alanlarında uzmanlaşmış, dünyaca ünlü bilim adamlarımız var. Teknolojide, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile yarışır vaziyetteyiz. Türk  Silahlı Kuvvetlerimiz her alanda dosta gurur ve umut, düşmana korku verir durumda.

Ekonomimiz, 2023 hedefinde dünya 10’uncusu olma yolunda. Genç nüfusumuz ciddi bir güç. 81 vilayetimizde üniversitelerimiz var. Sanayileşmemiz, fabrikalarımız gurur verici. İstanbul boğazındaki köprülerimiz, havalimanlarımız, denizaltı yollarımız, tünellerimiz, barajlarımız, rüzgar güllerimiz, güneş enerjisi tarlalarımız, hızlı trenlerimiz, ihalarımız, sihalarımız, tanklarımız, uçaklarımız, tarımımız, turizmimiz, eğitimimiz, otobanlarımız, bölünmüş yollarımız… Daha bir sürü nimetlerimiz ve güzelliklerimiz var.

Evet bütün bunlar mutlu olarak yaşamamıza yetmiyor. Her türlü terör belası içimizde, dışımızda adeta cirit atıyor. Şehitlerimiz hiç eksik olmuyor. Dost bildiğimiz devletler zahirde yanımızda, batında bizim için terörist üretmekte, kuluçka makinesi gibi çalışıyorlar. Sonunda da kınamalarla işi geçiştiriyorlar.

Türkiye’mizin etrafı ateş çemberi halindedir.” Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları dost kabul etmeyiniz. Onların dinlerine girmediğiniz sürece, Onlar sizin dostunuz olmaz.” ilahi hükmünü çok iyi anlamamız,  anladığımızı da hayatımıza tatbik etmemiz gerekmektedir.

O devletlerin kimler olduğunu, yönetim olarak da, millet olarak da, çok iyi biliyoruz. Konjonktür, devletler arası ilişkilerde kurallı davranmamızı, iyi geçinme yollarını aramamızı, diğer Müslüman ülkeleri de düşünmemizi gerektiriyor. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. (amin )

Bütün bu olumsuzlukların azalması için, milletimizi oluşturan her bireyin, kendine düşen görevi yapması lazım. Bu görevi layıkı ile yapılabilmesi için de, yapacak kişinin o görevin eğitimini, öğretimini alması, yani liyakatli kişi olması lazım. Bu da baştan belli belirttiğim gibi aileden başlıyor. Aileyi oluşturan bireylerin inançlı, anlayışlı, eğitimli, uyumlu, kültürlü, sevgili, saygılı, vatana ,millete bağlı kişiler olması gerekiyor.

Bilmek yetmiyor. Bildiğimizi uygulamak, hayatımıza tatbik etmek gerekiyor. Tabii ki bildiklerimiz de, hayatımıza tatbik ettiklerimiz de İslam’a uygun olmalıdır.

Şahsımız, ailemiz, kızımız, oğlumuz, ticaretimiz, ahlakımız, komşumuza davranışımız, büyüğümüze saygımız, küçüğümüze sevgimiz, namusumuza, iffetimize bağlılığımız, vatana, millete, bayrağa, memurluğumuza, amirliğimize, işçilerimize, işverenlerimize, mirasımıza, evlenmemize, sağlığımıza… Ait hususların hepsi  İslam’a uygun olmalıdır.

 

Bilmede sorun yok.  Ancak tefekkür etmiyoruz. Akletmiyoruz. Halbuki Allah’ımız:”Ey iman edenler, iman ediniz.”buyuruyor. “Kendiniz yapmadığınız şeyi niçin başkalarına söylersiniz?”    “ Akletmez misiniz?  Fikretmez misiniz? Emirleri ile biz kullarını uyarmaktadır.

Halkımızın kahir ekseriyeti, içkinin, kumarın, zinanın, faizin, bilerek insan öldürmenin, aldatmanın, hırsızlığın, devlet, millet malına zarar vermenin, şiddetin, cinayetin, ihanetin…vb haram olduğunu bilir. Bilir ama, milletimize bir bakıyoruz, bu haramlardan bazılarını işleyenlerin sayısı, belki ülke nüfusumuzun yarısı, belki yarıdan fazlası, belki yarıya yakınıdır. Demek ki bilmek yetmiyor.

Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem:” Bizi aldatan bizden değildir.” “Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkasına yapmayınız” buyurmuştur. Bu emirleri hemen hemen bilmeyenimiz yok gibidir. Ama gelin görün ki, bu emirlere riayet edenimiz neredeyse yok gibidir. Yukarıda arz ettiğim gibi, bilmek yetmiyor. Doğru ve hak bildiğimiz ile amel etmemiz gerekiyor. Vesselam.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.